Hilâl KAPLAN
İslam dünyası Suriye'de başlayan ve son durağı Yemen olan kanlı bir mezhep savaşları döneminin içine çekilmeye çalışılıyor. Hıristiyan dünyası içinse birlik çanları çalıyor.
Papa Francesco'nun geçtiğimiz sene Türkiye'ye yaptığı ziyaretin esas amacı birlik çağrısında bulunmaktı. Hatta Papa, Ortodoks Kilisesi'ni kurduğuna inanılan Aziz Andreas'ı anma yortusuna katılmış ve Doğu ile Batı kiliselerinin birleşmesi amacına matuf ortak bir deklarasyonu Fener Rum Patriği Bartholomeos'la birlikte imzalayıp açıklamışlardı.
Papa Francesco'nun, büyük çoğunluğunu Doğu kilisesine bağlı Ortodoksların oluşturduğu Ermeni halkına seslenerek, 1915'i 'soykırım' olarak nitelemesini bu bağlamdan kopararak okuyamayız. Üstelik şunu da bilmeliyiz ki Papa, bu cüretkâr açıklamada bulunuyorsa, bunu diğer Batı/ Hıristiyan ülkelerden tamamen bağımsız ve habersiz yapmıyordur. Hatta başlangıcı Papa'nın yapmasının daha uygun olduğu bile düşünülmüş olabilir. Nitekim hemen ertesinde, Avrupa Parlamentosu'nun verdiği soykırım kararı da bu rabıtaya işarettir. Dahası, bir daha başkan seçilemeyeceğini bilen ve tarihte nasıl anılacağının derdine düşmenin de etkisiyle İran ve Küba gibi ülkelerle ilişkileri tamir çabasına hız veren Obama da önümüzdeki 24 Nisan'da soykırım açıklamasında bulunabilir.
Papalık, AB ülkeleri ve ABD... Her birinin tarihine mercek tutsak okyanuslar dolusu kan dökmüş kurumlar ve ülkeler bunlar. Haçlı seferlerinden kolonizasyon sürecine kadar savaşla, zorbalıkla, asimilasyonla Hıristiyanlığı yan yana getirmiş Papalık mı Türkiye'ye hesap soracak?
Varlıklarını başka halkları katledip, onların doğal kaynaklarını sömürmek üzerine kurmuş olan ve bu geçmişle hâlâ yüzleşmemiş olan Batı Avrupa ülkeleri mi... Yoksa 75 milyon Kızılderili'nin ölüsü üzerine ülke kuran, imha süreci 'kahramanı' Kolombus için anma günleri düzenleyip heykeller diken, atom bombalarıyla üç günde 400.000 kişiyi katleden, Vietnam'dan Irak'a işgal ve imha düzenini devam ettiren ABD mi Türkiye'ye hesap soracak?
Türkiye Cumhuriyeti, 1915 meselesi hakkında, bu ülkelerden bağımsız olarak, kendi pozisyonunu inşa edecek güce de özgüvene de sahip olduğunu geçtiğimiz sene göstermiştir. O dönem Başbakan olan Erdoğan'ın, 1915'i "gayr-ı insani sonuçlar doğuran hadise" olarak tanımladığı tarihî taziye mesajından bazı kısımları hatırlayalım:
"Her din ve milletten milyonlarca insanın hayatını kaybettiği I. Dünya Savaşı esnasında, tehcir gibi gayrı insani sonuçlar doğuran hadiselerin yaşanmış olması, Türkler ile Ermeniler arasında duygudaşlık kurulmasına ve karşılıklı insani tutum ve davranışlar sergilenmesine engel olmamalıdır (...) Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla, 20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz."
Uluslararası baskı, Türkiye'nin sağduyulu duruşundan taviz vermesine sebep olmamalıdır.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019