Figen Çalıkuşu
6’lı Masa’nın, Anayasa değişikliği önerisi doğrusu beni çok umutlandırdı. Tek adam rejimine dönüşen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine son vermeyi amaçlayan ortak bir resmi öneri metni toplumu da muhakkak heyecanlandırmıştır.
Elbette eksiklikler var ama yolculuk yeni başlıyor. Bir girdaptan çıkma çabasındayız.
Umut yelkenleri rüzgarlarla dolmaya başlarken haftanın beni düşündüren ve sarsan ikinci gelişmesi de Sosyoloji Derneği’nin gençler arasında yaptığı ve çok konuşulan anketi oldu.
“Mevcut siyasi partiler Türkiye’nin sorunlarını çözebilir mi?” sorusuna gençlerin yüzde 81.6’sı “hayır” diyor. İlk olarak neyi değiştirmek isterseniz sorusuna gençler “ülkemi” cevabını veriyor
Bu, siyaset kurumu için alarm verici bir ihtar. Siyasete olan umutsuzluğu haykıran bir çığlık…
Ne yapılabilir?
Bunun cevabını sadece Ankara’da arayamayacağımızı, yozlaşmayı önleyebilmek için siyaset kurumuna daha dipli köşeli bakmamız gerektiğini hatırlatan bu okur mektubunu bu nedenle yayınlamaya karar verdim.
“Figen Hanım,
Sürekli bir okuru olduğum Karar Gazetesi’nde yazmaya başladığınızdan beri her cuma yazınızı dikkat ve özenle, hiç sektirmeden muhakkak okurum.
Sistemin çürüdüğünü vurgulamanız, ‘rejime mi muhalifsiniz yoksa rejimin muhalefeti misiniz?’ diye sormanız ve ‘yeniden inşa’ olmadan ülkenin iyileşemeyeceğini her daim anlatma gayretiniz nedeniyle size yazmaya karar verdim.
Devletin ‘yeniden inşa süreci’ nasıl olacak?
Keşke sadece anayasa ve yasalarla düzelecek olsa, öpüp başımın üzerine koyacağım…
Ama sizin de ısrarla üstünde durduğunuz gibi ‘Türkiye çürürken siyaset kurumu da çürüdü’ ya da tersi… Utanma duygusu topluca kayboldu. Siz, ‘bu çürümeyi siyaset kurumu durdurmalı’ diyorsunuz.
Ama siyaset, bu süreci yeniden bir inşa sürecine nasıl çevirecek?
6’lı Masa, anayasa değişikliği önerileri tabii ki bana da umut verdi.
Ama siyasette çürüme daha derin… O yerleşik kokuşmuş anlayış ve yapıların da süratle yerle bir edilmesi lazım.
Muhakkak siz de biliyorsunuz, yerel siyasette en yerleşik hastalıklardan biri bazı belediye başkanlarının kendilerini derebeyi sanmaları. Bu anlayışın partisi yok.
İktidar nasıl koltuktan kalkmak istemiyorsa onlar da derebeyliklerine kimse dokunmasın istiyor. Bu nedenle de kentin efendisi benim anlayışı ile örgütü dizayn ediyorlar, yetmiyor kendisine rakip gördüğü herkesi düşman ilan ediyor. Siyaset daha buralarda demokrasiyi zehirleyen karmaşık ilişkiler haline dönüşüyor.
Tabii bu siyaseti yozlaştıran birçok örnekten biri…
Belediye Başkanları ellerindeki belediye imkanlarını kullanarak yerel yerlerde siyasete ve örgütlere müdahale ederek kariyer planı yapmaktan geri durmuyor. İş, ilçe, il ve kurultay delegelerini seçmekle başlıyor…
Kamu parası ile siyaset dizayn edip, ömür boyu saltanat kurmak peşindeler…
Sorarım size demokratik siyaset bu mudur?
Hepsi böyle değildir muhakkak ama benim yaşadığım kentteki bir belediye adeta prototip. Belediye başkanının hırsı ve öfkesini bilmeyen yok.
Belediye istihdamını kendi siyasi çıkarı üzerinden yapmak mı dersiniz, sabah akşam parti örgütüne ayar verme çabası mı, milletvekili adaylarının listesine müdahale hadsizliği mi, hatta kamu parası ile kimi televizyonlarla akçalı ilişkiler üzerinden muhalif gördüklerine televizyon yasaklatmak mı, sahte anketler düzenletip genel merkezleri etkilemeğe kalkmak mı, partinin yetkililerine partinin kentteki durumu üzerine objektif rapor yazıyor gibi halk iradesini ve siyaseti planlamaya kalkmak mı?
Eğer ‘adamını bulmazsanız’ yüzünüze bakılmayacak olmasını da hiç atlamamak gerek. Yolsuzluk iddialarından hiç söz etmeyeceğim. Rantsal ilişkililer de partilere göre değişmiyor, inanın hiç fark yok.
Benzeri çok fazla çarpıklık var ve bunlar siyaset kurumunu tüm partilerde tuz buz ediyor.
Ama gene de bu hastalıkları siyaset düzeltecek, umutluyum, o nedenle bu çok önem verdiğim örnekleri de hatırlatmak istedim…
Madem ‘yeniden inşa’ zamanı bu minik derebeyliklerin de yıkılması gereken zamanlar…
Saygılarımla”
Dilerim devletin yeniden inşası, cumhuriyetin demokratikleşmesi hedefini gerçekleştirecek olan siyaset kurumu, kendi eski ve köklü hastalıklarını da hızlıca tedavi eder.
Başta gençler, hepimizin umudunu yeşertir…
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
12.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
15.08.2025
8.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025