Etyen MAHÇUPYAN
Hükümetin Kürt meselesini nasıl çözmek istediği açık…
Dizginleri elde tutarak tedrici bir iyileştirme süreci yaratmak, bundan ne olursa olsun geri adım atmamak ve böylece reformları yeterli bulmayanların bile hükümetin doğru yönde siyaset yaptığını kabullenmelerini sağlamak. Ancak bunun gerçekçi olabilmesi PKK ile süregiden itişmenin bir çatışmaya dönmemesine bağlı. Diğer bir deyişle hükümet çatışmasızlık sürecinin devam etmesine muhtaç ve eğer bu süreç biterse bunun tüm siyasi yükünü PKK’ya yükleyebilecek bir konumda olmaya gayret gösteriyor. Barzani/Perwer etkinliğinin anlamı da belki burada. Hükümetin tüm Kürtleri ‘kucaklamaya’ hazır olduğu bir ortamda PKK’nın memnuniyetsizliği ancak kendi dar örgütsel çıkarının ifadesi olabilir ve çatışmaya meyledilirse de sorumluluğu örgüte yüklemek mümkün olur… Kısacası hükümet çatışmasızlık halini bir ‘status quo’ olarak sürecin zeminine yerleştirmek istiyor. Öyle ki bundan sonra her muhtemel çatışma PKK’nın siyasi ‘kaprisi’ olarak sunulabilsin. Öte yandan her geçen gün insanlar bu yeni durumu gerçekten de bir zemin olarak algılıyorlar ve böylece PKK’nın elindeki potansiyel çatışma üretme tehdidi Kürt dünyasında sahip olduğu zemini yitiriyor.
Bunun anlamı PKK’nın pazarlığın muhatabı olma kapasitesinin zayıflamasıdır. Çatışmasızlık giderek örgüt için bir tuzağa dönüşebilir çünkü inisiyatif hükümetin eline geçiyor. Kısacası PKK açısından bakıldığında işlerin hızlanması gerek. Nitekim Cemil Bayık AKP’nin tutumu nedeniyle savaşın kaçınılmaz hale geldiğini öne sürebiliyor. Sözü edilen ‘tutum’ AKP’nin yetersiz reformları değil… PKK’nın asıl itirazı reformların içeriğinden ziyade gerçekleşme biçimine. Bayık’a göre savaşın yeniden başlamamasının tek koşulu AKP’nin müzakereyi kabul etmesi. Bunun alt koşulları ise Öcalan’ın resmen müzakereci olarak muhatap alınması, görüşmelerin yasal çerçevede yürütülmesi ve üçüncü bir tarafın gözlemciliği altında yapılması. Yani PKK Kürtlerin hakları hemen verilmezse savaşırım demiyor. Beni muhatap almadan bir çözüm üretmeye kalkılırsa savaşırım diyor…
Kabul etmek gerek ki bu epeyce riskli bir pozisyon. Eğer PKK ‘kendisi için’ bir örgüt olma yolunda ilerlerse, hükümetin Kürt toplumunun çoğunluğunu tatmin etmek üzere yapması gereken sadece reform sürecinin zamanlaması üzerine bir perspektif sunmaktan ibaret olabilir ve yaklaşan seçimler de bunun çerçevesini sağlar. O durumda PKK daha da ‘asabileşecek’ ama siyasi hegemonya alanının da daraldığını görecektir. Böylece örgüt bir tarihsel inişe doğru itilebilir ve belki hükümetin stratejisi de budur…
Tarihin akışını değiştirmek için ise PKK’nın önünde kabaca iki yol var. Biri geleceğe silahsız olarak talip olacak cesareti gösterebilmesi, gerçekten de toplumsal dönüşümün aktörü olarak kendisini yeniden kurgulaması. Çatışmasızlığın kendisini zayıflattığı imgesini bertaraf ederek, aksine silahsız dönemin bir yeniden doğuş olarak selamlanması ve Kürtlerin haklarına gündelik hayatta sahip çıkılarak hak sınırlarının zorlanması… Ancak görünen o ki PKK ikinci yolu denemeden bu dönüşümü yaşamaya hazır değil. İkinci yol uluslararası camianın desteğini sağlayarak PKK’nın terör listesinden çıkartılmasını, böylece resmen muhatap kılınmasını hedefliyor. Bu ise ancak Kürtlerin haklarının PKK sayesinde elde edilebileceği, yani AKP’nin hiçbir şekilde samimi olarak bu hakları sağlama niyetinde olmadığı iddiasıyla mümkün. Nitekim hafta sonu Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda yapılan 10. “AB, Türkiye ve Kürtler” konferansında PKK tarafının ‘resmi’ diline baktığımızda bu stratejinin temel önermesini hemen görebiliyoruz: AKP’nin hiçbir şey yapmadığı söylenemese de, Rojava’da aldığı tutum Kürtlerin inkarı demektir ve dolayısıyla hak iyileştirmeleri de seçimleri hedefleyen göstermelik adımlardır. Bunu Salih Müslim’in PYD’yi sunuşuyla birleştirdiğimizde tablo daha da ‘temiz’ olarak ortaya çıkıyor: PYD zorda kalmadıkça silaha başvurmayan, mücadelenin silahsız olması için elinden geleni yapan, bölgede tüm kimliksel unsurları bir araya getiren ve Batı demokrasisinin ideallerini tümüyle sahiplenen bir siyasi hareket olarak sunuluyor.
Ekleyelim ki PYD son dönemde gerçekten de bu yönde hareket etti ve Kürtlerin dışındaki kimliklerle ilişkisini düzeltti. Ancak Kürtlerin kendi içindeki çelişkilerin yumuşak ve demokratik bir çerçevede çözümlenme ihtimali uzak. Hayat PKK’nın hayal ettiğinden çok daha karmaşık… Gücü olan aktörün anlamlı olma dönemi bitiyor. Artık anlamlı olanın -ve de ancak- göreceli bir gücü olacak. Yeni dönemde anlamlı olmak ise PKK’nın elinde… Tabii eğer gereğini yaparsa.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları












































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024