Hilâl KAPLAN
Mülkün temelinin adalet değil, "esas duruş" olduğunu kanıtlayan yargımızın mağdurlarından birisi Yakup Köse. 28 Şubat süreci sırasında, henüz 14 yaşındayken, "terör örgütüne üyelik" suçlamasıyla tutuklanıp idam talebiyle yargılandı. Annesi, "hakimler herhalde 14 yaşında olduğunu göremiyorlar oğlum" diyerek son duruşmasına Mickey Mouse tişörtüyle çıkmasını istemişti Yakup'tan, öyle yaptı ama fayda etmedi. Hakimler kalemi kırdı ama yaş haddinden 10 sene hapis yatıp çıktı. Çıktıktan sonra hayatını düzene koymak için çabaladı. Evlendi, iki kız babası oldu.
Ne var ki sistem, Yakup'un yakasından düşmemekte kararlıydı. Kolunun kırıldığı ve canını zor kurtardığı 2000 yılındaki Hayata Dönüş katliamından ötürü 12 yıl yargılanan Yakup, geçtiğimiz sene 10 yıl hapis cezası daha aldı, dosya temyizde bekliyor.
Hesap burada da bitmedi. Yakup, 1999 yılında mahkûmiyeti devam ederken yüksek sesle tekbir getirdiği için disiplin cezası aldı. Yetmedi, cezaevi yönetimi bir de adli makamlara suç duyurusunda bulundu. (Aynı uygulama solcu mahkûmların attığı sloganlar üzerinden de yapılıyor.) Bunun üzerine, Yakup Köse hakkında, İstanbul 6 No'lu DGM'de "terör örgütüne yardım ve yataklık" suçundan dava açıldı.
Yakup, bir yıl cezaya mahkûm edildi. Hükmü veren hakimse, şu anda Ergenekon davası avukatlarından olan Metin Çetinbaş'tı. Yakup, geçtiğimiz günlerde cezasının Yargıtay tarafından onandığını öğrendi. Hakkında yakalama kararı çıkartılmış bile ve daha önceden yattığı yıllar göz önünde bulundurulup ceza mahsup edilmezse, her an tekrar cezaevine konabilir.
Şöyle diyor:
"Dün gibi hatırlıyorum, 12 yıl önceki mahkemede Çetinbaş, "Slogan attın mı" diye sormuştu. Ben de, "Evet, ALLAH-U EKBER dedim. Eğer ALLAH-U EKBER demek İbda-C örgütüne yardım yataklık suçunu oluşturuyorsa Türkiye'nin yüzde doksanı bu suçu işliyor! Belki siz de bu suç işleyenler arasında olabilirsiniz" demiştim. Ayrıca, "Hiç alakam olmamasına rağmen beni örgüt üyeliğiyle tutukladınız, şimdi de aynı örgüte yardım ve yataklıktan suçluyorsunuz; bu durumda kendime aldığım her şey veya herhangi bir hâdise karşısında gösterdiğim her tepki örgüte yardım ve yataklığa girer" diye hukuk garabetini ortaya koymaya çalıştım ama sonuç baştan belli; gene de varolsunlar, idam etmeden önce savunma yapmamıza müsaade ediyorlar!
Bu satırları yazarken kulağım kapıda, her an kapı setçe yumruklanıp "Aç kapıyı, polis!" sesini duyabilirim. 17 yıl önce 14 yaşındayken anne ve babamın gözü önünde bileğime takılan kelepçeler, 2012 yılında hanımımın ve iki kızımın gözü önünde tekrar takılabilir."
Yakup'u ısrarla demir parmaklıklar ardına göndermek isteyen bir güç var. O gücün, hakkaniyete uygun davranmasını sağlamadığımız takdirde, toplumsal her olguyu suç gibi gören bu zihniyet yüzünden mağdurlarımız katlanarak artmaya devam edecek.
Yakup Köse ve Salih Mirzabeyoğlu gibi 28 Şubat yargısı mağdurlarının davaları yeniden görülmeli.
O dönem haksız yere işini ve statüsünü kaybedenlerin hakları iade ve/veya tazmin edilmeli.
Başörtülü kadınlar değil, yasaklar hayatın her alanından kovulmalı.
Bunlar olmadığı müddetçe, lütfen toplumun karşısına "28 Şubat bitti" açıklamalarıyla çıkmayınız.
Poşu davası: Anlatılan bizim hikâyemiz
İstanbul'da yine molotof kokteyllerinin havada uçuştuğu bir eylemden bir saat kadar sonra, durakta otobüs bekleyen Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül göz altına alınır. PKK'ya yardım etmek, molotof bombası bulundurmak ve mala zarar vermek gibi ağır ithamlara karşı karşıyadır. Ancak dava sürerken önce Cihan'ı gözaltına alan polis, ardından "gizli tanık" ifadelerini değiştirip Cihan aleyhindeki suçlamaların asılsızlığına işaret ederler. Ne var ki Cihan'ın aleyhinde hâlen çok güçlü olan bir delil daha vardır: Boynuna sardığı poşusu. Üstüne üstlük Kürt oluşunu da göz ardı etmemek gerekir tabii, değil mi?!
Cihan, dava boyunca tam 24 ay cezaevinde tutuklu kaldı. Karar, Yargıtay tarafından onanırsa altı yıl daha yatacak. Adalet mekanizmasının, vatandaşı "küçük yaşta eğilmesi gerekenler" olarak gördüğü bir daha tescillenmiş olacak.
Kürtçeye "bilinmeyen dil", poşu ve başörtüsüne "bez parçası", tekbire "gereksiz slogan" diyen bu sistem, hepimizi farklı biçimlerde mağdur ediyor. Böyle yaparak Yakup'un hem çocukluğunu hem de gençliğini elinden aldılar, Cihan'ın gençliğine göz diktiler. Umulur ki ibret alırız.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019