Hasan CEMAL
Cumhurbaşkanı Gül, Harp Akademileri konuşmasında içe ve dışa önemli mesajlar verirken İsrail’i de uyardı: “Başkenti DoğuKudüs olan bağımsız Filistin devletinin kuruluşuna imkan tanımadığı takdirde İsrail bir Apartheid rejimine dönüşecektir.”
Cumhurbaşkanı Gül’ün Perşembe günü Harp Akademileri’nde yaptığı konuşmanın demokrasiye ilişkin bir bölümüne dünkü yazımda değinmiştim.
Demokrasi deyince özellikle beş noktayı öne çıkarmıştı:
1- Demokrasi ifade, basın ve örgütlenme özgürlüklerinden geçer.
2- Demokrasi sadece seçim sandığından çıkan çoğunluk demek değildir.
3- Türkiye’de gerçek barış, demokrasiyi birinci sınıf yaparak gerçekleşir.
4- Demokrasi olmadan güvenlik, güvenlik olmadan da gerçek demokrasi olmaz.
5- Türkiye’nin demokratik, istikrarlı, sözü dinlenir güçlü bir ülke olabilmesi için kendi evinin tertipli, düzenli olması şarttır.
Cumhurbaşkanı Gül’ün Harp Akademileri konuşmasında dikkat çektiği iki önemli konu daha var.
Biri, Arap Baharı...
Diğeri, İsrail ve Arap Baharı...
Bu iki konu Türkiye’yi hiç kuşkusuz çok yakından ilgilendiriyor. Her iki konuda da Cumhurbaşkanı Gül’ün yerinde değerlendirmeleri var.
Arap Baharı’yla artık ‘korku duvarları’nın yıkıldığına işaret ederken şöyle diyor:
“Avrupa’daki 1848 ve 1989 devrimlerine eşdeğer olarak gördüğüm Arap Baharı’yla esasen bölgede gecikmiş, ancak çok kuvvetli ve geri döndürülemeyecek bir süreç başlamıştır.
Bu süreç de, Batı Avrupa ve Amerika’da cereyan eden birinci demokrasi dalgası, 1989’dan sonraDoğu Avrupa ve Latin Amerika’da yaşanan ikinci demokrasi dalgası gibi tarihteki yerini alacaktır.
Arap Baharı veya Uyanışı kapsamında, Tunus’ta, Mısır’da, Libya’da ve Yemen’de diktatörleri yerinden eden bölge halkları, Suriye’de de hayatları pahasına özgürlük, adalet ve onur mücadelesi vermeye devam etmektedir.”
Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’de akmakta olan kana, Irak’ta Şiiler’le Sünniler arasındaki mezhepsel istikrarsızlığa ve İran’da nükleer gerilimin yol açabileceği ‘sıcak çatışma ihtimali’ne dikkat çekerken şu uyarıyı da yapıyor:
“Bu şartlar altında, Türkiye’nin gelişmeleri uzaktan izleme lüksü yoktur. Türkiye için diplomatik aktivizm ve askeri hazırlık bir seçenek değil, zorunluluktur.”
Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşmasında İsrail’e, Arap-İsrail anlaşmazlığına ayırdığı bölümün altını çizmekte yarar var.
Çünkü Ortadoğu’da, Arap dünyasında barış ve demokrasiden, istikrar ve refahtan gerçek anlamda söz edebilmek, ancak Arap-İsrail anlaşmazlığının ve Filistin sorununun hakça çözümüyle mümkün olabilecek.
Cumhurbaşkanı Gül, “Filistin halkının dramı, bölgedeki kargaşa ve çatışmaların temel sebebidir. Bu sorun, dünyanın çeşitli bölgelerinde aşırılık ve radikalizmi besleyen bir kaynaktır” derken haklıdır.
Bunun gibi İsrail’e yönelik şu sözleri de yalın bir gerçeğin altını çiziyor:
“Bölgedeki yeni siyasi iklimi en dikkatli takip ve analiz etmesi gereken ülke İsrail’dir. Ortadoğu’da büyük bir demografik güç artık demokrasiyle buluşmaktadır. Bölgede demokrasi er ya da geç hakim olacaktır.
Tarih, defaatle göstermiştir ki gerçek, adil ve kalıcı bir barış, iktidar elitleriyle değil, ancak halklar arasında tesis edilebilir. Demokratik bir yönetim, kendi halkı tarafından adaletsiz, haysiyetsiz ve aşağılayıcı olarak algılanan hiçbir dış politikayı uygulayamaz.
Ayrıca, bölgedeki demografik trendler de İsrail’in aleyhine çalışmaktadır.
Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve onurlu bir Filistin devletinin kuruluşuna imkan tanımadığı takdirde İsrail, önümüzdeki 50 yıl içinde tam anlamıyla bir Apartheid rejimine dönüşecektir.
Bu nedenle, İsrail’in stratejik bir bakış açısıyla, adil bir barışa ulaşmak için çaba göstermesi kendi çıkarınadır.”
Cumhurbaşkanı Gül’ün Harp Akademileri konuşmasıyla içe ve dışa vermiş olduğu mesajlar isabetli ve uyarıcıdır.
Yazarlar
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024