Ergun BABAHAN
Kürt sorununun gözünü kör ettiği Türkiye, yönetimi ve toplumuyla içinden çıkılması imkânsız bir bataklığa doğru hızla ilerliyor. Bu ilerleyişinde dünyada giderek yalnızlaşıp, dışlanan bir ülke haline geliyor.
Suriye lideri Esad’ı devirip bir İhvan İmparatorluğu kurma hayaliyle yola çıkan Erdoğan rejimi, bu amaçla IŞİD başta olmak üzere her türlü İslami terör yapılanmasını destekledi, silahlandırdı, kolaylık sağladı.
Eli kanlı İŞİD militanları Kobane’ye saldırdığında, Kürt gençleri kadın ve erkeğiyle kafa kesen, tecavüz eden, köle yapan bu kanlı terör örgütü mensuplarına elindeki bıçak dâhil her şeyle mücadele ederken Erdoğan parmağını kımıldatmadı. Tek söylediği “Kobane düştü, düşüyor” oldu.
Türkiye sınır kapılarını IŞİD’in kontrol etmesinden, sınır komşusunun IŞİD olmasından bir tek gün rahatsız olmadı. Türkiye nüfusunun en az yüzde 20-25’nin Kürtlerden oluştuğu gerçeğini görmezden geldi, bu insanların sınırın öte tarafında yaşayan akrabalarının IŞİD eliyle uzaklaştırılmasına en azından göz yumdu.
Meşhur TIR’larla IŞİD ve benzeri örgütlere silah gönderdi, yakalandığında haberi yapanları suçladı, ağır silahların görüntüleri çıktığında bile “Bunlar Bayırbucak Türkmenlerine gönderilen insani yardımdır” yalanını sürdürdü.
Esad’ı devirme umudu suya düşen Erdoğan rejiminin tek hedefi sınır boyunu Kürtlerden temizlemek, yüzbinlerce insanı evinden yurdundan ederek burada bir Arap kemeri oluşturma hayali oldu.
Hayali Küçük Ali planını göre, Avrupa “Mültecileri salarım ha” tehdidiyle yola gelecek ve uluslararası hukuka aykırı biçimde burada başkalarının malı-mülkü üzerine bahçeli villa yapması için Ankara’ya milyarlarca lira verecek. Böylece hem sınırda bir Arap kemeri oluşturulacak hem de Erdoğan’ın müteahhitlerine hayat öpücüğü verilecek.
İşin acı yanı, Türkiye toplumunda hukuka, mantığa, etiğe aykırı olan bu planlamaya karşı küçük bir azınlık dışında tepki gelmemesi. Kendisini Atatürk’ün takipçisi kabul eden kesimlerin İslamcı bu planlamanın peşine takılıp dünyadan kopmayı kabullenmiş olmaları. Oysa görmek isteyen için tablo net:
- Türk Silahlı Kuvvetleri artık laik bir yapılanma değil, Pakistan benzeri bir Muhammed’in ordusudur. Türk milliyetçiliği temelinde Erdoğan’ın tarif edip belirlediği İslam’ı korumak temel misyonudur. Bu rejimde yetişecek tüm silahlı kuvvetler mensupları ve komuta kademesi SADAT’ın resmi versiyonu olacaktır. Bu haliyle Türk Silahlı Kuvvetleri NATO’dan kaçınılmaz bir biçimde uzaklaşacaktır.
- Bu yapısıyla Silahlı Kuvvetler, tıpkı Pakistan’da olduğu gibi, radikal İslamcı gruplarla içli dışlı hale gelecektir. Suriye’ye yönelik harekât bunun açık örneğidir. Bu karmaşık ilişki biçimi, radikal grupların bölgede işlediği suçların ve gerçekleştirdiği insanlık dışı suçların Türkiye ile özdeşleşmesi sonucu verecektir.
- Türkiye, Suriye ile Pakistan’ın Afganistan ile kurduğu ilişkiye benzer bir ilişki içinde olacak, sınırında her türlü radikal İslamcı grubu desteklemek durumunda kalacaktır. Bu gerçek, sınırın her iki tarafı için geçerli olacaktır.
- IŞİD lideri Bağdadi’ye karşı Amerika’nın Kürtlerle işbirliği içinde gerçekleştirdiği operasyon gidişatı bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir. Bağdadi, dost bildiği bir ülkenin koruması altındaki, sınırına 5 kilometre mesafedeki bir köyde kıstırılıp öldürülmüştür. Bölgede 12 gözetleme noktası, sayısız istihbarat ağı olan Ankara’nın bu gerçeği bilmemesi mümkün değildir. Bağdadi’nin birden fazla kez Reyhanlı’ya gittiği bilgisi ışığı altında bu ilişki daha da sorgulanacaktır.
- Ankara ne derse desin, Reyhanlı’nın IŞİD’in üssü haline gelmiş yerleşim merkezlerinden biri olduğu dünyanın bildiği bir gerçektir. “Alevilerin kökünü kazıyacağız” sözleriyle tepki çeken IŞİD'ci Abdülbasit el Sarut’un Reyhanlı'daki geçen haziran ayındaki cenaze töreninde Hatay Büyükşehir Belediyesi yazılı örtüye sarılmış olması ve yüzlerce kişinin cenaze namazıyla uğurlanması bu gerçeğin kanıtlarından sadece biridir.
- CIA ve Pentagon, Ankara ile IŞİD arasındaki bu ilişkinin farkında olduğu için Bağdadi operasyonunda Ankara’ya bilgi vermemiştir. Tıpkı, Osama Bin Ladin operasyonunda Pakistan hükümetine vermediği gibi. Amerikan askeri ve istihbarat güçleri, Irak ve Suriye’deki Kürt güçlere güvenmiş ama Ankara’ya güvenmemiş, sadece bir operasyon için belli bir süre hava sahasını kullanacağını söylememiştir. Operasyon için İncirlik Üssü’nün tercih edilmemesi bile kendi başına büyük bir hikâyedir.
- Operasyon, Başkan Trump’ın değil, Amerikan devletinin bir eylemidir. Trump sonunda başkanlıktan gidecek ama bu devlet aklı ve hafızası orada kalacaktır. Bu da giderek İslamileşen Türkiye için hayırlara vesile olmayacaktır.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021