Fehmi KORU
Kendisini “Radyo ve televizyon yayınlarını düzenleyen ve denetleyen otoritenin başı” olarak tanımlayan RTÜK’ün başkanı Bekir Şahin’in, sekiz yaşındaki kız çocuğu Narin ile ilgili yayınlar konusunda söylediklerini hayretle karşıladım.
“Medyamız beni hayal kırıklığına uğrattı” demiş RTÜK başkanı Şahin.
Doğrusu, günümüzde, medyamızla ilgili olumlu düşüncelere sahip biri değilim; beş haftadır her gün gazeteler ve ekranlardan akan konuyla ilgili haber ve yorumlar, şimdiye kadar sahip olduğum az umudu da ortadan kaldırdı.
Hayal kırıklığı bu sebeple benim hislerimi yansıtmıyor.
Ancak RTÜK başkanının sözlerinin beni hayrete sevk etmesi bu yüzden değil.
Ben, Diyarbakır’a birkaç kilometre mesafedeki, 60-70 haneli, hepi topu 400 nüfuslu bir köy olan Tavşantepe’de yaşananların, bilerek isteyerek bizlere yaşattırıldığını düşünüyorum.
Küçücük bir çocuğun ölümüne yol açan cinayetin beş haftadır çözüme kavuşturulmamasını, katilin tespit edilelemesini anlamam mümkün değil çünkü…
Cinayet topluca işlenecek bir cürüm değildir. İnsanlar belli sebeplerle cinayet işlerler. Sebebini tespit eder, oradan hareketle katili bulursunuz.
“Olur böyle vakalar, Türk polisi yakalar” türü yakıştırmalar boşuna ağızlara pelesenk olmamıştır.
Bu defa küçük bir kız öldürüldü, katil aradan geçen beş haftada hala bulunamadı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dün, beş haftalık çalışmanın sonucunu şöyle özetledi: “Soruşturma aşamasında şu anda 12 şüpheli tutuklu. 27’si şüpheli olmak üzere 241’i tanık olmak üzere 268 kişinin ifadesi alındı. DNA tespitleri var. Bazı çakışmaları tespit ediliyor. Birtakım kamera görüntüleri inceleniyor.”
Konu, bakana göre, henüz soruşturma aşamasında. 12 kişi tutuklu; 27 kişi tutuklu değil ama şüpheli kabul ediliyor. 241 tanık var ve toplamda 268 kişinin ifadesi alınmış.
Herhalde köyde, çocuklar bir tarafa bırakılırsa, herkesin ifadesi alınmış…
İfadeler alınmış da ne olmuş?
“Çok uzun sürmez” de demiş dün Adalet Bakanı Tunç…
Böylesi bir cinayet olayında katilin tespiti için hayli uzun bir süre beş hafta.
En başlarda, kayıp olduğu bildirilen çocuğun canlı veya ölü arandığı sırada, Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım, “Dakika dakika her şeyi kayıt altına aldık. Sonuca çok yaklaştık” açıklamasını yapmıştı.
Bakan Tunç’un “Çok uzun sürmez” cümlesiyle kast ettiği süre ne kadar olacak bakalım?
Verdiğim bu ayrıntılar ve daha başka bilgiler, beni, ister istemez, yetkililerin bu olaya ya yeterince önem vermediklerini ya da bir sebeple gerçeği paylaşmayı zamana yaydıklarını düşündürüyor.
Herhalde olaya önem verilmediği söylenemez. Ülke olarak beş haftadır, geceli gündüzlü, Narin kızımızın başına gelene yanıyor ve ailesi fertlerinden başlayarak bütün Tavşantepe halkına buğz ediyoruz.
Gazeteler ve televizyonlar kadar, hatta daha fazla, konuyu dert eder görünen yetkililer sayesinde…
Unutmayalım: Narin konusunun sıradan bir kayıp kızla ilgili olmaktan öteye geçmesi, iktidar partisinin bir milletvekilinin “Aileyle benim 40 yıllık dostluğum var” ve “Bilip söylemememiz gereken şeyler var” demesiyle başlamıştı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, köye kadar gelip aileyle görüşmemesi de katilin kimliğinin aslında bilindiği yolundaki şüpheleri artırmıştı.
Hakkında mahkemece ‘gizlilik kararı’ çıkartılmış, kararın halen devam ettiği bir konuda, medyanın gündüz-gece verdiği, çoğu ertesi gün değişen senaryolara dayalı haberlerin kaynağı kim/ler olabilir?
Ayrıntıların genellikle gizli kalması gereken ifadelere, yargı, güvenlik ve Adli Tıp ile ilgili bilgilere dayandığı düşünülürse?
Muhabirlere de zaman zaman acıdığımı söyleyebilirim. Her gün bir polisiye roman veya entrikalı bir filme kolaylıkla senaryo teşkil edecek renklilikte haberlerle okurlar veya izleyiciler karşısına çıkmak hiç de kolay değil.
Herbiri ancak savaş muhabirlerinde görülebilecek ciddilikte sundu haberlerini…
RTÜK başkanı Şahin’in “Medyamız beni hayal kırıklığına uğrattı” açıklaması en çok onları üzmüştür.
Esas hayal kırıklığını, az nüfuslu bir köyde işlenmiş küçük bir kız cinayetini beş haftadır çözememiş olan bu ülkenin her düzeydeki yetkilileri yaşatıyor.
Sadece bana da değil, bütün ülkeye…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025