Etyen MAHÇUPYAN
Siyasetin toplumsalı kuşatıp taşıması ve bu süreçte edilgenleştirerek ehlileştirmesi bir Osmanlı geleneği… Devletin toplumun ‘üzerinde’ ve ‘uzağında’ olduğu, neredeyse ayrı bir cemaat oluşturma istidadı gösterdiği bu yönetim sistemi imparatorluk için gayet işlevseldi. Her cemaat doğrudan devletle ilişki kurmak ve çoğu zaman teke tek kapalı kapılar ardında taleplerini sunmak durumundaydı. Devlet her ne kadar otoriter zihniyet etrafında yapılanmış olsa da, meşruiyeti İslam’dan geldiği ölçüde ataerkil sosyal nizamı ‘doğal’ kılmaktaydı…
***
Bu düzen içinde Sünni cemaatlerin anlaşılır bir üstünlükleri bulunmaktaydı. Diğer cemaatlerin hiçbir şekilde kendi ideolojilerini ve kimliklerini koruyarak yönetime talip olma ihtimali yok iken, Sünniliğe sahip çıkan herhangi bir cemaatin devlet içinde en azından söz sahibi olmasını ummak bir hayal değildi ve nitekim Sünni toplum açısından ‘siyaset’ tam da buydu… Yani devletin kılcal damarları içerisinde bir kanal açmak, orada ilerleyip alan genişleterek diğer cemaatler karşısında göreceli üstünlüğe sahip bir yetki donanımı elde etmek.
Burada bir parantez açarak, Gülen cemaatini de benzer bir hayal ve hedefle ilişkilendirebiliriz. Darbe girişimi tabii ki olayı gelenek açısından yozlaştıran bir hamleydi ama belki bunu da geçmişteki farklı kapıkulu kalkışmalarına benzetmek mümkündür…
Sonuçta önemli olan şu: Sünni cemaat halen Osmanlı siyaset yapma biçiminin dışına çıkabilmiş gözükmüyor. Siyaset devlete ulaşmak üzere ve cemaat adına yapılıyor. Bu öylesine büyük bir hedef ki devlete ulaşmayı zora sokacak her türlü duruş ve ilke zaman içinde zararlı veya tehlikeli ilan edilebiliyor. Devlete doğru yürüyüşü engelleme ihtimali olan kişilerin tasfiyesi olağanlaşıyor… Bir adım ötesinde bu tür tasfiyeler yaparak devlete ‘yürümek’ siyasetin ta kendisi olabiliyor. Ardından tasfiye edilenlerin şeytanlaştırılması ve zihinlerde mahkum edilmesi için cemaat içi bir politika sürdürülebiliyor ve eğer konjonktür uygunsa bütün bu ‘iç değişim’ ülkenin bekası ile bağlantılı kılınıyor.
Takdir edersiniz ki Osmanlı’nın son iki yüzyılı dahil bugünlere dek söz konusu beka konjonktürü açısından hiçbir siyasetçi aradığı destekten mahrum kalmadı. Dünyanın ve kendi coğrafyamızın yeniden şekillenmesi, Osmanlı’nın kontrollü parçalanması ve dağılması süreci ile birlikte geldi ve Cumhuriyet dönemi de siyasetçilerin ihtiyaç duyduğu tehdit ortamını onlardan esirgemedi.
Bu öncelikler ve ruh hali Türkiye’de Sünni siyasetin tabandan yansıyan toplumsal ve bireysel her türlü dürtü, kaygı, istek, tasavvur ve tahayyülden daha önemli, baskın ve zorlayıcı olmasıyla sonuçlandı. Sünni kimliğe ve hassasiyete sahip kişi ve gruplar siyasetin ihtiyaçlarına göre kendilerine çeki düzen vermeye alıştılar ve bunu isteyerek sürdürdüler, çünkü ikbal yolları da aynı taşlarla döşenmişti. Söz konusu işlevin gerçekleştirilmesi ise, Sünni cemaatlerin kendi içlerinde bireyselleşmeyi engelleyen bir ataerkil baskı kurma hevesine yol açtı. Birçok ‘birey’ de kendi kariyerini doğal olarak cemaat-siyaset yönünde aradı...
***
Serbestiyet sitesinde çıkan makalesinde Erkan Koca ‘muhafazakar entelektüelin’ kuramsal olarak tabi ki mümkün olduğuna, ancak hayata geçmediğine işaret etmişti. Bu tespitin arka planında, devleti ‘kızıl elma’ gören bir siyasetin hegemonyası altında kalan ataerkil cemaat yapısının, kişiler üzerindeki ‘kişiliksizleştirici’ etkisi yatıyor. Kişiliğin özgürce serpilemediği, kişinin doğru veya yanlış olduğunu önceden bilemediği düşüncelerin ardından korkusuzca gidemediği bir sosyal ortamda, entelektüeller de ancak çok nadir gözüküyor...
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024