Fehmi KORU

Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
29.08.2012
2106

 Türkiye’yi ‘terörün serbest atış alanı’ haline getirecek ‘1 Mart tezkeresi’ çıksın diye ellerinden geleni esirgemeyenler, şimdilerde kendilerine yeni bir uğraş konusu buldu: Ölümden kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli mülteciler... Son zamanlarda manşetleri kampların bulunduğu Hatay ilimize konuşlanmış muhabirler kurtarıyor...

Hangi gazeteyi açarsanız açın aynı türden haberlerle karşılaşıyorsunuz: Hatay’da suç oranı artmış... Sakallılar peyda olmuş... Minibüse veya otobüse biniyor, para ödemiyorlarmış; üzerlerine gidildiğinde içlerinden “Tayyip Erdoğan’ın hesabına yazıver” diyenler çıkıyormuş...

Kimse birinci elden aktarmıyor haberini; genellikle bir arkadaşından öğrendiği, o arkadaşının da kendisinin şahsen tanımadığı birinden işittiğini söylediği üçüncü el duyumlar, söylentiler, rivayetler...

Yine de insanları ürkütmede birebir etkili haberler bunlar...

Bir de yorumları bu muhasebeye eklemek gerekiyor. Vaktiyle Türkiye’nin ABD’yle birlikte Irak’a askeri müdahalede bulunması için topyekün seferberlik açmış kalemler, şimdilerde uygulanan politikayı eleştirdikleri yazılarına“Ortadoğu’ya hoş geldiniz” kınayıcı başlığını atmaktan utanmıyorlar.

1 Mart (2003) günü Meclis’te reddedilen tezkere geçseydi, anti-Amerikancılığın tavan yapacağı bir ortamda patlayacak yerli protestoların şiddete dönüşme potansiyeli bir yana, pek çok yabancı terör örgütünün de hedefi haline dönüşecekti Türkiye...

Şimdi ‘sakal’ edebiyatına sarılanlar o günlerde propagandasını yaptıkları Irak’a ABD’yle birlikte askeri müdahalenin doğurabileceği sıkıntılardan hiç söz etmiyorlardı; edenleri ‘komploculuk’ ile suçladıklarını da unutmuş değiliz.

Komşuda savaş her ülke için büyük riskler taşır. Türkiye komşusu Suriye’de süregiden iç-savaş sırasında çok sayıda mültecinin kapısına yığılması oldu-bittisiyle iyi baş etti şimdiye kadar... Her gelene çoluk çocuğuyla barınabileceği bir çatı, üzerinde uyunacak birer yatak, karınlarını doyurabilecekleri aş, çocuklara oyun alanı ve okul sağlayabilmek, herbiri ayrı sosyal tabakadan korku içerisinde yaşayan insanlar arasında düzeni koruyabilmek... Hiç kolay değildir.

Türkiye bugüne kadar ‘mülteciler’ konusunu başarılı bir biçimde yönetti.

Afganistan’dan ders alındığı anlaşılıyor... Sovyet işgali sonrasında çok sayıda Afgan sınırlarını aşıp mülteci olarak sığınana kadar, Pakistan, iç sorunlarıyla baş edebilen, demokrasisini sağlamlaştırma derdinde bir ülkeydi; komşusunun Sovyet işgaline uğraması üzerine Soğuk Savaş’ın cephe ülkesi haline dönüşmesi Pakistan’ın bütün düzenini bozdu.

O gün bugündür dengesini bulmakta zorlanıyor Pakistan...

Yabancı basının da itmesiyle, medya aracılığıyla, Türkiye’ye Pakistan, Hatay’a da Peşaver görüntüsü verilmek isteniyor. Sorumsuzluğun hüküm sürdüğü, yol geçen hanına dönmüş, silâhların çoluk-çocuğun eline düştüğü, her türlü kaçakçılığın yapılabildiği bir kent mi bugün Hatay? Tam tersine, Türkiye’nin yasalarının geçerli olduğu kampların çoklu-denetim altında tutulduğu, geçişlerin nizam-intizam içerisinde gerçekleştiği bir yer...

Suriye ordusundan kaçan subayların aileleriyle birlikte konuk edildiği ‘Apaydın Kampı’nın kapılarının da içeride neler yaşandığını görüp aktarmaları için yazılı-medyaya açılmasında yarar var. Güvenlik o kadarına el vermiyorsa, karışık bir milletvekili heyeti ziyaret edebilmeli CHP delegasyonunun kapısından çevirildiği Apaydın Kampı’nı...

Ne kadar zor bir ülke şu Türkiye...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar