Hilâl KAPLAN
Normalde cinayet, taciz veya tecavüz gibi yüz kızartan, hicap ve infial uyandıran suçlara toplumun tüm kesimlerinin ortak tepki vermesi beklenir. Ancak her meselede aynı tepkileri göstermelerinden ötürü artık rahatlıkla aynı paranteze alabileceğimiz septik solun/ paralellerin/ HDP/ CHP ve dayanıştıkları terör örgütlerinin böyle bir derdi yok. Onlar, toplumun bir kesimini toptan katil/ tecavüzcü/ sapık ilan etmeyi, hatta daha da ileri giderek maktullerin ve istismar mağdurlarının bedenleri üzerinden bile siyasî mesaj vermeyi tercih edecek bir çukurdan bize sesleniyorlar.
Sorsanız ABD'de tüm suç stereotiplerinin siyahlara yüklenmesinden veya para- açgözlülük kapsamında Yahudilere yönelik yapıştırılan yaftalardan, vb.'den şikâyetçidirler. Çünkü bunlar sistematik ırkçılığın sebep olduğu ayrımcı ve gerici görüşlerdir. Ancak aynı ırkçı bakışı, kendi toplumlarının çoğunluğunu oluşturan -azınlık olsaydı da bu bakışın ırkçı karakteri değişmezdi- dindarlara/ muhafazakârlara yöneltmekten bir adım geri durmuyorlar.
Evet, Ensar Vakfı'nda da beş ay çalışmış olan tacizci öğretmenden bahsediyorum. Bu hadise, toplumu derinden sarsmalı. Sanığın 600 yılla yargılanması, bir daha gün yüzü göremeyecek olması, Ensar Vakfı'nın davaya müdahil sıfatıyla katılması ve takipçisi olması önemli adımlar ama yetmez.
Ensar Vakfı gibi eğitim alanında hizmet veren tüm sivil toplum örgütlerimizi yapılanmalarını sorgulamaya teşvik etmeli. Vatandaşları çocuk tacizi hakkında ne yapması gerektiğini düşünmeye sevk etmeli. Devletin bu alanda daha denetleyici ve bilgilendirici rol üstlenmesine vesile olmalı.
Yalnız unutulmamalı ki bu menfur vakadan hareketle, bir toplumsal kesimi 'temiz', diğerini 'kirli' ilan etmeyi ırkçılıktan başka açıklayacak bir kavram yok. Irkçılık yeri geldi mi siyah, yeri geldi mi 'Çingene', yeri geldi mi Müslüman karşıtlığıyla tezahür edebilir. Ancak neticede hepsi, bir toplumsal grubu toptan kötü/ zelil, kendi ait olduğu grubu ise iyi/ yüce konumlandırmaya varır.
Kimse, Kocaeli'nde, yaşları 11 ila 14 arasında değişen 4 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Hıdır Çakmak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeğeni olduğu için CHP Genel Başkanı'nı aynı yükle suçlayamaz. Ya da aynı davada çocuklara istismardan ceza alan Hıdır Koca'nın avukatı olan ve istismar davasında "beraat" isteyen Mehmet Akgül de HDP'nin Kocaeli İl Başkanı oldu diye bütün HDP'liler 'tecavüzü aklıyor' gibi bir ithamla karşı karşıya getirilemez. Bu çok temel, çok insanî, çok asgari bir görgü kuralıdır.
Oysa kötülüğü kendisinin ve mahallesinin/ milliyetinin/ sosyal sınıfının dışında görmek, bizatihi ırkçı ve faşist bir bakış açısıdır. Faşizm, her tür siyasî pozisyonda neşvünema bulabilir ama yeşermesinin temel şartı birey/ mahalle olarak kendisini 'hakikatin /iyinin/güzelin efendisi' olarak görmektir. Buradan bakınca efendilik pozisyonuna da, 'sonsuz haklılık' iddiasına da kimin soyunduğu gün gibi ortada ve zarar gören çocuklarımız bu güruhun maalesef zerre umrunda değil.
Nereye başvuracağız?
Al Jazeera'dan Ayşe Karabat'a konuşan Adli Tıp Uzmanı ve çocuk hakları savunucusu Prof. Oğuz Polat, çocuk istismarı meselesinde çok önemli bir noktaya parmak basmış: "Türkiye'deki sistem halen şunu getirmiyor: Ben mağdurum nereye başvuracağım?Çocuğum bilmiyorum. Yurttaşım, böyle bir şey gördüm kime bildireyim? Bunu bilmiyorum."
Aile Bakanlığı bu hususta bir çalışma yaparak hem farkındalığı hem de başvuru mekanizmalarını güçlendirebilir. Alo 183 dışında, bu alana özel bir ihbar hattının uzman personelle desteklenerek kurulması başlangıç olabilir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019