Fehmi KORU
Bütün dünya bir süredir aynı ortak gündemi tartışıyor; bu gündemin etkisinin hiç hissedilmediği nadir ülkelerden biri biziz.
Türkiye.
Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron şiddetli tepki gösteriyor. Pakistan başbakanı İmran Khan gerçek olduğuna inandığında dünyayı yapanların başlarına yıkacağından söz ediyor. Hindistan’da sivil toplum örgütleri ve medya kendi hükümetlerine ateş püskürüyor. İsrail’de sol muhalefet hükümeti suçluyor. Bizden ‘tık’ çıkmıyor.
Gündem teşkil eden olayda en sık adı geçen ülkelerden biri Türkiye oysa.
Olay şu: Başında vaktiyle İsrail ordusunda görev yapmış birinin bulunduğu bir teknoloji firması cep telefonları üzerinden casusluk yapan bir program geliştirmiş ve bunu İsrail devletinin onayladığı ülkelere yüksek para karşılığı kullandırıyormuş. Hedef seçilen kişinin ruhu duymadan telefonuna hakim olunuyor, kapalı iken bile mikrofonu ve kamerası açılıyor, içindeki mesajlar, fotoğraflar kopyalanıp indiriliyor, yaptığı konuşmalar, hatta bulunduğu mekanlardaki görüşmeler uzaktan dinlenip videoya çekiliyormuş…
En güvenilir bilinen Apple ürünü iPhone’lar bile çökertilebilmiş…
Şimdiye kadar telefonları değişik devletlerin takibi altına düşen kişilerin sayısının 50 bin kadar olduğu açıklandı.
[Programı devletlere satan İsrail firması belli bir süre için kullanım izni veriyormuş. Hedef seçilen her 50 kişi için yaklaşık 8 milyon dolar ödenmesi gerekiyormuş. Konunun ciddi takip edildiği ülkelerden Hindistan’da, National Herald gazetesi, ulusal güvenlik bütçesi üzerinde yaptığı taramadan, kendi ülkelerinde en az bin kişinin bu programla izlendiği sonucunu çıkarmış. 50 kişi için 8 milyon dolar ödendiğine göre İsrail firmasına bin kişi için ne ödeme yapıldığını siz hesap edin. Gazete savunma bütçesine ek yapılarak programın satın alındığını, bunun da başbakanlarının İsrail’e yaptığı ziyaret üzerine gerçekleştiğini yazıyor. Medya üzerlerine gidilince, Hintli bakan, ‘‘Bu programı 40 ülke daha kullanıyor, bir tek bizim üzerimize geliniyor’’ tepkisini vermiş.]
40 ülke 50 bin kişiyi bu programla izliyor.
NSO’nun başındaki İsrailli Shalev Hulio..
Programın adı Pegasus. Firmanın adı da NSO. Firmanın başında Shalev Hulio var. Program 2010 yılından beri kullanımda. Konunun şimdilerde gündeme taşınmasının sebebi izinsiz dinleme ve casusluk amaçlı kullanım işinin üç bağımsız kuruluşun ortak çalışmasıyla bir projeye dönüştürülmesi. ‘Pegasus Projesi’ içerisinde yer alan Forbidden Stories grubu, Uluslararası af örgütü (Amnesty International) ve Toronto Üniversitesinin yurttaşlık laboratuvarı (Citizen Lab) bu konuyu dünyanın gündemine sokmayı başaran üç kuruluş.
Artık hangi devletin hedefi olmuşsa Fransa cumhurbaşkanı Macron’un telefonuna da ulaşmışlar.
[İsrail’in Haaretz gazetesi, Macron’u izlettiren ülkenin Fas olduğunu yazıyor. Fakat Fas kralının ve başbakanının telefonları da hedef seçilenler listesinde yer alıyor. Dinleyeni de dinlemişler, sizin anlayacağınız. Onları kendi ordusu ile istihbarat örgütü dinlemekteymiş.]
Telefonları hedef seçilen birkaç devlet başkanı ve başbakan daha var. Ancak programı satın alan devletler bu kolaylığı daha çok ülkelerindeki muhaliflerin takibi için kullanmışlar.
Muhalefet partilerinin ileri gelenleri, sivil toplum liderleri ve özellikle de gazeteciler için…
Türkiye’nin adı konuya ilişkin haberlerde sıkça geçiyor.
Bunun sebeplerinden biri, İstanbul’daki Suudi Arabistan başkonsolosluğu binasında katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın da Pegasus programının hedefi oluşu… Sadece onu değil, evlendiği Mısırlı eşi ile Türkiye’deki nişanlısını da dinlemiş Suudlular…
Dünkü Haaretz gazetesi Türkiye’de Kaşıkçı cinayetini soruşturan cumhuriyet başsavcısının da telefonlarına sızılmak istenen hedef kişiler arasında yer aldığını duyurdu.
Gazete şunu da yazıyor: ‘‘Türk savcının telefonuna sızılması, sürmekte olan cinayet soruşturmasında kendisinin adının da geçip geçmediğini bilmek isteyen Suud veliahtı Muhammed bin Salman için kritik önemdeydi.’’
[Kaşıkçı’nın kanı NSO firmasının da elinde. Amerikan CBS televizyonunun 60 Minutes programına çıkan Shalev Hulio’ya bu hatırlatılınca verdiği cevap şu olmuş: ‘‘Şunu açıklıkla söyleyeyim: Bizim bu korkunç olayla hiçbir ilişkimiz yok.’’ Oysa var, nasıl olmaz? Kaşıkçı telefonu üzerinden adım adım izlenebilmişse bunu sağlayan İsrail’in NSO firması.]
Suudlular programı satın alan 40 ülkeden biri. Kaşıkçı dışında bir başka hedef Mısır imiş Suudi Arabistan için. Mısır başbakanı, dışişleri, maliye, adalet ve teknoloji bakanları Pegasus’la Arap Zirvesi öncesinde dinlenmiş. Pegasus Projesi içinde yer alan Arap sitesi Daraj’a göre, zirvede Mısır’ın takınacağı tavrı önceden öğrenmeyi hedeflemiş Suudi Arabistan.
Pegasus müşterisi bir diğer ülke de Birleşik Arap Emirlikleri. Dubai şeyhi Muhammed Raşid el-Mahtum’un evden kaçmak üzere bir tekneyle açılan kızı Latife’yi Oman açıklarında durdurup döndüren komando baskını o sayede başarılı olabilmiş. Kızın yerini onun ve annesinin telefonlarını Pegasus’la izleyerek belirlemişler.
Müşterilerin büyük bölümü, anlamış olacağınız gibi, ‘İslam ülkesi’ olarak bilinenler… Şimdiye kadar ortaya dökülen bilgilere ve özellikle hedef seçilen telefonların sahiplerine bakılırsa, Ortadoğu’da her devlet diğerlerinin önemli isimlerini Pegasus’la izlemiş, izlemeyi sürdürüyor.
Türkiye dinleyenler mi, yoksa dinlenenler mi arasında? Bizden birilerinin dinlendiği biliniyor da, Pegasus müşterisi miyiz, henüz bu konu meçhul.
İzlemeye değer.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025