Figen Çalıkuşu
Biz Bizanslılarla dalga geçmeyi çok seviyoruz ya, “İstanbul kuşatıldığında meleklerin kanatlarını tartışıyorlardı” diye… Bir sorun karşısındaki aymazlık için verdiğimiz örneklerin başında bu geliyor ya…
Gelecekte de bizimle böyle dalga geçecekler işte… Çektikleri acıların kaynağı çok açık ve belliydi ama onlar onu düzeltmek yerine hep başka konuları tartışmayı tercih ettiler diyecekler.
Çektiğimiz fakirlikten, her yanı çetelerin sarmasına… Sokaklarda sürünen emeklilerden, bütün ülkelerin vize vermeyi bile reddettiği aşağılanmamıza kadar her derdin kaynağı aynı: Hukuksuzluk…
Hukuku düzeltmedikçe bu ülkede hiçbir şey düzelmeyecek… Hep daha kötüye gidecek… Deneyin görün.
Zaten göreceksiniz.
Her yan hukuksuzlukla dolu ama ben size sadece bir haftada yaşadığımız iki hukuksuzluk örneğini vereyim önce.
AYM’nin en önemli görevlerinden biri “norm denetimi” yapmaktır.
AYM norm başvurularında önüne getirilen kanun ya da maddesinin hukuka, anayasaya uygun olmadığına denetler. Anayasaya uygun bulmaz ise şikâyet sebebi olan kanun maddesi iptal olur.
AYM’nin norm denetimleri sırasındaki iptal kararının muhatabı kanun yapıcı olan TBMM’dir.
Bu nedenle AYM’nin verdiği bir kanun maddesi iptal kararının “mahkemeler uyguladı ya da uygulamadı” gibi bir sonucu olamaz.
Bu hafta “PKK örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenlerin” Diyarbakır’da tahliye edildiği haberlerini okuduk.
Çünkü AYM “örgüt adına suç işleme” suçunu düzenleyen TCK 220/6 maddesini iptal eden bir karar vermişti.
Bu karar 9 Temmuz’da yürürlüğe girdi.
9 Temmuz’dan itibaren Türkiye’de artık “örgüt adına suç işleme suçu yok”. Çünkü AYM’nin verdiği bu karar sonrasında 9 Temmuz’a kadar geçen sürede TBMM bu suça dair AYM’nin iptal gerekçelerini gözeterek yeni bir düzenleme yapmadı.
Böyle olunca da suç kalmadı, ortadan kalktı.
Suç kalmadığında da elbette tahliyeler olur… Oldu da.
Peki sadece Diyarbakır’da PKK örgütü adına suç işleyenler mi tahliye edildi?
Adalet Bakanlığı açıklamasına göre öyle.
Bu “suçu” işleyen ve cezaevinde olan başka hiç kimse yok mu?
Var… Ama onlar bırakılmıyor.
Niye? Çünkü hukuk yok.
Sadece siyaset var ve hukuk maskesi altında iktidar kendi çıkarına uygun uygulamalar yapıyor.
Haftanın benzer bir başka hukuk sefaleti de Murat Çalık olayı…
Murat Çalık sadece şüpheli…
Suçlu değil, hükümlü değil.
Yasalarımız çok net.
Soruşturma ve kovuşturma süreçleri var.
Ve bir kimsenin suçlu kabul edilmesi için o kişi hakkında kesinleşmiş bir hükme ihtiyaç var.
Murat Çalık’ın hastalıkları var mı? Var.
Ciddi mi? Ciddi.
Yargılama süreci ne aşamada?
Daha soruşturma aşamasında, iddianamesi yazılmadı.
O zaman Murat Çalık’ın tam şu andaki hukuki statüsü ne? Suçsuz…
Tutuklanmasına kim karar verdi? Bir hâkim.
O hâkime yasa hangi yetkiyi veriyor ve hangi sorumluluğu yüklüyor?
Yasa diyor ki tutuklama en son uygulayacağın tedbir.
Durumu değerlendir, koşullara göre daha uygun bir tedbiri öncelikle uygula.
“Adli Tıp raporu al” vs demiyor ki zaten kaç tane rapor alındı… “Hükümlü hasta” değil ki Murat Çalık.
Murat Çalık için hâkim tutuklama yerine başka bir tedbiri uygulama yetkisine sahiptir, bu bir…
İki, bu hâkimin görev sorumluluğundadır.
Bu berraklıktaki bir tabloda bile hukuksuzlukla ve hukuka aldırmayan bir vicdansızlıkla karşı karşıya geliyoruz.
Bu örnekler sadece bu hafta yaşadığımız hukuksuzluklar.
Her yanımız hukuksuzlukla sarılmış vaziyette.
Hukuksuzluk sonucunda yaşanan acılarla, çekilen sıkıntılarla ilgilenmeyen, bu acıları görecek aklı, vicdanı, insafı olmayan insanlar olduğunu biliyoruz.
Bu tür insanlar genellikle “hukuk” lafını değil “savaş” lafını seviyorlar.
Savaşma gücümüzü hukuktan daha önemli buluyorlar.
Şimdi, insanların acıları karşısında vicdanları sızlamayan bu savaş meraklılarına söylüyorum:
Bu çağda “hukuksuz” hiçbir devlet savaş kazanamaz… Kazanamıyor.
Rusya’ya, Suriye’ye, Irak’a, İran’a bakın…
Rusya elindeki o kocaman ordusuna, sonsuz silahlarına karşın Ukrayna’da niye debelenip duruyor?
Hukuksuz bir şekilde insanlara acı çektiren “güç” meraklıları, size söylüyorum, hukuksuz hiçbir şey yapamazsınız, savaş da kazanamazsınız.
Her konuda güçlü olmanın tek bir yolu var:
Hukuk.
Hukuksuz hepimiz sadece bir hiçiz… Hiç.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet farkında mı? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKültürel hegemoni savaşı: Türkiye’ye bak, Amerika’nın geleceğini gör 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCHP’liler için bir seçimlik başarı mı, Türkiye’nin demokratik dönüşüm mü? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞUR“Bize bir ömür daha lazım…” 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluZeytine ağıt 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTopunuz bir İspanya Başbakanı kadar olamadınız... 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunStalin ‘Huzur Türklükte’ demiş! Cidden mi? 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünyayı çılgınlar yönetiyor; akıllı olmak gerek… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolArap rejimleri 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKalıcı fakirlik ve pahalılık 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖzgür Özel ve siyasi drama… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCHP’ye kayyım davasında AK Parti’nin eli var diyen yok ki… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYeni Diyanet İşleri Başkanı 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANTürkiye kötüye gidiyorsa AKP’nin oyu neden yüzde 30 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan’ın bütün akbabaları aşkına 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAltın ve boksit madenleri, elektrik, kahveci… Yeni bir el koyma mı geliyor? 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİç Sömürge: Gücün İçeriye Yöneldiği Karanlık Düzen 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMuhafazakârlığın önlenemeyen düşüşü 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTeflon siyaset 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Al sana misilleme”… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEskinin Öldüğü, Yeninin Henüz Doğmadığı Bir Dönem.. 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“BACASIZ SANAYİ” ALARM VERİYOR… 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluHukuksuzluktan daha pahalı bir nesne yok 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalCharlie Kirk cinayeti ve ‘radikal sol’ 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
15.08.2025
8.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025
11.07.2025