Figen Çalıkuşu
Daniels, tanık kürsüsünde Trump’ın kendisini akşam yemeğine davet ettiği çatı katındaki otel süitinde “eski başkanın cinsel tekliflerini reddetmediğini”, “kesinlikle bir güç dengesizliği” olduğunu “ancak sözlü ya da fiziksel olarak tehdit edilmediğini” söylüyor.
Trump’ın seks ilişkisi sırasında prezervatif takmadığına kadar çeşitli ayrıntılara da yer veriyor.
Bu sırada Trump’ın avukatları itiraz etse de Yargıç bu talebi reddediyor, ancak
“muhtemelen söylenmemesi daha iyi olacak bazı şeyler vardır” diyerek ince detaylara şerh koyuyor.
Trump’ın yargılandığı davanın adı “sus payı”.
Eski ABD Başkanı Trump ilişki yaşadığı “yetişkin film” oyuncusu Stormy Daniels’a 2016 başkanlık seçimleri sırasında “sus payı” ödemekten yargılanıyor.
Bu suçlama ile ilgili 34 ayrı ağır suç daha var.
Trump, “sus payı” olarak ödediği parayı şirket masrafı gibi göstermekle ve şirket kayıtlarında tahrifat yapmakla da suçlanıyor. Bu hapislik bir ceza.
15 Nisan’da başlayan dava artık sona geliyor…
15 Nisan’dan beri her gün duruşmaya gelen Trump son savunmalarını yapıyor. Sonra Jüri toplanıp bir karar verecek.
Türkiye’den alışkanlıkla diyeceksiniz ki “bu dönemde de aday olan koskoca eski başkan her gün nasıl duruşmaya gider?”
ABD yargılama usulü kıyas kabul etmez bir farklılıkta…
Ben de Washington’da bir ay boyunca ceza mahkemesine gözlemci olarak katıldığımda hayran kalmıştım bu yargılama usulüne.
Dava bitene kadar her gün devam eden duruşmalar, incelemenin eksiksiz olması ve adil bir yargılama için en ufak bir detayı kaçırmamak adına hiç acele etmeden yapılıyor.
Bu dönem başkan adayı olan Trump bu davadan da yarar sağlama peşinde.
Her duruşma öncesi ve sonrasında açıklamalar yaptı. O duruşmaya girdiğinde destekçileri tarafından kampanyası için hesabına paralar yağdı.
Ancak muhalifleri de boş durmadı.
İçeride sanık sandalyesinde oturan eski başkan ve yeni aday için ünlü oyuncu Robert De Niro, salı günü New York’da mahkemenin önünde idi.
Kameralar mikrofonlar hazırdı.
Açtı ağzını, yumdu gözünü:
“Bu gibi palyaçoların ancak acımasız diktatörlere dönüştükten sonra ciddiye alınmaya başlandığını gösteren tarih derslerini unuttuk” diyordu Robert De Niro.
Neden geldiğini sordular kendisine, dedi ki “Ben bu şehirde yaşıyorum ve bu şehri çok seviyorum. Yok edilsin istemiyorum. Donald Trump sadece bir şehri değil, ülkeyi yok etmek istiyor. Nihayetinde dünyayı bile yok edebilir. Beni sevenler ona oy vermesinler.”
İnsan bizim diyarları terk eyleyen “hukukun üstünlüğü” ile başka diyarlarda karşılaşınca ister istemez dönüp dikkatlice bakıyor…
Hele de hukukçu ise…
Bir eski başkan hem de yeni başkan adayı ABD’de işte böyle yargılanabiliyor.
Aynı yargıç, aynı jüri üyeleri ve her gün devam eden duruşmalar.
Davanın yıllarca sürmesi, defalarca heyetin değişmesi filan mümkün değil.
Kanaatin tam ve vicdani olması gerek zira.
Sanığın siyasi kimliğinin, hele de bir başkan olmasının hiçbir anlamı yok.
Mahkeme salonunda “başkan Trump yok”, “vatandaş Trump var” çünkü. Hep böyle olmuş…
Trump evrakta sahtecilikten ceza alırsa başkan olamayacak ve hapsi boylayacak… Bütün dünya kamuoyu mahkeme sonucu bekliyor.
Ancak aklanırsa ve yeniden başkan seçilirse bile 4 yıl sonra gene “vatandaş Trump” olacak.
ABD’de dönem koşulu var zira. Kimse kendini gökler katında görüp, hukuksal düzeni orasından burasından eğip bükmeye kalkamıyor.
Bir an buralarda yürüyen davaları düşünün…
Türkiye’de bırakın başkanı filan bir mafya liderinin devam eden yargılamasına bir bakın lütfen. Ya da başkentin ortasında öldürülen Sinan Ateş yargılamasını düşünün.
Maddi gerçeğin ortaya çıkmaması adına devlet içinde tam bir bilek güreşi yapılıyor.
Siyasetin, güvenlik ve yargının bürokratları, mafyanın hem taze hem de küflenmiş aktörleri ile birlikte.
Bu kokuşmuş, bu çürümüş, bu rezil düzeni kim değiştirecek?
Elbette siyaset kurumu.
Ama o siyaset kurumu “değişmiyor” ise bu değişim nasıl olacak peki?
Koltuğa oturan siyasetçi, istediği kadar oturma imkânı bulur ise neden kalksın o koltuktan değil mi?
O koltuktan kalkmamak adına suç ortaklığına dahil olabilir ya da işlenen suçları görmezden gelebilir.
Demokratik diyarlarda
“hukukun üstünlüğü”, buralarda ise “egemenin üstünlüğü” söz konusu…
Bu gerçeği değiştiremedikçe hiçbir şeyi değiştiremeyeceğiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2025
23.05.2025
18.05.2025
10.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
28.03.2025