Hasan CEMAL
Sıkı milliyetçiler... Türkiye’nin AB’ye sırtını dönmesinden yanalar. Tercihleri Rusya’daki,Çin’deki gibi otoriter rejimler. İnsan haklarıydı, hukuk devletiydi gibi dertleri yok. İnsan hakları deyince, bunu Amerika’nın, Avrupa’nın iç işlerine müdahaleye zemin hazırlayan bir ‘insan hakları emperyalizmi’ olarak görüyorlar.
Tuncer Kılınç Paşa 2001’de Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği koltuğunda otururken,Avrupa Birliği’ne alternatif olarak Rusya, Çin, İran ve Orta Asya sularına açılmaktan söz etmişti.
Orgeneral Kılınç, emekli olduktan sonra da Türkiye’nin sırtını AB’ye dönmesi gerektiğini,NATO‘dan ayrılmasını savunmaya devam etti, yeni müttefikler olarak Rusya’yı, Çin’i, hatta İran’ı işaret etmeyi sürdürdü.
Ergenekon soruşturmasından dolayı 2009 başında bir ara gözaltına da alınan Kılınç Paşa, eski Jandarma Genel Komutanı ve Ergenekon sanığı Şener Eruygur Paşa‘yla 2007 yılı mayıs ayında birlikte gittikleri Londra’da, İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği‘ndeki konferansta da bu görüşlerini savunmuştu.
Bu arada, Jandarma Genel Komutanı Eruygur’un istihbarat başkanı olarak görev yapan ve Sarıkız‘da önemli roller üstlenen Tuğgeneral Levent Ersöz, emekli olduktan sonra Rusya’nın devlete ait silah şirketi Rosoboronexport’ta çalışmıştı.
Eruygur Paşa’yla birlikte darbe girişimlerinden dolayı Ergenekon sanığı olarak hakkında arama emri çıktıktan sonra Rusya’ya kaçmıştı. 201 günlük kaçaklık döneminden sonra yakalandığında, Rus silah şirketinin basın danışmanı, Ersöz Paşa’nın Rusya’da kendilerine danışmanlık yaptığını açıklamıştı.
Bu konuda, Rusya’nın ciddi gazetelerinden Kommersant’ta ilginç bir haber çıkmıştı. Ergenekon’daki önemli sanıkların Rusya’yla bağlantılı olduklarına dikkat çekilen haberde şu satırlar vardı:
“İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek‘in defalarca Rusya’yı ziyaret ettiği biliniyor. Bir başka önemli sanık, İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu da Moskova MGU Üniversitesi’yle işbirliği anlaşması imzalamıştı.
Emekli General Şener Eruygur ise yine Rusya’dan empoze edilen fikirlerle Türkiye’nin NATO’dan çıkarak Şanghay İşbirliği Örgütü‘ne (Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın 1996’da oluşturdukları yapılanma, İran’ın da ilişkilendirildiği Şanghay Beşlisi‘ne 2001’de Türkmenistan da girdi) katılmasını, Rusya ve İran’la birlikte bölgede yeni bir askeri ittifak oluşturulmasını önermişti.”
Türkiye’nin Batı‘ya sırtını dönüp Doğu‘ya açılmasını en sistemli bir şekilde, adeta bir ideolog gibi işlemiş olan bir başka kişi de İlhan Selçuk’tu. Bu tezi, Cumhuriyet gazetesindeki yazılarında savunmuştu. Cumhuriyet’in 1992 yılı 22 Haziran’ındaki ‘Yeni Turan!..’ başlıklı yazısı bu açıdan önemliydi. (2011’de çıkan Türkiye’nin Asker Sorunu isimli kitabımdan, 459-461. sayfalar)
* * *
Bu gibilere Rus’çu, Çin’ci diyebilirsiniz. ‘Pazar ekonomisi’ne fazla bir itirazları olmadığı görülüyor bu çevrelerin.
Ama çok sıkı milliyetçiler.
Demokrasiden hazzetmiyorlar.
Tercihleri Rusya’daki, Çin’deki gibi otoriter rejimler. İnsan haklarıydı, hukuk devletiydi gibi dertleri yok.
Tam tersine...
Bu alanlarda çıtayı yükseltmenin Türkiye’yi böleceğini, Türkiye’de laikliği zayıflatacağına inanıyorlar. Otoriter rejimle ekonomik büyümenin daha hızlanacağı kanısındalar.
Bu nedenle AB’ye karşılar.
Bunun için Rus modeli istiyorlar. Çin modeli sempati yaratıyor onlarda. Çünkü bu iki model de piyasa ekonomisini siyasal alanda ‘liberal olmayan yol’dan uyguluyor.
Bu çizgi, Batı’daki bazı odaklarda ‘liberal olmayan kapitalizm’ olarak tarif ediliyor. Siyasal liberalizmi ve demokratik değerleri reddediyor iki model de...
Ortak yanları, aşırı milliyetçilik.
İnsan hakları deyince, bunu Amerika’nın, Avrupa’nın kendi iç işlerine müdahaleye zemin hazırlayan bir ‘insan hakları emperyalizmi’ olarak görüyor ve reddediyorlar.
Rus ve Çin modelinin özeti bu. Bizde de bu modeller neden olmasın diyenler, -Kızıl Elmacılar, Ergenekoncular- uzun zamandan beri AB’ye ve demokratik hukuk devletine sırtımızı dönüp, Rus’çu ve Çin’ci modellere doğru açılmaktan yanalar. (5 Haziran 2008 tarihli Milliyet’teki köşe yazımdan).
Yarın da bu konuya devam.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024