Elif ÇAKIR
Herkesin aklındakini ben sorayım: AK Parti gerçekten de İstanbul’daki oylamaya hile karıştırıldığına inanıyor mudur? Yani, AK Partili seçmenlerin bir kısmı İstanbul’un ilçelerinde, belediye meclis üyeliklerinde kendi partisini tercih ederken büyükşehir belediye başkanlığı için ister ‘tepki’ ister ‘daha iyi hizmet edeceği’ inancıyla İmamoğlu’na oy vermiş olamaz mı?
Kabul edelim ki, siyasal partiler ile seçmenleri arasında ebedi ve ezeli bir sözleşme yoktur, dahası seçmen için hiçbir siyasi parti vazgeçilmez değildir ve en nihayetinde seçmenler oylarını istedikleri gibi kullanmakta özgürdürler.
Peki böyle ise AK Parti, - Adana’da, Antalya’da, Mersin’de ve Ankara’da yapmadığı itirazı neden İstanbul için yapıyor sorusunu bir kenara koyalım- milli iradenin bu şekilde de tecelli edebileceğini kabullenmek yerine neden ısrarla aynı zarfa giren dört pusuladan sadece birinin çalındığını iddia ediyor?
Çünkü “oylar çalındı” ise seçmen iktidara bir uyarı yapmış olmayacak…
Ya da “seçmen hatasını düzeltecek, bize ders veren seçmenlerimiz, CHP’nin kazanmasının hata olduğunu görecek ve yeniden sandık kurulduğunda 1 Kasım 2015’te olduğu gibi yine bize oy verecek” diye sahaya çıkmak mümkün olacak…
Bir parantez açalım...
Diyeceksiniz ki, iyi ama YSK’nın iptal kararında hileden, hurdadan, şaibeden, usulsüzlükten ve hırsızlıktan bahsedilmiyor. El hak doğru. Ancak bu ayrı bir tartışma konusu.
Parantezi kapatalım ve kaldığımız yerden devam edelim...
Gelinen noktada asıl kritik soru şudur: AK Parti “sadece büyükşehir kısmında oylarımız çalınmış” iddiasını kendi seçmen kitlesine kabul ettirebilecek mi?
Bunun oldukça riskli bir durum arz ettiği ortada. Zira sandıkların kurulacağı güne kadar AK Partililer sadece “İstanbul seçimlerinin neden iptal edildi” sorusuyla değil, asıl “Nasıl oluyor da sadece Büyükşehir yenileniyor” sorusuyla karşı karşıya kalacaklardır.
Ve bu sorular maalesef ki “Çok basit, çünkü çaldılar” şeklinde sloganik bir cevapla geçiştirilecek basitlikte de değil. Çünkü mevzunun gülünecek ve espri malzemesi yapılacak bir yanı yok. Tuhaftır ki AK Parti, savunma hattında olduğu bu seçim sürecinde kamuoyunun önüne meselenin “çok basit” olmadığını anlatacak argümanlarla çıkmak yerine meseleyi sulandıracak “Çok basit. Çünkü çaldılar” gibi söylemlerle çıkıyor...
23 Haziran’daki seçimde ya Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım kazanamazsa “Çok basit. Çünkü çaldılar” söylemi nasıl karşılık bulur?
Neresinden bakarsanız bakın Cumhur İttifakı için seçim sahası çok kolay olmayacak. Sahalarda İstanbul’u nasıl yöneteceği gibi Cumhur İttifakı’nın seçimleri kazanmasının İstanbul halkına hangi avantajları sağlayacağı gibi konulardaki projelerini anlatmak yerine “Nasıl olur da sadece Büyükşehir yenileniri” anlatacaklar.
***
AK Parti’nin İstanbul’da ve başka büyükşehirlerde de ilçelerde ve belediye meclislerinde kazanırken büyükşehir belediye başkanlıklarını kaybetmesinin sebeplerini yazmıştım ancak madem ki AK Parti ısrarla “oylarımız çalındı”, çünkü; “26 ilçenin her birinde sonucu değiştirmeyen oylar İBB’de toplandığında niye sonucu değiştirsin” diyor...
Halbuki; ‘seçmen sosyolojisi’nin gösterdiği gerçekler var…
* 2014 yerel seçimlerinden bu yana AK Parti’ye ders vermek isteyen ve bunu tehir eden bir kitle vardı. O kitlenin sandığa gidenlerinden bir kısmı ilçe belediye başkanlıklarında ve belediye meclis üyeliklerinde AK Partiye oy verdi, ancak Büyükşehir Belediye Başkanlıklarında ya “pusulayı boş bıraktı” ya “oyunu geçersiz” hale getirdi ya da oyunu Millet İttifakı’nın adayına verdi.
* AK Partiye ders vermek isteyenlerin bir kısmı ise tepkisini, oylarını Cumhur İttifakının ortağı olan MHP’ye vererek gösterdi. İktidarın özellikle son dört beş yıldır yürüttüğü kutuplaştırma ve düşmanlaştırma ve terörize etme siyasetinin etkisinde kalan AK Partili seçmenler, tepkilerini “meşru halka” içinde kalarak gösterdiler. Örnek olarak MHP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketi olan Rize’den Derepazarı, İkizdere ve Çayeli ilçelerini almasını gösterebiliriz.
* 31 Mart seçimlerinin ortaya koyduğu bir gerçekte “küskün seçmen kitlesinin” yer değiştirdiği. Yani AK Parti artık küskün bir seçmen kitlesine sahip. AK Partiden memnun değil ancak kendisini başka bir partiye de yakın hissetmediği için sandığa gitmedi. Belki bundan sonra da gitmeyecek.
Neden mi?
* “3 Y” yani yolsuzluğa, yasaklara ve yoksulluğa karşı mücadele vaadiyle iktidara gelen AK Partinin bugün durduğu yeri sorunlu buluyor. Ve sıkıntılı süreçlerin geride kalmasına rağmen siyasetin kirlenmesini önleyecek ve siyaset kurumunu bir rant aracı görüntüsünden kurtaracak yasal düzenlemeler yapılmadığını,
* Ortaya koyduğu medya düzeninin, eleştirilen 28 Şubat döneminin gazetecilerinden, televizyoncularından ve yayın organlarından bir farkının olmadığını bilakis daha da sakil olduğunu,
* Bir yanda “kimse partimiz adına racon kesemez” diyen diğer ise yanda bütün racon kesenleri, tetikçilik yapanları, topluma parmak sallayanları, devlet adına tehdit yapanları alayı vala ile ağırlayan bir AK Parti’nin olduğunu,
* Dahası referandumdan bu yana “şimdi ders verme zamanı değil, seçimlerden sonra AK Parti kendisini düzeltecek” sözünün verildiğini ancak bütün bunların söylemde kaldığını görüyor....
* Daha vahimi ise yapılan “kurucu ayarlarına geri dön” çağrılarına kapı duvar olan,
* Ve adındaki “adalet” kavramı ile müsemma olmayan bir AK Parti görüyor...
İşte tam bu sorunlara AK Parti bir çözüm ve düzeltme umudu yaratamazsa, 23 Haziran seçimleri de istediği sonucu vermeyebilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024