Hasan CEMAL
Yıllar ne çabuk geçiyor.
Bir kitabım çıkmıştı 1987 yılı Mayıs ayında.
İsmi iddialıydı:
Tarihi Yaşarken Yakalamak!
Kitabın arka kapağına şunları yazmıştım:
Tarihi, kendisini oluşturan somut olayların cereyan ettiği zaman dilimlerinde yakalamak olanaksızdır.
Çünkü tarih biraz da akıp giden zamanın gelecekteki öyküsüdür.
Bu satırları nerede okuduğumu, kimin yazdığını anımsamıyorum.
Bir kenara not etmişim.
Yazı masamın çekmecelerini karıştırırken yeniden bulunca sevindim.
Bir kâğıt parçasının bir köşesine özensiz biçimde çiziktirilmiş bu satırlardan etkilendiğim anlaşılıyor.
Tarihi yaşarken yakalayabilsek, ne güzel olurdu.
Ama olanaksız diye de kaderciliğe saplanacak değiliz.
Çünkü tarihten ders çıkarmak da var.
İlle de yaşayarak öğrenmek gerekmiyor.
Tarihi iyi bilmek, tarih bilincine sahip olmak, tarihten ders çıkarabilmek, günümüze ve geleceğe ışık tutabilir.
Demokrasi ve insan hakları yolunda bizi yanılgılardan koruyabilir.
Siyasiler ders çıkarsaydı...
1987 yılı Mayıs ayından 2014 yılı Mayıs ayına.
Aradan geçen tam 37 yıl...
Ve tarihten öğrendik mi, tarihten ders aldık mı soruları...
Hiç güncelliğini kaybetmeyen sorular.
Bu memleketin siyasetçileri yakın tarihimizden ders çıkarabilmiş olsalardı, Gezi direnişi patlar mıydı?..
Bugün hâlâ 25 bin polis ve 50 TOMA’yla Taksim’de özgürlük alanları işgal edilir miydi?
Siyaset kurumu tarihten öğrenseydi, Tayyip Erdoğan özgürlükten, demokrasiden, hukukun üstünlüğünden bu kadar korkar mıydı?
İktidar sahipleri tarihten ders çıkarsaydı, genç insanlara karşı bu kadar hoşgörüsüz, bu kadar tahammülsüz olurlar mıydı?
Elbette hayır bütün bu soruların yanıtı.
Direniş tohumlarını iktidar ekti
Erdoğan iktidarı, genç insanların ‘hayat tarzları’na fena halde karıştı. ‘Etek boyları’na karıştı.
Nasıl oturup kalkacaklarına karıştı.
Yurtlarda, evlerde kız-erkek nasıl yaşayacaklarına karıştı.
Ne içeceklerine karıştı.
İçkilerine karıştı.
Yapacakları çocuk sayısına karıştı.
Kendi ayıp anlayışını, kendi ahlak anlayışını, kendi din anlayışını, kendi muhafazakârlık anlayışını genç insanlara dikte etmeye çalıştı.
Dindar nesil yetiştirmekten söz etti.
Ve Tayyip Erdoğan’ın bu halleri, demokrasi kültürüyle, demokrasinin özgürlük anlayışıyla hiç bağdaşmayan bu tavırları toplumu gerdikçe gerdi.
Başkaldırının tohumlarını ekti.
Gezi Direnişi böyle geldi.
Kendiliğinden geldi.
Bir kıvılcımla patladı.
Faiz lobileri, siyonistler demek yerine
Böyledir, bazen tarih hızlanır!
Hatta kanatlanır.
Şaşırıp kalırsın.
Bu da nereden çıktı dersin.
Çapulcular, bir yıl önce bu zamanlar Taksim’de böyle sahne aldılar.
Tarihten öğrenmiş, tarihten ders almış devlet adamlarımız iktidarda olsaydı, iktidarda ‘demokrasi kültürü’nden nasibini almış liderler olsaydı, bu genç insanları anlamaya çalışırlardı.
Devlet şiddeti ile onları ezmeye kalkışmak yerine onlara ellerini uzatırlardı.
Erdoğan iktidarı, komplolar, karanlık odaklar, faiz lobileri, casuslar, siyonistler demek yerine...
Ya da hayali senaryolar yazmakla vakit geçirmek yerine...
Diyalog, farklılıklara tahammül, hoşgörü, uzlaşma gibi demokrasiyi demokrasi yapan değerleri biraz olsun içselleştirmeye çalışsaydı, bu kadar acı yaşanmazdı geçen yıl bu zamanlar Gezi’de...
Erdoğan ve iktidarının genlerinde bu değerlerin esamesi okunmadığı içindir ki, devlet şiddeti olanca hoyratlığı ve acımasızlığıyla genç insanların, ‘çapulcular’ın üstüne sürüldü.
Her yer Taksim, her yer direniş böyle yaşandı bütün Türkiye’de...
Çapulcular'dan çok şey öğrendim
Sözü fazla uzatmak istemiyorum.
Çapulcuları, bir yıl sonra bir kez daha yürekten selamlıyorum.
Bu yaşımda onlardan çok şey öğrendiğimi içtenlikle itiraf ediyorum.
Tarihi yaşarken yakalamak belki de böyle bir şey.
Hayat tarzına ve özgürlüğe, adaletsizliğe dönük baskılara karşı isyan etmek, isyan ederken de sevgi ve mizah duygusunu elden bırakmamak nedir, hepimize çok iyi gösterdi Çapulcular!
Yarın bu memleketin demokrasi ve özgürlük tarihi yazılırken, hiç kuşkum yok, çok iyi bir not düşülecek onlar hakkında...
Unutulmayacaksınız
Gezi’de geçen yıl bu vakitler polislere kitap okuyan kırmızı tişörtlü genci de...
Duran Adam’ı da...
TOMA’ya karşı dikilen o siyah elbiseli, yürekli genç kadını da...
Polise taş atan beyaz saçlı ‘teyze’yi de...
Meydanda piyona çalan Alman’ı da...
İstiklal Caddesi’nde gitar çalan genç adamı da...
Yıkım dozerlerinin önüne dikilen Sırrı Süreyya kardeşimi de...
Ve Gezi’de hayatlarını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, İrfan Tuna, Mustafa Sarı, Selim Önder, Ali İsmail Korkmaz, Berkin Elvan’ı da...
Hiçbirini unutmayacağım.
Faiz lobileri,
Siyasiler ders çıkar
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024