Eyüphan KAYA
Dünya, insanlığın maddi manevi değerini koruyan; akıl, bilim ve kültürün gölgesinde küreselleşirken, birileri hâlâ düzlemde kalmakta ve dünya düzdür iddia edercesine insanlığın farklı farklı artı değerlerini elinin tersiyle itme peşinde galiba.
Türkiye Cumhuriyetinin hangi umutlarla kurulduğu düşünüldüğünde seksen yıllık geçmişine bakılınca (son on-on beş yılı ayrı tutuyorum) kimlerin bu devlet üzerinde etkili olduğunu bilmek o kadar zor ki... Derin yönetiminin kimlere hizmet ettiğini dahi insan kestiremiyor.
‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ düsturuyla kurulan Cumhuriyetin en önemli kurumu olan TBMM, dualarla açıldı. Anadolu'nun hemen hemen tüm renklerini içeren TBMM, bilinmeyen bir nedenle zamanın Cumhurbaşkanı tarafından feshedilerek, mebus adayları taraflı belirlenip oluşturulan yeni meclis, gittikçe sekülerleşti ve attığı her adımda bu topluma yabancılaştı maalesef.
Eğer bu yeni anayasa o zaman olsaydı cumhurbaşkanı da seçilmek için halka gidecekti değil mi? Bu yeni sistemle diktatörlük geliyor diyenler o güne baksın bence.
Öyle ki, birileri Din ve Diyanet ile arası kopuk bir meclisin yaşaması için başta hükümet olmak üzere parlamento üzerinde hep vesayet oluşturdular, yerine göre balans ayarı yaptılar.
Bu menhus ve menfur yönetim tarzından kala kala aşağıdaki sıkıntılar topluma kaldı maalesef:
1- Eğitim öğretimde Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Sınavı (PISA) sınavlarında sondan ikinciyiz. (29. sıra)
2- Zenginimiz çok zengin, fakirimiz çok fakir kaldı, üstelik insanımızın % 70-80'i fakirler kategorisinde. Anlaşılan şu ki adil gelir dağılımında sınıfta kaldık.
3- Medeni cesareti kıt, ürkek, devlete karşı kendini ifade etmekten çekinen nitelikte bir vatandaş kitlesi yetişti.
4- Ne acıdır ki bu ladini yönetim tarzı 30 yıldır süren kardeş kavgası niteliğindeki Kürt sorununun oluşmasına neden oldu, bu uğurda binlerce insanımızı kaybettik. 400 milyar dolar maddi zarara girdik, hâlâ bu kafada olup bu kavgayı sürdürmekten yana olan insanlarımız var.
5- Dini Diyaneti belli olmayan, İslam'ı (haşa) süs dini gibi tanıyan, Kur'an-ı Kerim'i bir aksesuar tarzında oyalı kılıflar içinde evinde asıp az okuyan, onunla amel etmeyi idrak etmekten yoksun, Cuma'dan Cumaya; Bayram'dan Bayrama camiye uğrayan vatandaşlarımız var.
6- Bu nadide memleketi az gelişmiş ülkelerin kategorisine soktuk. Halbuki tabii imkânlarıyla emsali çok az bulunan bir ülkedir, dört iklimin yaşandığı, dağı ovası olan, yer altı yer üstü zenginlik kaynakları, kendine yetecek kadar varlıklı bir ülke, müstesna bir yarımada. Ama ne çare sahiplenmekte, işlemekte, kaynaklarını üretime dönüştürmekte yetersiz kaldık. Sen-ben kavgasıyla zaman kaybettik.
7- Bilim yuvası olması gereken üniversitelerimiz laiklik adı altında manevi değerlerimizle kavgalı hale gelip, ideolojik birer kurum haline geldiler. Üniversiteler ki, toplumun ışık kaynağı olması gerekir, halbuki ilmi önemsemez hale gelirken bilim üretmekten de aciz kaldılar. Seksenli yıllara kadar daha üniversite sayımız on yedi idi.
Elinizi vicdanınıza koyun, bu kadar geri kalmışlığa, bu kadar bağnazlığa gönlünüz rıza gösteriyor mu?
Son on-on beş yılda hükümet, parlamento silahlı kuvvetler vb. devletin birçok kurumu kendine gelmeye başladı. Halkın rengi yönetime yansıyor diye militarist kafalar ne yapacaklarını şaşırmış vaziyetteler. Artık sahip oldukları zihniyet para etmiyor, istedikleri gibi düdük çalamıyorlar, vatandaşa kimse üstten bakamıyor, özgürlüklerin önü açılmaya başladı. Günden güne hürriyet neşv u nema buluyor.
Ayrıca dünya da bu beceriksiz ve vizyonsuz kitleyi defterinden sildi, ne yapacaklarını şaşırmış vaziyete geldiler.
Bunun üstünde bir de Başkanlık sistemi geldi mi, kim tutar Türkiye’yi. Bu yeni anayasa ile cumhuriyetimiz daha da olgunlaşacak ben buna inanıyorum.
Onun için diyorum ki, şaşırma arkadaş, kendine gel;
Anadolu zihniyetiyle barış,
*Ah-ı Evran'a gel.
*Mevlana'nın dergâhına gel.
*Üstad Bediüzzaman'ın hizasına gel,
*Melayi Cezeri'nin divanına gel,
*Hacı Bayramı Veli'nin tezgâhına gel, gel kendin ol ki, dünya seni kâle alsın, ayağın üzerinde dur ki, varlığın hissedilsin. Cumhurbaşkanımız böyle düşündüğü, yaşadığı için sesi gür çıkıyor.
Türkiye Cumhuriyetini kuruluş amacına uygun bir yönetim tarzına getirerek bir arada yaşamaya devam edeceğiz.
Bu memleket hepimize yeter, yeter ki insan onurunu önceleyen, kutsal devlet anlayışını bir kenara bırakan, korkulardan arınmış manevi değerlerimizle barışık bir yönetimimiz olsun.
'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' şiarını düstur edinmek dileğiyle yaşasın Anadolu insanı. Bu cumhuriyet hepimizin, onu korumak ve kollamak, geliştirip olgunlaştırmak vatandaş olarak üzerimizde bir vazifedir. Yeter ki hak ve hakikati devre dışı bırakmayalım.
Bu temenni ve duygularla yeni anayasa paketi hayırlı olsun diyorum.
Selam ve Dua ile.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.03.2020
26.08.2019
20.08.2019
17.06.2018
17.04.2018
11.03.2018
25.10.2017
16.10.2017