Etyen MAHÇUPYAN
2002 yılının Kasım ayının başında yapılan seçimlerde AKP iktidar olduğunda, askerde de yeni bir canlanma yaşanmıştı.
Balyoz planı deşifre olup mahkemeye taşındığında, ortaya bir anda sürpriz bir figür çıktı: Çetin Doğan’ın damadı olan meşhur iktisatçı Dani Rodrik, delillerin sahte olduğunu öne sürmekle kalmayıp bu konuda bir kitap da yazdı ve argümanının o güne kadar iktisat alanında yazdıklarından çok daha ‘sağlam’ olduğunu ileri sürdü. Ulusalcıların ve dünyanın her yerinde AKP’den hazzetmeyenlerin de desteklediği bu argümana göre, suçlama esas olarak 3 CD’ye dayanmaktaydı ve oradaki bilgilerin üzerinde oynanmıştı. Nitekim 2004 tarihli CD’lerde daha sonra kurulan organizasyonların veya mekânların adları geçmekteydi. Rodrik tahrifatın varlığını yeterli sayıyor ve bu CD’lerin delil olamayacağını ve karşımızda Doğan’ı suçlamaya yönelik bir komplo bulunduğunu öne sürüyordu. Kendisiyle yapılan görüşmelerde askerin vesayetçi rolünü onaylamadığını, ama hukukun üstünlüğüne inanan bir kişi olarak gerçeklerin ortaya çıkmasını istediğini vurguluyordu.
Bugün artık Dani Rodrik’i tatmin edebilecek bir bilgi birikimine sahibiz. Birincisi, o 3 CD’nin içindeki bilgilerin diğer CD’lerde de tekrarlandığını ve tahrifatsız olarak bulunduğunu öğrendik. İkincisi, tahrifatlı CD’lerin kopyaları Gölcük’te yer altındaki kozmik bölmede saklanan evraklar arasında da çıktı ve bunların oraya birtakım kötü niyetli komplocular tarafından konulması pek gerçekçi gözükmüyordu. Bu noktada sanık avukatları Gölcük’te bulunan 5 no’lu hard diski ABD’deki bir yeminli büroya incelettiler ve büro çok sayıda dokümanın 2004 yılında yazılmış gibi gösterilmesine karşın aslında 2009 yılında oraya konduğunu saptadı. Bu tespit bir komplonun varlığını gösteriyor ama asıl soruyu yani komplonun failinin kim olduğunu sormuyordu. Derken öldürücü darbe geldi: Gölcük’teki bölmenin sorumlusu olan Binbaşı Yakar’ın kendine ait disklerindeki şifreler 5 no’lu hard diskin şifreleri ile aynıydı… Yani gerçekten de kasıtlı bir tahrifat vardı ama bunu Doğan’ı zor durumda bırakmak isteyen komplocular değil, bizzat Doğan’ın çalışma arkadaşları yapmıştı.
Belgelerde belirli çelişkiler yaratmak üzere yapılan bir bilinçli müdahalenin ise tek bir açıklaması mümkündü: Darbeciler belgeleri güncellemeye devam etmiş ve darbe olanağını kollamayı sürdürmüşler, ama deşifre olma ihtimaline karşı kendilerini garantiye almak için söz konusu belgelerde ufak tutarsızlıklar yaratmışlardı. Dava açıldığında zanlılar dışında saygın birilerinin söz konusu çelişkileri keşfetmesi ve kamuoyuna sunması gerekiyordu. Çünkü ancak bu şekilde askerlerin bir komplo karşısında kaldıklarını öne sürmek ve davayı itibarsızlaştırmak mümkün olabilecekti. Herhalde Çetin Doğan’ın aklına ilk gelen kişilerden biri damadıydı. Böylesine saygın bir uluslararası akademisyenin bilimsel araştırması sonucunda komplonun kanıtlanması, Doğan ve arkadaşlarına büyük bir psikolojik destek sağlayacak ve mahkemenin baskı altına alınması mümkün olacaktı. Ne var ki işler öngörüldüğü gibi yürümedi… Gölcük’te bulunan belgeler, tahrifatın bizzat belgelerden sorumlu olan kişinin bilgisi dâhilinde yapılmış olması ve nihayet son günlerde Genelkurmay’ın bu belgelerin bir bölümünün kendi ellerinde de olduğunu kabul etmesi hayal dönemini sona erdirdi.
Herhalde Dani Rodrik de kendisini yeniden demokrasi ile ekonomi arasındaki ilişkileri incelemeye vermiştir. Gerçeklerin aydınlanmasından başka bir isteği olamayacak olan bir bilim insanı için son gelişmeler yeterince tatmin edici olmalı. İnsan eşini seçerken maalesef onun babasını bir kenara koyamıyor… Etrafta komplo ararken bakıyorsunuz en yakınınızdaki birileri size komplo yapmış oluyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024