Eyüphan KAYA
İran Kürtleri İran’da Kürdistan eyaletinde kendi halinde yaşamaktadırlar.
Irak Kürtleri Irak Baas rejimiyle yarım asır mücadele etti ve ağır bedeller ödedi, bu gün devletleşmek onların hakkıdır.
Suriye Kürtleri Beşar Esat’ın yönetiminde daha düne kadar kimlikleri yoktu, Türkiye’nin katkılarıyla muhaliflerin başlattığı mücadele sonucu Baas rejimi telaşa kapılıp Kimliklerini verdi ve bölgeyi kendilerine bıraktı. Aslında buraya kadar bir sorun yok, gelişmeler güzel, ancak PYD/YPG Parti/Örgütü fırsat bu fırsat deyip Kanton/Komün yönetimiyle Sosyalist düzeni Kürtlerin başına bela etmeye çalışıyor. Mesele buradan alevlendi,
*Kobani musibeti bu belanın bir tecellisiydi,
*6-8 Ekim olayları bunların yüzünden oluştu, 50 can verdik 50 milyon ekonomik zararımız oldu.
*Bu hayallerin yansıması ülkemize hendek, barikat siyaseti olarak yansıdı.
Türkiye Kürtlerine gelince bu devletin asli unsurları ve birinci sınıf vatandaşlarıdır. Eski devlet buna karşı bir direnç gösterdiyse de bu konuda başarılı olamadı, hatasının farkına vardı ve Kürtlerle selamlaşmaya niyet etti.
2005 yılında zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır’da bunun startini verdi, birkaç yıl derin devletle cebelleşti, her fırsata sineyi millete döndü ve AK Parti daha güçlü bir şekilde iktidar oldu.
Şu anda Türkiye Kürtlerinin önünü tıkayan HDP’dir, maalesef. Sırtını silahlı örgütlere dayayarak siyaseti sıkıntılı hale getirdi. Dış dünyada esen havaya göre hareket ediyor. Bunun bedelini de PKK vesayetiyle ödüyor, bu da ağır bela çünkü siyaset üretemiyor.
Ne anlama geldiğini bilemediğimiz,
*Kanton/Komün,
*Öz yönetim/Öz savunma,
*Kadınlara özgürlük,
*Sosyalist düzen teraneleri,
Gibi şüphe dolu ifadelerle siyaset yapıyor. Bunu yaparken de soyut bir şekilde Cumhurbaşkanına saldırarak, devlete saldırarak eksiğini kapatmaya çalışıyor.
“Diktatör Adam”, “Katil Devlet”sloganları sadece işin aslını bilmeyen Kürtlerin gazını almak için dillendirilen maksatlı sloganlardır.
Ayrıca müthiş bir yetkiye sahip olmasına rağmen ters orantılı olarak hizmet vermedikleri gibi belediyelerdeki yolsuzluğu, usulsüzlüğü örtmek için de bir vesiledir. Siz hiç bir kimsenin, “hey zalim belediye, neden yolum yok şehrin karanlıkta, halka hizmet etmeye yönelik bir yatırım yok” dediğini, yüksek sesle dillendirdiğini Duydunuz mu? Duyamazsınız, çünkü gözler başka başka taraflara yönlendirilmiştir.
Ondan dolayı “Kürtleri oyuna getirmeyin” başlığını atmak durumunda kaldım.
Şu anda HDP bu duruşu değerlendirilip vizyon yeniliğine gitmezse iflas etmiştir.
Tutarlı, verimli bir siyaset yapmak isterlerse,
1-İslami değerlerle hiçbir sorunlarının olmadıklarını deklere edecekler,
2-Bölgede estirilen tehdit havasını kırmak için oluşturdukları gibi ortadan kaldıracaklar,
3-Namus anlayışına karşı selam durup, bay bayanlar için “Bacı-kardeş” aldatmasından vazgeçecekler,
4-Kürtlerin başka başka partilerine saygı duyacaklar,
5-Bu kirli politikalardan vazgeçerek, nitelikli bir eğitim, ekonomi, sanat ve sanayi, teknolojiye… vb. meseleler üzerinde çalışıp çaba gösterecekler.
*Neden Kürt gençleri taş atmak ya da tetiğe basmakla anılıyor? Bunlar dünyasına ahretine ne kazandırıyor? Değil mi?
Başka türlü bu haliyle siyaset yapmaları mümkün değildir, ayrıca artık %10 düzeyinde oy almaları hayal hale geldi dolayısıyla Başkanlık sistemi üzerinde durup eyalet sistemini savunmaları işlerini kolaylaştırır, eyaletlerde valilerin seçimi ve seçim barajının ortadan kalkması seçim çalışmalarını kolaylaştırır. Belki Şırnak ve Hakkari de belediye kendilerinde kalabilir.
Bu vizyonla siyaset yapılırsa bölgemize huzur gelebilir, başka türlü kaos devam eder, Kürtler öz vatanlarında huzur bulmazlar, maalesef.
Siyaset insanlığın huzur ve mutluluğuna katkı sanatıyken, sıkıntıya sebep oluşturması siyasilerinin vizyon kıtlığından kaynaklanıyor benden söylemesi.
Allah kolaylık versin.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.03.2020
26.08.2019
20.08.2019
17.06.2018
17.04.2018
11.03.2018
25.10.2017
16.10.2017