Ferhat KENTEL
Daha baba Hafız El Esad zamanında, Suriye “terörist devlet” olarak tanınırdı. Hama’da yaptığı korkunç katliamın ötesinde, memleketin yarısını “Muhaberat” örgütünün elemanı yapan, muhaliflerini takibe alan, kontrolü altındaki çeşitli örgütler tarafından öldüren bir ülke oldu Suriye. Şimdi de rejimin tepesindekiler iktidarlarını korumak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Milyonlarca insanı öldürerek, gene milyonlarca insanı yersiz yurtsuz göç yollarına dökerek...
Suriye üzerine Barbarlık Devleti adında bir kitap yazan ve Suriye’nin terörizmini açıkça dile getiren Fransız araştırmacı Michel Seurat, Suriye tarafından kontrol edilen İslami Cihad adlı bir örgüt tarafından Lübnan’da kaçırıldıktan sonra 1986 yılında öldürüldü.
Yani Suriye yıllardır terörist... Türkiye komşularla “sıfır sorun” politikası güderken de Suriye teröristti.
Öte yandan Putin de ellerine kan bulaşmış bir adamdı... Çeçenistan’ı yerle bir ederken ve orada yapılan katliamları yazmaya çalışan gazeteciler ve işine gelmeyen işadamları ortadan kaldırılırken acımasız bir diktatördü... 1864 soykırımında Çerkes kanlarıyla sulanan Soçi’de Kış Olimpiyatları düzenlenirken ve bizimkiler kendisiyle ahbaplık yaparken de aynı adamdı.
Türkiye’ye kadar kolları uzanan, Rusya’nın Kafkasya politikasını eleştiren herkesi tehdit eden ve Putin’i “Allah tarafından gönderilmiş ve önünde herkesin eğilmesi gereken bir nimet” olarak gören kukla Kadirov’u Çeçenistan’ın başına yerleştiren de Putin’di...
O zamanlar bizim buralarda ses seda çıkmadı. Grozni’nin yeniden ihyası için paracıklar gündeme gelince “Ağbi iş varsa yapalım!” hallerindeki kahraman akıncılarımız inşaatçılarımız vesilesiyle maddeleşen “milli çıkar” seferberliğimiz vardı o zaman... tabii ki...
Bu arada Çeçenistan Fahri Konsolosu Medet Önlü Türkiye’de öldürtüldü ve üç yıldır dava sürünüyor... Medet Önlü’yü kim öldürttü acaba?
Çeşitli dostluk gösterilerinden sonra, şimdi bir anda Türkiye bu dostlarda düşmanlarını keşfetti... Hatta artık onlarca başka düşmanımız var...
Hikmetinden sual olunamayan devlet-i âlimiz, dün herkesin ne mal olduğunu bildiği, ama kendisinin dost bildiği ülkeleri bugün düşman ilan etti.
Kendisi karar verdi; şimdiki düşman ülke Suriye’de kendine bir gelecek kurmaya çalışan Kürd örgütlerini terörist ilan etti ve bizim hep beraber onun “keşiflerine” uymamızı bekliyor. Düne kadar vatandaşlığı bile olmayan insanların varoluş mücadelesinde sürdürdüğü politikalara tahammül edemiyor.
Düne kadar sınırların ötesinde vatandaşlığı olmayan bu insanların derdini dert edinmemiş bir devlet, bugün geleceklerini inşa eden insanların “Kürd oluşumu”nu dert ediniyor.
Ezberler otomatiğe bağlanmış durumda... Ya devlet-i âlinin yaptığı tanımlara uyacaksınız, sonra o tanımlar 180 derece değiştiği zaman gene uyacaksınız ya da “hain”, “terörist” gibi sıfatların boynunuza asılmasını göze alacaksınız...
Milli çıkarları kendi ezberlerine göre tanımlamış ve “başka çıkar tanımam” diyen bir gücün dediğine uyacaksınız yani...Bir zamanlar başka birilerinin “sözde vatandaş” dediğine benzer şekilde “sözde aydın” olmak istemiyorsanız, onun emrettiği gibi olacaksınız.
Şimdi bir takım derin alçakların yaptığı Ankara bombalamasını “Kürd, PKK, YPG, PYD, ulusal, uluslararası” bir adrese yollayıp, bugüne uygun olarak inşa edilen politikaya inanmamız bekleniyor.
Ama en azından aylardır Suriye sınırını aşmak için müttefikler bir türlü ikna edilememişken, şimdi içimizi rahatlatarak savaş yapmak ve “sınırlarımızın ötesinde bir Kürd oluşumuna izin vermemek” için somut bir gerekçe yakalanmış görünüyor.
Oysa, sınırlarımızın Irak tarafında, bir zamanlar hiç duymak bile istemediğimiz “Kürd oluşumu” bugün neredeyse nasıl tek dostumuz olduysa, Suriye tarafında da başka bir “Kürd oluşumu”nun müstakbel bir dostumuz olmaması için hiçbir neden yoktu.
Ve hâlâ yok...
http://bas-haber.com/tr/article/262/devlet-i-alinin-emrettigi-gibi-olmak
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.07.2024
16.04.2024
5.02.2024
12.07.2023
24.01.2023
26.11.2021
2.05.2021
16.04.2021
10.10.2020
9.09.2020