İbrahim Kahveci
İki yeni yasa
Trafik yasası ve ceza infaz yasası
Önce trafik yasasına İç İşleri Bakanı’nın açıklamaları çerçevesinde bakalım. Bakan Ali Yerlikaya şöyle açıklıyor: “Amaç, ölümlü ve yaralanmalı kazaları azaltmak. Ek olarak trafik güvenliğini artırmak ve caydırıcılığı güçlendirmek.”
-Hız limitleri
-Emniyet kemeri
-Alkollü araç kullanmak
-Ambülansa yol vermemek
-Drift atmak
-Kaza yerini terk etmek
Özellikle yerleşim yeri dışında aşırı hız yapanlara ciddi yaptırımlar geliyor. Mesela 90’la gitmeniz gereken yerde 140’la gidiyorsanız ehliyetiniz alınacak. Geçiş üstünlüğü olan araçlara yol vermeme cezası 15 bin TL. Yakın takip 5 bin TL.
Vs vs
***
Trafik kuralları için öncelikle trafik şartlarının sağlanması gerekir. Mesela bir yolda 90 km hızla giderken birden 30 km limit geliyor. Fren yapmanız zaten başlı başına suç ama fren yapmazsanız da hız limitinden ceza yersiniz.
Kısaca kamunun da bir düzenleme ile sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Sola dönüş kavşağı koymadan dönüş lambası koyuyorsanız şerit izleme nasıl uygulanacak?
Cezalara birdenbire çok aşırı zamlar yapıldı. Elbette caydırıcılık açısından önemli ama konu bir bütün olarak ele alınmalıdır.
Mesela sabahları anayollar trafik polisleri ile dolu: Tam işe gidiyorsunuz birden polis “çek kenara, dur -ehliyet ruhsat ver” diyor. Oysa arka sokaklarda okul önlerinde ne polis var ne devriye. Yolun ortasına bırakılıp dörtlüleri yakılmış arabalar yeni moda.
Şimdi en kritik noktaya gelelim: Yeni trafik yasasında mesela yaya geçidinde yaya öldürmenin cezası ne oluyor?
Asıl noktalar çok önemlidir. Mesela kırmızı ışıkta geçerek kazaya-ölüme sebep olmanın cezası nedir? Bakınız bu bahsettiklerim cinayete teşebbüs suçlarıdır.
Yani yeni yasada trafikte para kısmına baktık ama can kısmına baktık mı?
Ya da diyorum ki, trafik bahanesi ile para toplamayı mı amaçlıyoruz? Şu anki tablo tam da bunu gösteriyor.
CEZA İNFAZ YASASI
Bir zamanlar “idamı getirin onaylayalım” diyorlardı. Canice suçlara güya ceza vereceklerdi.
Sonra ortaya çıktı ki, o canileri tek tek veya toplu şekilde infaz indirimleri ile sokağa salanlar da kendileriymiş.
Ülkede twit atmayı cinayetten ağır suç haline de kendileri getirmiş. Katiller, tecavüzcüler vs twit atanlardan, gösteri yapan öğrencilerden daha kısa sürede sokağa salınabiliyor. Hatta bazı katiller içeri bile girmiyor.
Ve diyorlar ki, “Suç işleme özgürlüğü algısını kırmak için küçük suçluları da içeri atacağız”
Sanırsınız ki, gösteri yaptılar diye öğrencileri zindanlara atmamışlar; sanırsınız ki, haber yaptılar diye gazetecileri içeri atmamışlar; sanırsınız ki, boş boş iddialarla muhalifleri kodeslere tıkmamışlar.
Tek dertleri küçük suçlardan yatmayanları hapislerde yatırmakmış.
İyi ama toplumun derdi küçük suçlar değil ki, toplum büyük suçların affedilmesinden muzdarip.
Ama süs bitkisi olarak küçük suçları kullanıyorlar.
Kısaca AK Parti hep perde önünde bir makyaj kullanıp perdenin arkasında asıl amacına giden bir parti. Süsleme sanatı yani.
Sorsanız güzel bir makyaj var; ama gerçeğe baktığınızda bambaşka bir düşünce veya amaç var.
Hatta son anayasa değişikliği için ne diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sade ve anlaşılabilir bir Anayasa. Türkçemiz yetmiyormuş da o yüzden uymuyorlarmış Anayasa’ya.
Edebiyat dersi mi verseydik.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
14.07.2025
10.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
30.06.2025
24.06.2025
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025