Hilâl KAPLAN
Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz Temmuz ayında, Suriye'deki Kürt örgütlerinin temsilcileri, Mesud Barzani başkanlığında Erbil'de toplanmış ve birlikte hareket etme kararı aldıklarını açıklamıştı. Buna göre PKK'nın Suriye'deki uzantısı olarak bilinen PYD'nin de içinde bulunduğu Halk Meclisi ise toplam 16 Kürt örgütünün çatı örgütü olan Suriye Kürt Ulusal Konseyi birleşerek, Yüksek Kürt Konseyi'ni oluşturmuştu. O günden bu yana PYD, anlaşma şartlarına uymayan pek çok fiile imza attı. Bu fiiller arasında Esed güçlerinin bıraktığı devlet binalarına anlaşmayı ihlal ederek Kürdistan değil, PKK bayrağını asmak gibi 'küçük' ölçekli işler de bulunuyor; Suriye Kürt Ulusal Konseyi üyesi üst düzeyli üç yetkiliyi kaçırmak, Esed karşıtı gösterilere katılan Kürt aktivistleri kaçırıp işkence etmek ve hatta katletmeye kadar gitti.
Geçtiğimiz hafta onbinlerce Kürt, bölgenin başkenti olarak kabul edilen Kobani'de Esed rejim güçlerine ve onların destekçisi olarak gördükleri PYD'ye karşı bir gösteri yaptı. Fas'taki Suriye'nin Dostları Toplantısına, Yüksek Kürt Konseyi adına Abdulhamid Derviş, Abdulhakim Beşşar, Mustafa Oso, Faysal Yusuf ve Telal Muhammed katılmıştı ve muhalefetle birleşecekleri mesajını vermişlerdi. Ardından Doha'da gerçekleştirilen muhalefet toplantısında da Yüksek Kürt Konseyi bünyesinde yer alan ve büyük ölçüde Barzani'ye yakın duran Suriye Kürt Ulusal Konseyi, yeni Suriye muhalefetine katıldığını açıkladı. Muaz el-Hatip'in başkanlığındaki konseye katılım şartları ise şöyle oldu:
1. Konseyde Kürtlerin %15 ile temsilinin sağlanması
2. Başkan yardımcısının Kürtlerden olması
3. Kurulacak yeni devletin isminin eskisi gibi Suriye Arap Cumhuriyeti değil, etnik vurgulardan arındırılmış şekilde Suriye Cumhuriyeti olması.
Normalde Kürtlere federatif düzen tanınmadan muhalefet katılmayacağını açıklamış Kürt temsilciler, böylelikle önce rejimin düşmesi için muhaliflerle işbirliğinde mutabık kalmış olduklarını ilan ettiler. Peki ya PYD?
PYD güçlerinin, yönünü Esed'le işbirliğinden Suriyeli muhaliflerle dayanışmaya doğru çevirdiği her gün daha net biçimde ortaya çıksa da daha kesinleşmiş bir durum yok. Nitekim, yeni Suriye muhalefetiyle anlaşmaya imza atan örgütler içerisinde PYD veya Halk Meclisi yer almıyor. Sebeplerden ilki PYD'nin ikircikli gibi görünen tavrı olsa da yeni Suriye muhalefeti içerisinde de PYD'ye haklı olarak kuşkuyla bakan kesimlerin olması da önemli bir neden olarak karşımızda duruyor.
Geçen ayki yazımızda (28.11.2012) belirttiğimiz gibi, Salih Müslüm liderliğindeki PYD'nin esas lider olarak gördüğü isim Abdullah Öcalan'dır. Bu minvalde PYD'nin yönünü Suriyeli muhaliflere doğru çevirmesinde Öcalan'ın açlık grevlerini bitiren açıklamasındaki "Suriye Kürtleri için sadece altı ili ele geçirmekle Suriye'deki sorunu çözemezler" beyanının ve Esed'e karşı durulması gerekliliği ifadesinin payı olduğu şüphesiz. Bu açıklamayı müteakip, Barzani emrindeki Kürt peşmerge taburlarının da Kamışlı'ya yerleştiğinin altını çizelim. Yani artık Suriye'deki Kürt yoğunluklu bölgelerdeki tek silahlı güç de sadece PYD değil.
Esed rejimi gittikçe köşeye sıkışırken, Kürtlerin Suriye muhalefetine iştirakı da artacaktır. Muhaliflere karşı SCUD füzelerini kullanarak son kozlarından birisini de oynayan Esed'e, "büyük ağbisi" Rusya'nın da eskisi kadar arka çıkmayacağı netleşiyor. Esed'in annesinin de Şam'dan ayrıldığı söylentileri ayyuka çıkmışken ve dünya ülkeleri arasında Suriye'de büyükelçiliğini tutan ülke nerdeyse kalmamışken, eski bürokratları ve askerleri teker teker kendisinden uzaklaşırken yakın gelecekte Esed'e bir 'saray darbesi' yapılacağını, suikaste uğrayacağını veya bunlar olmadan kendisinin ülkeden kaçacağını tahmin etmek güç değil. Lübnan Şiî Yüksek Konseyi üyesi Ayetullah Ali Fadlallah'ın "Suriye'de yaşanan fitnenin Irak, Lübnan ve komşu ülkelere sıçramaması ve Suriye halkının isteklerine cevap verecek şekilde Suriye'deki krizin kıvılcımlarının söndürülmesi için birlikte hareket edilmesinin" önemine vurgu yapan açıklaması da bu bağlamda okunmalı diye düşünüyorum.
Arzu edilen Arap-Kürt savaşı ihtimali azalırken, Esed'in savaşı bölgeye yayma çabaları da boşa çıkarılırsa Esed sonrası Suriye'nin geleceğinin ne olacağı üzerine ortak çabaları yoğunlaştırmak gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019