Fehmi KORU
Ak Parti tarafından ‘metal yorgunu’ oldukları gerekçesiyle istifaya zorlanan büyükşehir belediye başkanları, uzaklaştırıldıkları göreve yeniden talip olarak, bir başka partiden aday gösterilseler ne olur?
Soru şaşırtıcı gelebilir, ama yine de üzerinde düşünülmeyi hak ediyor.
Özellikle büyük mücadeleler sonucu kazanıp durduğu koltukta seçilmemiş birinin oturduğunu içine sindiremediği her halinden belli olan Ankara’nın eski belediye başkanının MHP’den aday gösterilebileceği kulislerde konuşulmaya başlanmışsa…
CHP son genel seçimde AK Parti’nin kurucu kadrosundan bir ismi Konya’dan aday gösterip Meclis’e girmesini sağlamadı mı? Yine aynı CHP 2014 yerel seçiminde, uzun yıllar MHP’den Beypazarı’nda belediye başkanlığı yapmış birini Ankara büyükşehir belediyesi için aday gösterebilmişti.
2002 genel seçimlerinde AK Parti de daha önce başka partilerde siyaset yapmış isimleri listesinden Meclis’e sokmuş, hatta içlerinden birini kültür bakanlığına da getirmişti.
Bir partiyle özdeşleşmiş bir ismin farklı bir partiden adaylığı, tabii olursa, ilk kez söz konusu olmayacak sizin anlayacağınız.
Olup olmayacağı, partilerin ve aday göstermeye hazırlandıkları siyasi kimlikli kişilerin kendi bilecekleri bir iş; ancak beş ay sonra yapılacak yerel seçimin öncekilerden farklı bir zeminde geçeceğinin ilk işareti sayılabilir bu kulis haberi…
Geçmişte olanlar
Partiler bu seçimde bir tür iktidar mücadelesi verecekler…
Muhalefet yerel seçimi iktidarı sarsmanın aracı olarak kullanacak, iktidar partisi ise 2071 hedefini bu seçimle bir kez daha test edecek…
Yerel seçim böyle bir işleve sahip olabilir mi?
Olur. 1983 genel seçiminde tek başına iktidar olmayı başarmış ve 1987 seçiminde iktidarını pekiştirmiş Anavatan Partisi için alarm zili iki yıl sonra yapılan yerel seçimde neredeyse bütün illeri rakip partilere kaybetmesiyle çalmaya başlamıştı. Sonrasında, 1991 genel seçiminde, ANAP, iktidarı DYP-SHP ortak hükümetine devretmek zorunda kalmıştı.
Refah Partisi’nin önünü açan ve ilk yerel seçimde (1994) İstanbul ile Ankara’yı kazanmasını, sonraki genel seçimde (1995) birinci parti olmasını sağlayan da, o seçimde (1987) ilk büyükşehir belediye başkanlığını (Konya) kazanması olmuştu.
Önümüzdeki yerel seçimi muhalefet 1987 yerel seçimi gibi kullanmak istiyor.
[ANAP’ın İstanbul belediye başkanı Bedrettin Dalan beğenilen icraatçı bir başkandı; kamuoyu yoklamaları karşısına rakip çıkarılanlardan çok önde gösteriyordu Dalan’ı. Bir gazete, seçim günü, onun yüzde 65 oy alacağına dair bir kamuoyu yoklaması manşetiyle çıkmıştı. Dalan seçimi kaybetti.]
ORC adlı araştırma şirketinin yaptığı son araştırma, AK Parti’nin itibar ettiği bir gazete köşesinden, oyunu partileri değil adayları gözeterek kullanmaya kararlı seçmen oranının yüzde 20 olduğunu gösteriyor.
Bu çok ciddi bir oran.
Eskiden ‘yüzer-gezer oylarPapaz Brunson
‘ deyimi vardı. Her partinin oy tabanında o partiye sadakat duymayan seçmenler olduğundan hareketle kullanılırdı o deyim. Oy verdiği partiyi bırakıp konjonktüre ve adaylara göre davranan seçmeni anlatırdı. 2002 ile birlikte azaldığı gözlendi ‘yüzer-gezer seçmen’ kitlesinin. AK Parti’nin ayrıştırıcı üslubu bu durumu daha da pekiştirdi.
Ta ki, ‘sistem değişikliği referandumu’na kadar… O referandumda AK Partili seçmenin bir bölümü oyunu ‘Hayır’ olarak kullanabildi.
Referandum oyları örnek alınırsa, AK Parti elinde tuttuğu 17 büyükşehir belediyesini kaybedebilir.
Kaybetmemek için aldığı tedbirlerden biri AK Parti’nin, 7 büyükşehirin ‘metal yorgunu’olduğu tespit edilen belediye başkanını görevden almak olmuştu.
Görevden alınan başkanlar arasında İstanbul ve Ankara’nın başkanları da var.
MHP bu seçimin anahtar partisi
“Yerel seçimde ittifak yok” açıklamaları ile gündemin belirlendiği salı günkü grup toplantılarında, AK Parti ve MHP milletvekilleri, liderlerinin bu yöndeki açıklamalarını ayakta ve coşkun biçimde alkışladılar. Özellikle MHP’nin ‘Cumhur İttifakı’ konusunu içine tam sindiremediğini gösteren bir tablo yaşandı o gün grupta.
MHP aradaki uzaklaşmayı, ‘ayrılmaz ikili’ görüntüsünü bütünüyle bozma amacıyla, eski ortağının kenara ittiği kamuoyunun iyi tanıdığı bazı isimleri kendi adayı yapar mı?
Papaz Brunson‘ın ABD’ye geri gönderilmesini eleştirmişti Devlet Bahçeli; MHP Danıştay’ın ‘andımız’ ile ilgili kararına sahip çıkarken Meclis’e sundukları ‘af’ teklifine AK Parti’nin ters tavrını da hoş karşılamadığını belli etti. İşi, iktidarda kalmasını ittifak kurarak sağladığı AK Parti’yi iyice zor duruma düşürmeye kadar vardırır mı MHP lideri?
Uzun yıllar DSP ve ANAP ile hükümet ortaklığı yapmış olduğu halde, şimdikinden daha basit sebeplerle, seçim tarihinin erkene alınmasında ısrarcı olarak, 2002 yılında, AK Parti iktidarının önünü açabilmişti Devlet Bahçeli…
İlginç bir seçime doğru gidiyoruz. İşittiğiniz kulis bilgilerine “Asla olmaz” tepkisini vermeyin. Geçmişte “Olmaz” denilen pek çok şey siyasi alanda olmuştu çünkü.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025