Fehmi KORU
Türkiye 1984 yılından beri PKK terörüne muhatap. Ayrılıkçı terör eylemlerinde hayatlarını kaybedenlerin sayısı bir hayli yüksek. Bütün illerde pek çok sokak o bölgeden verilen ‘şehitlerin’ adlarını taşıyor.
Bu sebeple “Terörsüz Türkiye” söylemi herkesi olumlu etkiliyor.
İlgililer sürekli tekrarladıkları için terörün şiddetinin son yıllarda bayağı azaldığını biliyoruz. Önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu teröristlerin ayakkabı numaralarının bilindiğini söylerdi. Halefi Ali Yerlikaya daha somut rakamlar veriyor.
Geride bıraktığımız 2024 yılının özetini Yerlikaya’nın açıklamasından aktarayım:
“Bombalı eylemler için hazırlanan:
2 Ton 100 kg kimyasal patlayıcı,
617 kg plastik patlayıcı,
97 kg TNT ile
194 adet mayın ve canlı bomba yeleği ele geçirildi.
Saldırı için hazırlanan :
99 bin 936 adet muhtelif çap ve ebatta mühimmat ile fişek,
13 bin 657 adet ağır silah mühimmatı, (bombaatar, havan ve uçaksavar mühimmatı)
2 bin 252 adet el bombası,
63 adet roketatar, havan, bombaatar, uçaksavar, lav silahı, güdümlü füze ele geçirildi.”
Etkileyici bir tablo bu.
Bakan, hedefi, “Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar, durmadan, duraksamadan kararlılıkla mücadele etmek” olarak belirlemiş görünüyor.
Her şeyden önce şunun bilinmesi şart: Ülkemiz teröre muhatap tek ülke değil. Pek çok başka ülkede de, değişik ideolojik etkilenmeler altındaki kişilerin eseri, hatta bazen herhangi bir motivasyon olmaksızın yapılmış terör eylemleriyle karşılaşılabiliyor.
ABD’de sözgelimi.
Önceki gün ABD iki terör eylemine muhatap oldu.
New Orleans’ta, yeni yıl şenlikleri sırasında, kalabalığın üzerine kamyonunu süren biri 15 kişinin ölümüne sebep oldu.
Eş-zamanlı olarak, Trump’ın adını taşıyan Las Vegas’taki bir otelin önünde, patlayıcılar yüklenmiş kiralık bir araç patlatıldı.
Her iki terör olayına adı karışan kişilerin vaktiyle ABD ordusu saflarında bulunduğu anlaşılıyor.
Asker kökenli teröristleri var ABD’nin…
2024 yılı içerisinde meydana gelmiş çok sayıda ideolojik motivasyonlu terör eylemi gerçekleşti ABD’de…
Listesini de vereyim:
6 Nisan: Coeur d’Alene, Idaho.
6 Ağustos: New York.
11 Temmuz: Orlando, Miami.
6 Eylül: New York.
7 Ekim: Oklahoma City.
18 Ekim: Preoria, Arizona.
26 Ekim: Şikago.
Listeye, çeşitli eyaletlerde genellikle yaşı küçük kişiler tarafından okullarda işlenmiş olanlar ile, seçime giden ülkede siyasi mülahazalarla sahneye konulmuş terör eylemlerini eklemedim.
Tam tablo, Türkiye ile mukayese edilmeyecek kadar yoğun teröre muhatap bir ülke olarak ABD’yi algılamamızı sağlayacaktır.
Bu gerçekten hareketle, teröre muhataplık bakımından kendisini güvende hissedebilecek tek bir ülke bulunabileceğini sanmıyorum.
Her ülke muhatap olduğu terörün mahiyetine göre bir mücadele yürütüyor.
En fazla başvurulan yöntem, mümkün olduğu kadar terörü ülkenin sınırları dışında karşılamak veya teröristin ülkeye gelmesine/girmesine engel olmak…
Türkiye de bir süredir buna uygun bir mücadele yürütüyor; zaten o sayede PKK’nın ülke içerisindeki eylemleri asgariye indirilebildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın her yıl Kongre’ye sunduğu bu alanda kaydedilen mesafeyi özetleme amaçlı son raporda, el-Kaide, IŞİD ve Hizbullah kaynaklı olduğuna inanılan terörü sınırları dışında engelleme amaçlı faaliyetlere, 2022 yılında 344.3 milyon dolar harcandığı görülüyor.
Kıtalararası bir diğer girişimde, 14 ülkedeki sivil toplum örgütleriyle ortak programlar uygulanarak terörün zemininin genişlemesinin önüne geçmeye çalışıyor ABD. [Türkiye bu listede yok.]
Tekrarlayayım: Ayrılıkçı terörle mücadelede bir süredir başarılı sonuçlar alınıyor; PKK Türkiye içerisinde canlar alıcı eylemler gerçekleştirmekte zorlanıyor.
Gerçek bu, ama bir gerçek daha var: ABD’den sunduğum bilgilerin de gösterdiği gibi, ne kadar tedbir alınırsa alınsın, terör her ülkede varlığını sürdürüyor.
“Terörsüz ABD” iddiası, orada harcanan sınırsız kaynaklara rağmen gerçeklere ters düştüğü gibi, son zamanlarda siyasilerin ağzında dolaşan “Terörsüz Türkiye” söylemi de ulaşılabilecek bir hedef değil.
Öyleyse?
Sorunun cevabı şu: Türkiye terörle mücadelesini uygulamakta olduğu yöntemle devam ettirmeli. Bu arada, siyasi mülahazalarla toplumun algı damarlarıyla oynanmadan, terörün yararlandığı zeminin ortadan kaldırılması için de gerekli ne varsa yerine getirilmeli.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025