Fehmi KORU
Eski günlerde ahşap makam masalarının üzerine cam, cam ile ahşap gövde arasına da fotoğraflar, önemli uyarılar ve unutulmaz sözler yerleştirilirdi. Benim masamda, Financial Times gazetesinden keserek yerleştirdiğim, “Bir kölenin en büyük arzusu kölelikten azat olmak değil, kendine ait bir köleye sahip olmaktır” özlü sözü bulunuyordu.
Bugün bile zihnime kazılı duran o söz ABD’nin kurucu babalarından Benjamin Franklin’e aittir.
Şimdi artık üstü cam ahşap masalar kullanılmıyor, ama sonuçta her an hatırlamamız gereken özlü sözlere ihtiyacımız devam ediyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na makam odasının görünür bir yerine şu eski Çin atasözünü yerleştirmesini tavsiye ederim: “Bir parmak ayı gösterdiğinde akıllılar aya, aptallar ise parmağa bakar.”
Parmağa niye bakar ki bazı insanlar, parmağın gösterdiği yere bakmak dururken?
Görebildiğim kadarıyla, CHP’liler, ay ile parmak arasında tereddüde düşüyor ve sonunda gözleri parmak üzerinde yoğunlaşıyor.
Deniz Baykal’ı başkanlıktan eden ‘kumpas’ sırasında ve sonrasında da öyle olmadı mı? Çoğu CHP’li -bunlar arasında kumpasa düşürülen eski genel başkan da bulunuyor-, o olayın sonucuna kafa yoruyor, nasıl olabildiğiyle hiç ilgilenmiyor.
Şu son olayda da CHP’lilerin gözleri daha çok ‘parmak’ üzerinde…
Çocukken “Komşu komşu hu!” diye başlayan tekerleme ile bir dizi saçmalık art arda sıralanırdı:
“Komşu komşu hu / Oğlun geldi mi? / Geldi / Ne getirdi? / İncik boncuk / Kime kime? / Sana bana / Başka kime? / Kara kediye / Kara kedi nerde? / Ağaca çıktı / Ağaç nerde? / Balta kesti / Balta nerde? / Suya düştü / Su nerde? / İnek içti / İnek nerde? / Dağa kaçtı / Dağ nerde? / Yandı bitti kül oldu…”
İşte size çocuklara mahsus bir tekerleme.
Peki şimdi gözümüzün önünde yaşanan ve herkesin ‘kumpas’ dediği olaya bu tekerleme uyarlanamaz mı?
Uyarlayayım:
“Komşu komşu hu! / Rahmi Turan Sözcü’de ne yazdı? Önemli bir CHP’linin Külliye’ye çıktığını yazdı/ Daha daha ne yazdı?/ Bilgiyi kendisine ‘Gazeteci kaynağını açıklamaz’ kuralı gereği ismini açıklayamayacağı, aksi halde işinden olacak Külliye’yle irtibatlı birinin verdiğini yazdı/ İsim açıklanınca o kişi işinden oldu mu?/ Olmadı, çünkü bilgiyi o da başka birinden almış/ O birinin kim olduğu öğrenildi mi?/ Öğrenilemedi, çünkü haberi başkalarına yazdırmak için çabalayan gazeteci ‘Gazeteci kaynağını açıklamaz; ölsem de açıklamam’ iddiasında/ Rahmi Turan ne diyor bu işe?/ ‘Yanıldım, özür dilerim’ diyor…”
Tekerleme daha da uzayabilir.
Uzarsa en sona çocuk tekerlemesindeki “Yandı bitti kül oldu” son cümlesini ekleyebilirsiniz.
CHP açısından olay “Yandı bitti kül oldu” halini aldı çünkü…
Ve CHP’liler hala parmağa bakmakla meşguller.
ABD’de de kumpas konuşuluyor
Günümüzde ‘kumpas’ denilerek yaygın kullanıma sokulmuş olan yöntem pek çok ülkede ve en nazik siyasi ortamlarda devreye giriveriyor.
ABD’ye bakalım. ABD siyasetinde iç içe geçmiş kumpaslar günü belirliyor. Önce Trump başlattı ‘kumpas’ yöntemini, sonrasında rakipleri ona karşı aynı yöntemi kullanmaya başladılar. Trump, “2016 başkanlık seçiminde rakibim Hillary Clinton’un kazanması için partisinin internet server için tercih ettiği CrowdStrike şirketinin bulunduğu Ukrayna’da birileri devreye girdi ve aleyhime kampanya yürüttü” iddiasında.
Onun kumpas dediği bu.
Rakipleri ise, “Sözünü ettiği CrowdStrike Ukrayna’da değil, Kaliforniya’da yerleşik bir şirket. Trump’ın kendisi Ukrayna üzerinden 2020 başkanlık seçimini etkileyecek kirli işler çevirmekle meşgul” iddiasını ispatlama çabasındalar.
Kumpası esas Trump’ın yaptığı iddiasını…
Gece-gündüz Amerikalılar Ukrayna eksenli bu birbiriyle çelişkili kumpas iddialarına muhatap ediliyor.
Aralarından akıllı olanlar “Trump’ın işini seçim öncesi bitirip onu seçime giremez hale getirme girişimi bu” diyor, akıllı olmayanlar ise, iddiaları ispatlamak için iki tarafın çıkardığı gürültüler arasında bocalayıp duruyor.
Nereye varacağını göreceğiz oradaki kumpas çalışmalarının…
Bizdeki ne olacak?
Yıllar önce kurulmuş kumpas nasıl hala CHP’yi rahatsız etmeye devam ediyorsa, şimdi yaşanan da muhtemelen sonuçsuz kalarak aynı duruma yol açacak.
Bazılarının “Unutulmaya yüz tutmuşken ismi yeniden gündeme geldiği ve mağduru oynadığı için bu sürecin en kazançlı kişisi” olarak gösterdiği CHP’nin sürekli cumhurbaşkanı aday adayı şimdi öyle görünse de, sonunda ‘süreçten en fazla zarar gören’ kişi haline gelebilir.
Tabii, Kılıçdaroğlu’nun liderliğinin tartışmalı hale gelmesi de pekala mümkün.
Kimin nereye -parmağa mı yoksa aya mı- baktına göre sonuç üzerinde tahminde bulunabiliriz.
Sizce kim nereye bakıyor?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025