Hilâl KAPLAN
Seçim sath-ı mailine resmen girdik. Ancak seçim öncesi heyecansızlık sanki aday listelerine de sirayet etmiş.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin listelerine baktığımızda Başbakan Erdoğan ve ekibinin teşkilattaki diğer isimlere fazlasıyla yer ayırdığını görmek mümkün. Liste dışı kalan isimlerinse çoğunluğunun liyakat sahibi olmamalarından değil, diğerlerine şans vermek için yer açmak amacıyla elendiğini izlenimine kapıldım. Nabi Avcı, Yalçın Akdoğan gibi hali hazırda Başbakan'ın ekibinde büyük hizmetler vermiş; Ahmet Davutoğlu gibi Ak Parti'nin dış politikasına yön veren entelektüel isimlerin aday listesinde yer alması sevindirici. Murat Mercan ve Edibe Sözen gibi çalışkanlıklarıyla bildiğimiz isimlerin dışlanmasıysa üzücü. Kadın ve genç adaylara daha fazla yer verilmesiyse oldukça olumlu bir gelişme.
Teşkilatlardaki isimlere yer vermek, yeni kadroların yetişmesine imkân sağlayacak güzel bir tercih ama bu listeye bakınca Başbakan'ın geçen seneki "Adeta bir çatı partisi gibi olmalıyız" sözünden eser yok. Böyle olunca da Ak Parti'nin listesi "Demokratı gitti, muhafazakârı kaldı yadigâr" imajını yaratıyor. Zira 2007 seçimleri öncesinde olduğu gibi soldan, liberallerden, Alevilerden temsil sahibi olan pek isim yok. Umut edildiği gibi herhangi bir Gayri Müslim adaya da yer verilmemiş. Bu tabloya bakınca "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümünü kucaklayan bir anlayışı" görmek mümkün değil. Anlaşılan parti içi istikrar kaygısı, çatı partisinin ima ettiği dinamizm ve değişimin önüne geçmiş.
Kürt açılımına itirazlarıyla bilinen Vahit Erdem, Kürşat Tüzmen gibi isimlerin tasfiyesi dışında çoğunlukla muhafazakâr ve yer yer milliyetçi ama ortak paydası "koşulsuz itaat" olan isimler listeleri doldurmuş gibi görünüyor. Ak Parti'nin bu seçimlerdeki ana stratejisi MHP'yi meclis dışında bırakmak olduğundan böyle bir tercih yapılmış ve özellikle bölgeden göze çarpmayacak adaylar tercih edilmiş sanırım.
Kadınlara pozitif ayrımcılık yapıldığı söylenen bu listeye dair en büyük hayal kırıklığı tek başörtülü vekil adayı olan Gülderen Gültekin'in Antalya 13. sıradan gösterilmesi olsa gerek. Antalya tüm partilerden toplam 14 vekil çıkaran ve CHP'nin en güçlü olduğu illerden. Yani Ak Parti'nin 13 vekil çıkarması mümkün değil. Seçilmesi mümkün olmayan bir yerden başörtülü aday gösterilmesi ve üstelik bu adayın meclise girdiği takdirde başını açabileceğini beyan etmesi bu hayal kırıklığını daha da perçinledi. Yıllarca parti teşkilatlarında emek veren, hatta partinin kurucu kadrosunda yer alan, temayül yoklamalarında ilk üçe giren başörtülü kadınların payına düşen "dostlar alışverişte görsün" kabilinden gösterilen bir aday ve onun gönül yıkan bu açıklamaları mı olmalıydı? Prensip kararı alınıp hiç başörtülü vekil gösterilmeseydi en azından "İçimiz yanıyor ama yapamıyoruz" mesajı verilmiş olurdu; mevcut taktikse "şark kurnazlığı"ndan öte bir anlama gelmiyor ne yazık ki.
Diyarbekir başta olmak üzere bölge adayları içinde de güçlü isimler pek yok, çoğunluğu halkta herhangi bir karşılığı olmayan, 'etkisiz eleman' kabilinden görülen isimler. Dengir Mir Mehmet Fırat gibi 'etkili eleman' olmaya çalışan isimlerin liste dışı kalması düşündürücü. Abdurrahman Kurt, Mehmet Emin Ekmen, Gülşen Orhan gibi bölgedeki gayretli çalışmalarından haberdar olduğumuz isimleri görememek ayrıca şaşırtıcı. Bölge listelerindeki tek heyecan verici isim Galip Ensarioğlu.
Vekil listesi ne olursa olsun, Ak Parti'nin gidişatı son tahlilde Başbakan Erdoğan'ın öngördüğü doğrultuda şekillenecek. Seçim beyannamesi bu gidişatın mahiyetini daha iyi anlamamıza olanak sunacak. Barajı aşabilecek partiler içerisindeki en demokrat çizgiyi temsil eden Ak Parti'nin parti ve ülke içinde istikrarı tesis etmek kaygısıyla statükoyla uzlaşmak, statükocuları memnun etmek için başkalarının haklarını feda etmek yoluna girmeyeceğini temenni ediyorum çünkü adalet istikrara kurban edilemeyecek kadar kıymetlidir.
Nasipse cuma günü CHP, MHP ve BDP'nin listelerini analiz ederek devam edeceğiz.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019