Fehmi KORU
Günlerdir, AK Parti’nin itibar ettiği kalemlerin, odağında Rıza Sarraf’ın bulunduğu New York’taki ‘USA vs Atilla’ davasıyla ilgili yazdıklarını, her zamankinden daha titiz bir dikkatle okuyorum.
Kızgınlar. Ben de kızgınım ve onları anlıyorum.
Tespit doğru, ama…
Tespitlerini de paylaşıyorum: Türkiye’ye karşı bir ‘kumpas’ kurulmuş, bu besbelli; mevcut iktidarı zora düşürme ve Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığından uzaklaştırma çabalarına katkı amaçlı bir ‘kumpas’.
Benim de tespitim bu yönde.
Ancak bu tespitten sonra yazdıkları meydan okuyucu satırlar bana olağanüstü yavan geliyor.
Nasıl bir dünyada yaşadığımızı anlamakta zorlandıklarını veya ne diyeceklerini bilemedikleri için top çevirdiklerini düşünüyorum.
Kayırmak istedikleri kişi/lere zarar verecek bir tavır sergilediklerini de…
Zihnim hemen ‘17-25 Aralık süreci’ sırasında Sarraf’ın tutuklandığı ve Meclis’in suçlanan 4 bakanın ‘Yüce Divan’da yargılanmasıyla ilgili önergeyi red ettiği, yargının da takipsizlik kararıyla iddiaları geçersiz saydığı günlere kayıyor.
O zaman da benzer yazılar okumuştuk.
New York’ta görülen dava Türkiye’de yarım kalmış o sürecin devamıdır.
Yargılanması söz konusu olan bakanlardan birinin sürecin en başından itibaren kendisini diğerlerinden ayrıştırmaya çalıştığını, kendisiyle ilgili Yüce Divan kararı çıkmasını kamuoyu önünde Meclis’ten talep ettiğini de hatırlıyorum.
Hiç değilse onun bu arzusuna uyulsaydı, bir bakanın bile Yüce Divan’da yargılanması, her gün yeni bir dişin çekilmesine benzer acılara yol açan New York davasını geçersiz kılabilirdi.
Ülkemizin ‘yolsuzluk’ konusunda duyarlı olduğunu elâleme göstermiş olacağı için…
AK Parti’nin itibar ettiği yazarlar korosunun desteği eşliğinde konunun Meclis denetiminden ve yargıdan kaçırılması hiç iyi olmadı.
Bugünün doğru tespitleri de, korkarım, ardından yaptıkları meydan okuyucu çıkışlar yüzünden, yine yanlış sonuçlar doğurabilecek.
Dünya bugün eski dünya değil
Farklı bir dünyada yaşadığımızı ve bugünün şartlarını göz önünde bulundurmayan tavsiyelerin ters tepebileceğini unutuyor bazıları.
Hamasetin fazla işe yaramadığı bir dünyada yaşıyoruz.
İki gündür ‘tanık’ kürsüsüne çıkartılan Rıza Sarraf İran’a ABD ambargosunu delmek için Türkiye’de yaptıklarını anlatıyor.
Muhtemelen prova seansında öğrendiklerini tekrarlıyor.
Yargılama başlamadan bir süre önce bulunduğu yerden ayrıldığı anlaşılmıştı ya, götürüldüğü yerde duruşmada kendisinden ne beklendiği Sarraf’a anlatılmış, söyleyeceklerinin provası da yaptırılmıştır.
Uzaktan izlediğim halde duruşmalardan böyle bir izlenim alıyorum.
İddia makamı ‘tanığı’ dinleme metinlerinden hareketle sorguluyor.
Eskiye ait yeni tapeler bunlar…
AK Parti’nin itibar ettiği yazarlar “FETÖ’cü polisler dinleme yapmıştı” hatırlatmasında bulunuyorlar; 17-25 Aralık sürecine atıfta bulunarak…
Doğru olabilir.
Kuşku duyma zamanı
Ancak yine de aykırı bir soru akla gelmiyor değil: 17-25 Aralık sürecinde gündemi meşgul eden tapelerden farklı New York’taki sorguda kullanılan metinler; FETÖ’cü polislerin 2013 dolayımında dinledikleri varsayılan görüşmelerden farklı görüşmelerin tapeleri… Eğer bu dinlemeler de ellerinde var idiyse, 17-25 Aralık sürecinde neden bunları da kullanmadılar?
O sürecin bir ucunda (30 Mart 2014) yerel seçim vardı ve seçim gününe az kala yeni malzemelerin kullanıma sokulacağı beklentisi hakimdi; beklenti sonunda fos çıkmıştı.
Acaba “Bunlar da FETÖ’cü polislerin dinledikleri” demek yerine, “O günlerde başkalarına mal edilen dinlemeler daha uzun bir kulağın eseri olmasın?” kuşkusu duymak daha doğru olmaz mı?
Mahkeme boyunca dinlemelerin kim/ler tarafından yapıldığı herhalde ortaya çıkacaktır.
Geçmişte, 17-25 Aralık sürecinde, verdikleri akıllarla iktidarı yanlış istikamete sürüklediği şimdilerde anlaşılan kalemlerin bugünlerde verdikleri akılların yeni sorunlara sebep olabileceğinden de kuşku duymak gerekir.
Niyet sorgulaması yapacak değilim, işi oraya kadar vardırmayacağım; ama bazılarının aklının bugünün dünyasının şartlarını anlamaya yetmediğine ise eminim.
Dönüm noktası 2010 yılı
Şimdinin.. 2010 yılından itibaren izlenen politikaların gözden geçirilmesi.. iç ve dış politik konularda alınan kararlarda yanlış yapılıp yapılmadığının araştırılması.. durum muhakemesiyle varılan sonucun gereklerinin yerine getirileceği yeni politikalar belirlenmesi..
Evet, bugünlerin bunlar üzerinde yoğunlaşma zamanı olduğuna inanıyorum.
Türkiye, 2010 öncesinde kendi vatandaşlarına ve dünyaya verdiği imajı bugün de sürdürüyor olsaydı, New York’ta böyle bir davayla karşılaşılmasının asla söz konusu olamayacağına inanıyorum.
Rıza Sarraf diye biri uluorta racon kesemez (New York’taki yargılamada sorular hep 2010 sonrasına ait), ABD de o dönemde ‘ayrılmaz ikili’ görüntüsü verdiği en yakın müttefikine sıradan bir ülke muamelesi çekmeye kalkışamazdı.
Genellikle tespit ve teşhis doğru olursa alınacak kararlar veya uygulanacak tedavilerin de yerinde olunacağına inanılır; ancak şimdilerde karşı karşıya kalınan sorunla ilgili yazılanları okuyup konuşulanları dinleyince bunun yeterli olmadığını anlıyorum.
Akıllı dostlar yoksa.. doğru tespitler.. yanlış politikalar da üretebiliyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025