Figen Çalıkuşu
"Mafyanın yargıçları, savcıları var” diyen gazeteci Timur Soykan’a Hakimler ve Savcılar Kurulu’ndan verilen yanıtı gördünüz mü?
“Yargı mensupları ile ilgili iddialar Kurulumuzca hassasiyetle takip edilmekte olup mevzuatımızdan kaynaklanan görev ve yetkilerimiz çerçevesinde durum ele alınarak süratle gerekli işlemlere tevessül edilmektedir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından haklarında disiplin işlemi yapılan kimi yargı mensupları hakkında işlem yapılmadığı algısı oluşturulması yargının itibarını ve yargıya olan güveni zedelemeye yönelik art niyetli haber ve paylaşımlar olup, itibar edilmemelidir.”
Bu “algı” lafını da iyi öğrendiler, her türlü hukuksuzluğu yapıp sonra da eleştirenlere “algıyı bozmayın” diyorlar.
Soykan gereken cevabı veriyor ama Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun hukuksuzluklarından bıkan bir hukukçu olarak ben de kendi düşüncelerimi söyleyeyim.
Birçok hukukçu gibi ben de Hakimler ve Savcılar Kurulu’ndan farklı olarak, yargının itibarını ve yargıya güveni zedelemek değil yüceltmek isterim.
Onun için Hakimler ve Savcılar Kurulu’na şunu söyleyeyim, hukukta algı olmaz.
Hukuk, yasalara, kanıtlara ve gerçeklere dayanır.
“Kimi yargı mensupları hakkında işlem yapılmadığı algısı” yok, bu bir algı değil, bu bir gerçek.
“Suç işleyen yargı mensupları korunmaktadır” gibi bir gerçek var karşımızda.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun, suç işleyen yargı mensuplarını nasıl koruduğunu “algıya” değil, gerçeklere ve “kanıtlara” dayanarak bir daha baştan anlatayım.
Hakimler ve Savcılar Kurulu yetkisini anayasadan alır ve anayasa ile bağlıdır.
Anayasa nedir? Toplumun sözleşmesi, devletin de meşruiyetidir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun ilk görevi anayasanın emirlerine uymaktır.
Yasasında yazılı görevlerinden birisi de “hâkim ve savcılardan meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme”dir.
Anayasanın emrine karşı gelen, anayasayı yok sayan hakimler meslekte kalmaya uygun görülebilir mi?
Hakimler ve Savcılar Kurulu’na göre görülebilir.
Bunu nereden biliyoruz? Tabii ki Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun verdiği karardan.
Hakimler ve Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi kararına direnen ve mahkemenin kararını uygulamayan dört hâkimin görevde kalmalarını uygun gördü.
Bu dört hâkimin anayasa emrine direnmesi, yetinmeyerek Anayasa Mahkemesi kararını denetlemeye kalkışması üzerine, Anayasa Mahkemesi bir karar daha aldı.
Anayasa Mahkemesi bu ikinci kararında; vermiş olduğu ihlal kararlarının başka bir merci tarafından anayasaya veya kanuna uygunluk yönünden denetlenemeyeceğini, aksi yöndeki değerlendirmelerinin anayasal veya yasal bir dayanağının olmadığını bildirdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bireysel başvurulara ilişkin olarak nihai ve bağlayıcı kararlar verme yetkileriyle donatılmış anayasa mahkemesinin yetkilerinin sorgulanmasının hukuk devleti ve hukuki güvenlik temel ilkelerine aykırı olduğunu bildirdi, dört hâkimi ağır eleştirerek, bağlayıcı ve nihai Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmamasını hak ihlali kabul etti.
Hakimler ve Savcılar Kurulu, anayasal ve cezai suç işleyen dört hâkimi korumak adına Anayasa Mahkemesi kararlarını ve AİHM kararlarını yok sayarken Anayasa’yı açıkça çiğnedi. Suç işledi. Hem de çok ciddi ve ağır bir suç…
Bu dört hâkimden Kemal Selçuk Yalçın emekli oldu. A. Orkun Dağ Yargıtay üyesi yapıldı. Seval Alaçam ile Mehmet Akif Ayaz “görev” başında.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun bu hukuksuz kararıyla yargı mensuplarına ne mesaj verildi?
Hakimler ve Savcılar Kurulu anayasal ve cezai suç işleyen 4 hâkimi korurken Anayasaya aykırı karar alacak, AYM ya da AİHM kararlarını uygulamayı reddedecek hâkimleri de korumaya aldıklarını “peşinen” duyurmuş oldu.
Toplumun sözleşmesi, devletin meşruiyeti olan Anayasanın cenaze namazı kılındı.
Ben de bu ihlali AİHM’e şikâyet ettim. Hukuku arama ısrarımız ile AİHM’e başvuru yaptım.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun aldığı kararlar, toplumun ve devletin temelini çürüten kararlar, bunları görmezden gelmek, çürümenin günahını da paylaşmak anlamına gelir.
Çürümeyi önlemek için ilk el atılacak yer Hakimler ve Savcılar Kurulu’dur… Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu hukuka uygun bir müessese haline getirmeden Türkiye’yi düzeltemezsiniz.
Bütün bu hukuk rezaletlerine rağmen inancımız tam, biliyoruz ki hukuk uyur ama asla ölmez…
Hukukun uyanmasına da az kaldı. Suç işleyenler “algıyı” da “olguyu” da görecekler.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.12.2025
12.12.2025
5.12.2025
28.11.2025
21.11.2025
14.11.2025
7.11.2025
31.10.2025
17.10.2025
10.10.2025