Elif ÇAKIR
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu geçen gün İzmir’de katıldığı bir toplantıda Zarrab Davası’na dair gösterilmesi gereken yaklaşımı ve alınması gereken tavrı şöyle açıklıyordu:
• Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi ülkeyle nasıl bir ilişki kuracağına Ankara karar verir. Dolayısıyla hukuken BM üyesi olarak Türkiye’nin uyması gereken Birleşmiş Milletlerin ambargo kararıdır. Ötesi bizi bağlamaz.
• İran bizim komşumuzdur. İran ile ilişkilerimiz ABD’nin tarihinden daha eskidir ve bu ilişkiye kimse müdahale edemez.
• 17 -25 Aralık hiç kuşkusuz ki bir darbe teşebbüsüdür. Bugün o mahkemede sunulan belgelerin 17-25 Aralık’la irtibatı dolayısıyla, bizim açımızdan bir hükmü yoktur. Ancak bir diğer önemli husus ise izzetle birlikte adaletin korunması hususudur. Devletimizin izzeti ve itibarı anlamında yapılan her komplonun karşısında dururken, adaleti ve ahlakı da mutlak anlamda hakim kılmak zorundayız. Adaleti kaybederseniz devleti yaşatamazsınız.
• Rıza Sarraf başta olmak üzere, kim kendi çıkarını düşünmüşse, kemi kendi servetini artırmayı planlamışsa, kim rüşvet almışsa, kim haksız kazanç peşinde olmuşsa onlardan da bunun hesabı sorulmalıdır.
El hak doğru. Meseleye böyle bakılsaydı AK Parti hükümeti bugün “17-25 kalkışmasında kullanılan belgeler” savunmasının çok daha ötesinde yani daha özgüvenli bir noktada olabilir, eli çok daha güçlü olurdu.
Reza Zarrab bugün Türkiye’yi utandıran ‘itiraflarını’ ya da ‘iftiralarını’ yapacak pozisyonda olmazdı. Olamazdı.
Evet, bu pekala mümkündü.
AK Parti hem Türkiye’yi FETÖ belasından kurtarmış olur, hem de yolsuzluklarla mücadele konusunda “iddiaları ortaya atan FETÖ dahi olsa” müsamaha göstermediğini kanıtlamış olurdu. Yolsuzlukla, yoksullukla mücadele iddiasıyla iktidara gelen AK Parti’ye yakışan da bu olurdu.
Ki 17 25 Aralık kalkışmasının akabinde AK Parti adeta ‘meydan okurcasına’ zaten bu tavrı göstermiş duracağı yerin çizgisini kalın kalın çizmişti.
“Biz ilkelerle hareket eden partiyiz, iktidarız. Hukukla hareket edeceğiz, etmeye devam edeceğiz. Devlet kurumlarının hiçbirini topyekun töhmet altında bırakmayız. İçimizde varsa çürükleri temizleriz ya da temizlenmesi için gerekeni yaparız. Partimiz içinde gerekli arınmayı biz yapacağız. AK Parti yolsuzluklara, rüşvete göz yummaz, müsamaha göstermez. Zira bizim varlık sebebimiz yolsuzluklarla mücadeledir. Böyle bir şey varsa bunun üzerine mutlaka gideceğiz.” (25 Aralık 2013, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı)
Eğer bu gerçekleşmiş olsaydı bugün, Türkiye, uluslararası arenada itibarını sarmaya yönelik böylesi bir operasyonla karşı karşıya kalmamış olurdu.
Bugün sadece ABD’nin İran’a koyduğu ambargonun delinmesi tartışılırdı ki. ABD’nin Türkiye’ye hukuken söyleyebileceği hiçbir şey yok.
AK Parti bu krizden elini ve kendisini güçlendirmiş bir şekilde çıkabilirdi.
Ama zararın neresinden dönülse kârdır. Her şeye rağmen ümitsizliğe ve çaresizlik duygusuna teslim olmaya gerek yok... Strateji ve taktik revizyonuyla bu hala mümkün.
DAVUTOĞLU 4 BAKANIN YÜCE DİVAN'A GİTMESİNE ENGEL Mİ OLDU?
Ahmet Davutoğlu Zarrab olayına dair “kim servetini artırmayı planlamışsa, kim rüşvet almışsa, kim haksız kazanç peşinde olmuşsa... Onlardan da hesap sorulmalıdır. Hesap verme makamı New York değil Ankara’dır. Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleridir.” dedi ya...
Birileri hemen “Onlar senin başbakanlığın döneminde aklandılar” demeye başladılar.
Haklı oldukları bir husus var. Gerçekten de haklarında rüşvet iddiası olan 4 Bakan Davutoğlu’nun Başbakan olduğu dönemde Yüce Divan’a gitmenin eşiğinden döndüler. Bir anlamda aklandılar!
Ama bir gerçek daha var: Artık kimler tarafından finanse edildikleri, kimler tarafından organize edildikleri bilinen yalı çetesinin kaleme aldığı o kepaze bildirideki “Davutoğlu’nun başbakanlıktan indirilmeyi hak etme sebeplerinden” biri de bu konuydu.
Yalı çetesine göre Davutoğlu Başbakanlığı hak etmiyordu. İndirilmeliydi. Çünkü...
Şeffaflık Yasası’nı çıkartmak istiyordu.
Çünkü... 4 Bakan’ın Yüce Divan’a gönderilmesini istiyordu. Yargılansınlar ve aklansınlar istiyordu.
Çünkü... Meclis’te Yüce Divan’a gönderme oylaması yapılırken tepki gösterip yurt dışına gitmişti.
Çünkü... Rüşvet iddiası olanlar yargılansınlar aklansınlar derken hainlik yapıyordu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024