Hilâl KAPLAN
Otoriter rejimler için gençliğin ayrı bir önemi vardır. Zira gençlik, toplumsal gruplar içinde rejimin devamlılığını belirlemekte kilit role sahiptir.
Arap Baharı'na dahil olan ülkelere baktığınızda meydanların ilk olarak ve en çok gençler tarafından doldurulmuş olduğunu görebilirsiniz. Bu doğaldır çünkü insan orta yaş ve sonrasında iş bulup aile düzenini kurdukça içinde yaşadığı sistemden memnun olmasa bile bunu düzeltmek için pek çaba göstermez. Ya artık kaybedecek daha çok şeyi vardır ya da kendisini ezmiş olan sistem tarafından takatsiz bırakılmıştır. Ancak genelde gençlikte hem kişinin eylemselliğinin önündeki çevresel engeller azdır hem de zihnen bir şeyleri değiştirebileceğine dair inanç daha kuvvetlidir. Bu sebeple otoriter rejimler için gençliğin kazanılması, devrimin bekası için elzemdir. İki millî bayramımızdan birisinin çocukları diğerinin de gençleri kapsaması bu sebeple tesadüf değildir.
Türkiye'de tek parti iktidarındaki uygulamaların, Almanya, Rusya, İtalya ve Japonya gibi ülkelerde o dönem mevcut olan otoriter rejimlerle pek çok ortak noktası vardır. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nda yapılan stadyum törenleri, bu ortak noktalardan sadece birisidir.
Bu rejimlerde, fiziksel mükemmellik, gençlerin entelektüel 'aydınlanması' kadar önemli addedilir. Spor aktiviteleri gençlerin sadece fiziksel değil ruhsal açıdan da mobilizasyonunu sağlamak yönünde bir araç olarak kullanılır. Ayrıca bu törenler, genelde o devletin kurucusu ve değişmez lideri kabul edilen kişinin doğum gününe denk getirilir. Böylelikle gençliğin ulusal liderle özdeşleşmesi ve lider-halk ilişkisindeki libidinal bağa güç kazandırılması amaçlanmıştır. Örneğin "Hitler Gençliği Bayramı"nda, Hitler'in doğum gününü ve ulusal birliği askerî geçit yaparak kutlayan, "Hitler Gençliği" olarak adlandırılan topluluğa Hitler'in "Ey Führer Gençliği" diye seslenmesini hatırlamak bile bu stadyum törenlerinin hangi zihniyetle paralel işlev gösterdiğini görmek için kâfidir.
Bu törenlerde gençlerin, bedenlerini sergileyerek liderle ve liderin temsil ettiği ulusla özdeşleşmeleri amaçlanır. Gençler, aynı törenlerdeki örneğin "Yaşasın Cumhuriyet" pankartında "i" harfini oluşturan grubun bir parçasına indirgenmesi gibi, kolektif ulusun da sadece bir parçasına indirgenirler ve bireyi ezen bu indirgenişe haz duyarak, grubun bir parçası olduğu güvenini hissederek dahil olurlar. Böylece onlar, rejimin sürekliliğini sağlamaya hem zihnen hem de bedenen hazır ve gönüllü muhafızlara dönüştürülür. Bu vesileyle "sürekli devrim" gençlikte kelimenin tam anlamıyla "beden" bulur. Bedenin siyasi anatomisi kendini apaçık bir siyasi-teolojik ritüel yoluyla gösterir. Devrimin muhafızları hem ruhen hem de bedenen yetiştirilmiş ve devrimin bekâsı sağlanmış olur.
Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in 19 Mayıs ve diğer millî bayramların stadyumlarda kutlanmasını –Ankara hariç- kaldıran önergesini bu minvalde oldukça olumlu bulduğumu söylemeliyim. Her görüşten gencin bu şekilde tek bir düşüncenin kutsallaştırıldığı, otoriter bir törene katılmasının zorunlu kılındığı bir rejime demokrasi demek oldukça zor olurdu. Darısı Ankara'lı gençlerin başına...
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019