Hilâl KAPLAN
Polonya'dan ABD'ye göç etmiş, akrabalarının bir kısmını Holokost'ta kaybetmiş Yahudi bir sosyalist Bernie Sanders. Sosyalist olmanın ABD'de bir zamanlar suç, geçtiğimiz yarışta Obama'ya karşı yürütülen kötüleme kampanyasının da başat unsuru olduğu düşünülürse, Sanders'ın başkanlık yarışında Hillary Clinton'ı bu kadar zorlaması oldukça şaşırtıcı.
Aslen bir Demokrat olmasa da, Demokrat Parti'nin gelenekçilerinin başkan adayı Clinton'ı önseçimlerde oldukça zorlayan, New Hampshire eyaletindeki önseçimlerde önüne geçen ilginç bir isim. 74 yaşında olmasına rağmen, genç demokrat Amerikalılardan en çok oyu Sanders alıyor.
Gençliğin onunla ilgili sloganı, "Bern'ü hisset." Bu his, değişimi, statükoyla savaşı, 'Corporate America' denen çokuluslu sermaye tekelinin ABD'yi yönetmesindeki etkisini kırma mücadelesini simgeliyor.
Trump ne kadar faşistliği ile oy aldıysa, Sanders da o kadar özgürlükçülüğü ile oy alıyor. ABD seçimlerinde öne çıkan ve adayı oldukları Cumhuriyetçi ve Demokrat partinin 'gelenekçileri' (establishment) tarafından desteklenmeyen bu uçlardaki iki isim, ABD halkının yerleşik politik sisteme isyanını temsil ediyor.
Sanders, CIA'in rejim değiştirmeye yönelik politikalarını yerden yere vuruyor. Hatta Musaddık'ın devrilmesinde ve Molla rejiminin kurulmasında bir numaralı suçlunun CIA olduğunu söylüyor. Polisin siyahlara ve diğer azınlıklara yönelik politikalarını yerden yere vuruyor. Tütün, ilaç ve silah endüstrisi gibi büyük sermayeye karşı açıktan mücadele edeceğinin, Wall Street düzenini alt üst edeceğinin sözünü veriyor.
Sanders'ın bu hususlardaki vaadini en inandırıcı kılan şey ise, bağışçılarının içinde, Clinton'ın aksine nerdeyse hiçbir büyük şirket olmaması. En çok sendikalar, emekçiler ve öğrenciler,"sıradan vatandaş" dediğimiz kesimler kampanyasına bağışta bulunuyor ve onu hiç beklenmedik yerlere taşıyor.
"Dünyadaki en pahalı ilaçlar bizim ülkemizde satılıyor, gelişmiş ülkeler içinde sağlık sigortası olmayan milyonların yaşadığı tek ülke biziz ve bunu değiştirmeliyiz", "Wall Street'e getirilen düzenlemeler yetersiz, yeni bir vergi düzenlemesiyle sistemdeki açıkları kapatıp yüzbinlerce dolar borç altında üniversite okumak zorunda kalan gençlere bedava üniversite imkânı sunmalıyız", "Bu ülke milyarderlere değil, bize aittir. Batmayacak kadar büyük banka, hapse atmayacak kadar büyük bankacı yoktur" gibi sosyal devleti savunan argüman ve sloganlarla, hükümeti genişletip zenginleri sıkıştırma sözü veren Sanders heyecan uyandırıyor.
Ayrıca Sanders, Clinton'ın aksine izolasyonist bir dış politikayı savunuyor. Örneğin Esed rejiminin değiştirilmesine, 'müdahaleci liberalizm' fikrinden farklı olarak kategorik bir karşıtlık sergiliyor. Obama'nın 'kararsız müdahaleciliği'nden sonra Sanders'ın izolasyonist dış politikası Suriye'de daha berbat günlerin de habercisi olabilir.
Kampanya boyunca Türkiye'den bir kez bahsettiğini duyduğum Sanders'ın, onda da Türkiye'deki mülteci kamplarını ziyaret ettiğini ve Türkiye'nin çok iyi bir iş başardığını söylediğini not düşelim.
Birbirleriyle taban tabana zıt olan Trump ve Sanders, Amerikan siyasetine göre 'sağ ve sol' uçtan gelerek Amerikan halkının yerleşik siyasî ve ekonomik sisteme karşı çıkışını temsil ediyorlar. Şimdilik Trump kendi kampında liderliği göğüslemiş olsa da, kazanma şansları nedir, göreceğiz.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019