Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisine döndüğü mayıs ayından bu yana ısrarla ‘teşkilatlarında ciddi bir yenilenmeye’ ihtiyaç olduğunu dile getiriyor. Ve her geçen gün partisine yönelik eleştirilerin dozu artıyor.

“Adeta bir metal eskimesi görüyorum. Şimdi hedefimiz bu yıl sonuna kadar teşkilatlarımızda ciddi bir şekilde yenilenmeyi sağlamaktır. ” (21 Mayıs 2017, AK Parti’ye dönüş kongresi)

“Teşkilatlarımızda yenilenmeyi gerçekleştirmek için iki ekip kuracağız bir ekip Cumhurbaşkanlığında bir ekip de burada. Ve halktan aldığımız şikayetler doğrultusunda bir an önce neticelendireceğiz.”  (29 Mayıs, Ankara AK Parti iftarı)

“Bu yıl sonuna kadar ilçe teşkilatlarımızın tamamını yenileyeceğiz. 2019’a kadar daha dinamik daha gayretkeş ekiplerle hazırlanmamız gerekiyor.” (30 Mayıs, AK Parti Grup Toplantısı)

“Genel olarak teşkilatlarımızda kapsamlı bir değişimin şart olduğunu sizler de kabul edeceksiniz. Değişim zilleri bütün gücüyle çalıyor. Bu sese kulak vermemiz lazım.” (1 Temmuz, AK Parti İl Başkanları Toplantısı)

“Yoruldum diyen, yorulan varsa bize bırakmadan kenara çekilsin. Yerini başka arkadaşlara bıraksın.” (27 Temmuz, AK Parti Genel Merkez )

“Bakanlarımız, belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, yanlarından havasından geçilmiyorsa, yandık. Ben bakanım, havasından geçilmiyorsa yandık. Ya mütevazı ol, mütevazı.”

“Bencillik batağında çırpınan defolu kişilerle zorlu mücadeleyi yürütemeyiz.” 
(7 Ağustos, Rize)

“Kimse gücenmesin, kırılmasın. Değişmesi gerekenleri, kusura bakmayın değiştirmek durumundayız. İlimizin Ömerlerini bulacağız ve Ömerlerle teşkilatları kuracağız. Yeni listeler açıklandığı zaman halk ‘Bu hırsızı nereden buldun’ dememelidir.” (8 Ağustos, Trabzon)

***

Soru şu:
14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan AK Parti teşkilatlarında hiç revizyona gitmedi mi? İlk günkü kurucu teşkilat başkanlarıyla mı devam ediyor?

Bu soruların tamamının cevabı elbette ‘hayır’...

Neredeyse kongre sayısı kadar başkanın değiştiği iller var. Buna mukabil gayet istikrar gösteren 16 yıllık AK Parti tarihinde üç başkan değiştirmiş iller de var. Sahi AK Parti’nin kurucularından kaçı şu anda partide?

AK Parti’nin kalesi sayılan iki şehre İstanbul ve Ankara’ya bakalım:

İstanbul: Dr. Alaattin Büyükkaya 2001- 2002; Mehmet Müezzinoğlu 2002-2007; Aziz Babuşçu 2007-2015; Selim Temurci 2015-

(29 Mart 2009 yerel seçimlerinde İstanbul’da büyük bir oy kaybı yaşanarak 6 belediye kaybedildi ancak bir değişime gidilmemiş mesela)

Ankara: Ersönmez Yarbay 2001-2002; Nurettin Akman 2003-2007; Halis Bilge 2007-2009; Zafer Eroğlu 2009-2011; Murat Alparslan 2011- 2014; Mustafa Nedim Yamalı 2014-

Elazığ, Eskişehir, Mersin, Bursa ve Diyarbakır en istikrarsız ve dikiş tutmayan, en çok başkan değiştiren iller arasında. Kocaeli 6, Hatay 4, Konya 7, Rize 4, Trabzon 6, İzmir 6, Kayseri 4 başkan değiştirmiş. Mesela Diyarbakır’a bakalım:

Diyarbakır: Nezir Koçlardan 2001-2004; Abdurrahman Kurt 2004-2007; Abdurrahim Hattapoğlu 2007-2008; Ahmet Öcal 2008-2009; Baki Aksoy 2009-2011; Halit Advan 2011-2012; Aydın Altaç 2012-2013; Muhammet Akar 2013-

Şimdi AK Parti’nin genel seçimlere giderken yaptığı revizyonlara bakalım:

2002 Kasım seçimlerinde yüzde 34.28 oy oranı ile TBMM’ye gönderdiği milletvekili sayısı 363...

2007 seçimlerine giderken 363 milletvekilinden 160’ı liste dışı kaldı.

2007 seçimlerinde yüzde 46.66 oy oranı ile 341 milletvekili seçildi. 2011 genel seçimlerine giderken 341 milletvekilinin 148’i liste dışı kaldı. 2011 seçimlerinde yüzde 49 oy oranı ile TBMM’ye 327 milletvekili gönderdi. 2015 seçimlerine giderken 327 milletvekilinden 73’ünü liste dışı bıraktı.

***

Görüldüğü gibi AK Parti ilk kez teşkilatlara yönelik bir revizyon gerçekleştirmiyor. Gerekli gördüğünde, ihtiyaç duyduğunda değişim yapmış.

Şunu rahatlıkla söylemek mümkün, AK Parti girdiği her yerel ve genel seçimlere ortalama yüzde 60 revizyonla girmiş.

Ancak ilk kez olan bir şey var. O da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisine yönelik eleştirilerini kapalı kapılar ardında değil kamuoyu önünde yapıyor olması. Yani teşkilatlarına, milletvekillerine, bakanlarına, belediye başkanlarına yönelik kapalı kapılar ardında çok daha ağır eleştiriler yapıyordu.

O halde asıl soru şu: Cumhurbaşkanı Erdoğan, neden kapalı kapılar ardında değil de mayıs ayından bu yana kamuoyu önünde teşkilatlarını eleştiriyor. Ve ısrarla bütün “teşkilatları yenileme’ konusunda çok kararlı olduğunu vurguluyor. Parti teşkilatlarından liderlerine karşı bir direnç mi var?
Yani. Yani. Yani... Partisini evi olarak gören Erdoğan, daha düne kadar aile mahremiyeti hassasiyetiyle yaklaşırken bugün ne oldu da teşkilatlarını kameralar önünde eleştiriliyor?

Yarına asıl sorunun peşine düşüp yanıtlamaya çalışalım.