Hikmet MUTİ

Hikmet MUTİ
Hikmet MUTİ
Tüm Yazıları
Cemaat'ın solcu'su
25.05.2013
3190

 Taksim   meydanında  toplanan  

''KİTLE'',.

''Delikanlı''nın  mucizelerine  tanıklık  ediyordu....

Hastalar  

Ve  sakatlar  teker  teker  iyileştirildi...

''Delikanlı''   tarafından...

Son olarak küçük  bir  tabutun  içinde   ölü  bir  kız  çocuğu    getirildi ...

Annesi ,.

- ''haydi   kızımı  canlandır''   

diye  seslendi....

-onu  dün  kaybettik...

-Belediyenin  açık  unuttuğu , logar   çukuruna    düştü  ,.

-Bir  gün  sonra  cesedine  ulaşabildik...

''Delikanlı''   kıza    doğru  seslendi...

-  ''canlan,   ve   ayağa  kalk''...

Kız   çocuğu  canlandı ,  

Ve  ayağa  kalktı......

Evet,  

Bu  ''O''ydu...

O   ilahi  adam., 

''O''    beklenendi.....

***

''.....Büyük insani idealler için siyaset yapmak,.

 gereğinde acı çekmek,

 kendi hayatından ödün vermek,

 bu kişilerin kendilerinden memnuniyetleri için psikolojik bir zemin sağlıyor. 

Ancak 

bu duygusal dünyanın bir yan etkisi de var:

Kendi gözlerinde,

 'yücelen' kişilerin

 bakışıyla, 

sıradan insanlarla kendileri arasında manevi bir hiyerarşi doğabiliyor. 

Yani, 

idealizmin siyasetini yürütenler

kendi dışlarında kalanları 

biraz daha 'aşağıda' bir tür olarak algılamaya başlıyor.

Bu algı ve ilişki biçimi,

sol siyasetlerin belirleyici eksenlerinden birini oluşturmakta. 

Kendi 'gerçek' çıkarının idrakinde olmayan kitleler için 

ve onlar adına

mücadele yürütmenin çok açık bir avantajı bulunuyor: 

Toplumun onayına ihtiyacınız yok, 

çünkü toplumda henüz bu türden bir bilinç oluşmamış durumda. 

Dolayısıyla 'siyaset' kendi dar çevreniz içinde,

ideolojinin sınırları dâhilinde yapılıyor. 

Solcuların sürekli bölünmelerinin 

ve çeşitli fraksiyonlar halinde hayata tutunmalarının nedeni bu. 

Çünkü hiçbir tekil hiyerarşik yapı, 

sol içi çeşitlenmeleri ve bakış farklılıklarını birlikte tutmaya yetmiyor. 

Böylece toplumla değil, 

birbiriyle 'konuşan' hiziplerden oluşan bir sol siyaset yelpazesi oluşuyor 

ve bu ideolojik atmosfer 

toplumsal gerçekliği ikinci plana atıyor.....''

Etyen MAHÇUPYAN

***

Damla    sakızları,

Muzlu,çilekli,kavunlu,karpuzlu   

Envai  çeşit  sakız 

Çoğu  kutuların  içinde...

Ambalaj   , pazarlama...

Tv'lerde  de  sık  sık   sakız  reklamı...

Bir  tanesinde 

Genç   delikanlı ,sakızı  çiğneyip  balon   yapıp  patlatıyor...

Canavar  tuz  buz  oluyor...

Paramparça,.

Toz  haline  geliyor...

Kül  yığını,.

Rüzgar  o  tozu    alıp  götürüyor....

Yakın  tarihlerde ,.

İki  tane  ''cemaat  solcu'su''  kendini  patlattı,.

Tıpkı    sakız  gibi....

Balon   gibi....

İkisi   de      peşlerine  

Garip,fakir  birer  İnsan'ı   alıp  götürdüler....

Oralarda   çalışan   iki    insanı,.

İki   EMEKÇİYİ.......

Herhalde    

Keyiflerinden   orada  değillerdi,.

İkisi  de....

Benim  gibi,

Senin  gibi,

Hatta

Kendilerini    patlatanlar   gibi    ,.

Gariban    halk  çocuklarıydılar.....

Neden  bir  insan  kendisini  patlatır,.

Sakız  gibi....

Hangi   yüce    ideoloji,

Din,

Dünya   görüşü  

Bir  insana  kendisini  patlatacak  kadar   karamsarlık  ,.

Ve  bu  dünyadan  kopuk,

Ve   bu  dünyaya  yabancı ,.

Bir   ölümcül    karamsarlık-psikoloji     şırınga  eder...

Gün   gün     kurmak....

Bozuk  bir  çeşmeden  damlayan  su  gibi...

Şıp

Şıp

Şıp

Ölmek    ve  öldürmek  için....

''Sol''  ,

Özellikle    de ,.  

Dünyadan  kopuk,

İçe  kapanık,

''Yurtsever'',

''Vatansever'',

''Bağımsızlık-çı''  Ulusal-Sol  ,

Hem    negatif  algı  yaratmakta,  

Hem  de      çocukların  hayatını  karartmakta.....    

Bunu  da    

Bir   tarikat  çilekeşliği , 

Ve ''tükeniş''i   ile  ''destanlaştırmakta''....

Karamsar  ve    ölümcül  bir  *Destan*.....

Ve  her  türlü   

Kaybedilecek   bir   *Gelecek*....

Başka  alternatif   yok....

Sadece    ölüm  

Ve   tükeniş.....

Bu   afyonlanmış    çocukların,

Cesetleri  üzerinden  devam    ettirilen,

''İktidar(-sız-lık-)lar''    

Artık   son  demlerini  yaşayan  ,

Mafyöz   ''iktidar(-sız-lık-)lar''...

Ne  ,

Tırıçkadan   kutsal   menkıbeler    

Ne  de   

Uydurulmuş,

Yaratılmış   kahramanlık    destanları    

Çocuklarımızn      Rüyalarını,

Hayallerini   anlatmıyor.....

Çocuklar ,  

Artık   geleceklerini,

Hertürden  

Sol    

vb...cemaat 

Ve  tarikat   masallarından     uzak    

Güzel  ,

Renkli  

Ve  yaratıcı  bir  Dünya'da  arıyorlar  

ve  

O   Dünya'yı     kuruyorlar .....

***

Hergün  onlarca   algı     

ve     tabu   yıkılıyor,

Yerlerine    

Ya  yenileri  geçiyor  ,

Yada  ''o  yerler''    

Ebediyen     boş  kalıyor......

Son   bilimsel   araştırmalara  göre,.

Biberon  

Ve    

Anne  sütü   karşılaştırmasında,.

Anne  memesini  

Uzun  süre  emen   çocukların,

Yüksek      besin    değerinden    ziyade,.

Ruhsal  ,psikolojik   gelişim  

Ve     sağlam  bir  kişilik     oluşturdukları      ortaya  çıkmış...

Yani,.

İş   gene,

Her  zaman  ki  gibi   

Annelere  düşüyor.....

***

Ve  son  söz,.

Hatta,

Tekrar,tekrar  

Etyen   MAHÇUPYAN,.

''..   idealizmin siyasetini yürütenler

kendi dışlarında kalanları 

biraz daha 'aşağıda' bir tür olarak algılamaya başlıyor.....''

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar