Eser KARAKAŞ
24 Temmuz 2020 Cuma günü Türkiye tarihinin önemli bir günü olarak anılacak.
Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi, açılışta, üstelik Cuma namazı öncesi, Diyanet İşleri Başkanı'nın Fatih’ih vakfiyesini bahane ederek bilinen hedefe beddualar, hakaretler yağdırması.
Ben hayatımın hiçbir döneminde kendimi Atatürkçü, Kemalist olarak tanımlamadım, çok geniş yorumlama eğiliminde olduğum ifade özgürlüğü çerçevesinde her çok sert eleştiriyi de anlarım ama Cumhuriyetin kurucu Cumhurbaşkanına bir bedduayı, hakareti anlamakta zorlanırım, hatta anlamam ve ilk fırsatta cezalandırılmasını isterim.
Sokaklarda, metro merdivenlerinde yapılan gösteriler Türkiye’nin çok can sıkıcı bir yere geldiğinin kanıtları; metrodaki gösterilerde Süleyman Soylu’nun polislerinin, kadınlar kadın cinayetleri için gösteri yaptıklarında müdahale eden, dayak atan polislerin nerede olduğunu bu millet bir gün mutlaka soracaktır.
Gösteri yürüyüş hakkı çok önemlidir, herkes için hayatidir, tekbir çekenler için varsa feministler için de vardır; biri için var, öbürü için yok dersen bunun adı devlet kavramını ayağa düşürmektir.
Ancak, başlıkta da belirttiğim gibi her şerde bir hayır da vardır.
Bu çok endişe verici gidişattan umarım ilk seçimlerde, eğer olursa, kurulacak geniş ittifaklarla kurtulmak temel önceliktir.
Bu Türkiye’nin maalesef bugün geldiği noktada temel hedeftir.
Ve bu hedef kurulacak her türlü ittifakın potansiyel siyasi sakıncalarından çok daha önemlidir.
Anamuhalefet partisi CHP’dir, başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur, yarınki Kurultayda değişme ihtimali yok gibidir.
İYİ Parti de, kurduğu partisiyle, düzgün gibi görünen kadrolarıyla önemlidir.
Ancak, bu iki partinin oyları, bugünden yarına çok büyük sıçramalar beklemek için bir gerekçe görünmüyor, AKP’nin oylarına ancak yetişmektedir.
Türkiye’nin bu çok sıkıntılı gidişata dur diyebilmesi için CHP ve İYİ Partinin HDP ile AÇIK İTTİFAK kurması bir zorunluluk gibi görünmektedir.
Bu açık ittifak ad hoc bir ittifak, yani çok belirgin bir hedefe yönelik özel bir ittifak olmalıdır.
Ne CHP ne İYİ Parti, HDP programını benimsemek, beğenmek zorunda değildir, hedefe erişildiğinde her parti kendi yoluna gidecektir.
Bu belirgin hedef de Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı makamından indirmek, TBMM’de Cumhur İttifakının çoğunluğunu azınlık haline getirmek ve Parlamenter sistemi ve evrensel temel hak ve özgürlükleri teminat altına alacak yeni bir anayasadır.
Kılıçdaroğlu ve Akşener zorunlu olduğu artık çok belirginleşen HDP ile açık ittifaka seçmenlerini bahane ederek mırın kırın ederlerse tarihi bir vebalin altına gireceklerdir.
Bu mesele sadece bu iki partinin liderlerinin ve parti yönetimlerinin de sorunu değildir, CHP ve İYİ Parti seçmenleri de bu durumu çok iyi görüp, gözünün üzerinde kaşın var demekten vazgeçmelidirler çünkü HDP ile açık ittifak sürecinde gözünün üzerinde kaşın var derken 2024’de Cumhurbaşkanlığı ve hilafet görevlerini birleştiren, seçim süreçlerini yani siyaset kurumunu göstermelik yapan bir makam ile karşı karşıya kalma ihtimali çok büyümektedir.
Yani, hem gözün, hem kaşın kalmama ihtimali ciddidir.
Kılıçdaroğlu ve Akşener’in liderlik vasıfları varsa temel işlevleri seçmenlerini bu zarurete inandırmak olmalıdır.
Bu süreçte HDP’ye de büyük görev düşmektedir.
HDP de Erdoğan’ı demokratik yollardan devirmenin ülkenin ve kendilerinin temel önceliği olduğunu benimsemeli, ehemi mühime tercih etmelidir.
HDP’nin bu süreçte kazanımı ve beklentisi nihai hedefe yönelik olarak anayasal beklentilerini (Anayasa, 7., 42. ve 66. maddeler mesela) AB standartlarında yukarı çekmek olmalıdır.
Seçimler ne zaman yapılırsa yapılsın, bu üç siyasi parti bu ad hoc hedefe yönelik (bir kereye mahsus özel bir hedefe kilitlenmek) açık ittifak ile birlikte hareket etmezlerse altlarında bırakın beraber hareketi, tek tek hareket edecek bir zemin bile kalmayabilir.
Yeni kurulan iki önemli parti de aynı doğrultuda hareket ederler, anlamsız fobilerden kurtulurlar ise, kazanan hem Türkiye hem kendileri olacaktır.
24 Temmuz 2020 günü bu zorunluluğu umarım herkese göstermiştir.
Her şerde bir hayır vardır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025