Hasan CEMAL
Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner Paşa’nın bir yıl önce yaptığı ve hâlâ ‘arkasında durduğu’ konuşmasında o kadar çok şey var ki hesap sorulması gereken...
Biliyorum, araya tatil girdiği için gecikmiş bir yazı ama yazmak zorundayım.
Çok önemsediğim bir konu.
Bu ülkenin ‘asker sorunu’nu olanca açıklığıyla anlattığı için önemli bir konu.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner’in bu yakınlarda internet ortamına düşen ve geçen yıl birinci başkanlık koltuğuna oturduktan kısa bir süre sonra kapalı kapılar arkasında yaptığı konuşmasından söz ediyorum.
Koşaner Paşa’nın bugün de ‘arkasında durduğunu’ söylediği konuşmasının acıklı yanları da var.
Bu acıklı durumlar, öyle sanıyorum ki, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yıllar yılı siyasetle fazla haşır neşir olmasından kaynaklanıyor.
Konuşmanın bir başka önemli boyutuna gelince...
Asker bazı bakımlardan kendini hâlâ devlet içinde devlet gibi görebiliyor, kendi konumunu hâlâ hukukun üstünde bir yerde görebiliyor.
Paşa diyor ki:
“Karakollarımızın çevresinde ve hudutlarda kontrolsüz mayın döşediğimizi sivillere söyleyemiyoruz. Hudutlardakinin işareti bile yoktur. Adam gidiyor basıyor, bilmem ne yapıyor.”
Hesabı sorulmayacak mı?
Paşa diyor ki:
“Bir erimizi alnından vururuz. Vurduk mu? Haberiniz var mı? Var değil mi?”
Hesabı soruldu mu?
Paşa diyor ki:
“Çatışma anında tim komutanlarımız mevziye silahını bırakıp kaçıyor. 2 terörist, 30 askerimizi kaçırıyor. Yav rezalet!”
Hesabı soruldu mu?
Paşa diyor ki:
“Eğitim zafiyeti nedeniyle terörist diye masum erimizi kendimiz vurduk. Kabahatli biziz. Bakın yine örnek, dilimin ucuna geliyor, söylemek istemiyorum.”
Hesabı soruldu mu?
Paşa diyor ki:
“En acısı da silahını da bırakıp da gidenler... Roj TV silahın numarasını da beraber gösteriyor. Öyle mi? Ben olsam o rütbelinin yerine insan içine çıkmam. Ama utanmıyor adam.”
Hesabı soruldu mu?
Paşa diyor ki:
“Sınır karakollarımız hatalı yapılmış. Hantepe de hatalı. Halimiz tam bir kepazelik.”
Hesabı soruldu mu?
Paşa diyor ki:
“Terör örgütü, seçime kadar eylemsizlik diye bir karar aldı. Kırsal kesimdeki eylemlerini azalttılar. Bizi hiç ilgilendirmez bu. Terörle mücadelede hiç kimsenin talimatına ihtiyacımız yok. Kimse bize harekâtı azalt diyemez.”
Asker başına buyruk mu?
Tepesinde siyasi otorite yok mu?
Paşa diyor ki:
“Bilgi almak için halkın nabzını tutun, herkese yakın olun. Polisle, itle MİT’le temas kurun. Halkın içinde olun. Kışladan lojmana lojmandan kışlaya dediğimiz zaman bunu anlayamıyoruz.”
Acıklı bir durum.
Otuz yılda bir arpa boyu mu?
Paşa diyor ki:
“Operasyonlarda artık son bir yıldır mantıklı iş yapmaya karar verdik. İstihbarat almadan taburla beraber arazide gezmeyeceğiz.”
Ya geçmişin hesabı...
Paşa diyor ki:
“Artık her şeyi yasal zemine oturtmak zorundayız. Herkesin gözü üzerimizde.
Bir ufacık hata yapılırsa basına taşınıyor, manşetlere taşınıyor. Onun için her şeyi yasal bazda yapmak durumundayız.”
Bunların hesabı sorulmayacak mı?
Yoksa asker yine ‘hukuk üstü’ mü?
Paşa diyor ki:
“Yasa ve yönetmeliğin dışında hareket ettik. Hep böyle olacak zannettik. Ama maalesef içimizde hainler çıktı. Maalesef onu da bulamıyoruz. Yasaların yönetmeliklerin dışında hareket ettik. Bazen etmemiz gerekiyordu bazı dönemlerde. Ama bunu yol yaptık. Hep öyle olacak zannettik. Öyle devam ettik. Ve hakkımız olmayan bazı imkânları kullandık. Halen de var, halen de var. Onlar da karşımıza çıkacak.”
Hesabı sorulmayacak mı?
Paşa’dan bunun örnekleri sorulmayacak mı?
Paşa diyor ki:
“Balyoz’da, bizi üzen taraf her şeyimizi, seminerle ilgili neyimiz var neyimiz yok çaldırmışız. Esas rezalet bu. Nasıl bu olur yav? Suç olan kısmı da işin içerisinde olabilir, onu burada kaydı-ihtiyatla sayıyorum.”
Nedir bu ‘suç olan kısmı’?
Sorulmayacak mı?
Paşa diyor ki:
“Sayıştay Kanunu değişti biliyorsunuz. Çok dikkat ediniz. Para işleri bundan sonra çok ciddiye bindi. Sayıştay denetleyecek. Sıkıntı olur.”
Geçmişin hesabı sorulacak mı?
Paşa diyor ki:
“Hani diyorlar ya, 35. maddeyi kaldır, (darbelere dayanak olan ünlü ‘koruma kollama’ maddesi) kaldır da bilmem ne maddeyi koy. İster koy ister koyma! Biz Silahlı Kuvvetler olarak bunun için varız. Bu bizim doğal, tarihi görevimiz.”
12 Eylül darbesinin lideri Evren Paşa da böyle demişti, “35. madde olmasa da darbeyi yapardık!”
Koşaner Paşa da böyle diyor.
Hesabı sorulmayacak mı?
Yalçın Çınar’la Kosova’da, savaşın yollarında...
Yıl 1999, Temmuz ayı.
Milliyet minibüsüyle Makedonya sınırından Kosova’ya giriyoruz. Arabayı Ethem sürüyor. Yalçın Çınar‘la etrafı seyre daldık.
Dağ tepe asker. Askeri konvoylar geçiyor. Tanklar, kariyerler, ağır vasıtalar... Sağımız solumuz savaş manzaraları!
Sevgili Yalçın’ın parmağı deklanşörden hiç düşmüyor. Fotoğrafın daha iyisini, daha iyisini yakalamak için hareket halinde...
Yanmış, yıkılmış Arnavut köyleri. Tavanı çökmüş evler. Bomba, mermi izleriyle delik deşik duvarlar. Başı boş dolaşan hayvanlar.
Minibüsün içinde rahat koltuklarımıza gömülmüş, bir savaş filmi seyrediyor gibiyiz.
Hüzün verici görüntüler... Duvara İngilizceyle kargacık burgacık yazmışlar:
Barış!
Kulağımın dibinde sesi:
“Ne zor meseleymiş bu barışı yakalamak!” diyor Yalçın Çınar...
Rahat uyu sevgili kardeşim.
Hayat böyle bir varsın, bir yoksun işte.
Gazeteci milleti seni özleyecek.
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024