İlhami IŞIK
Bu ülkede olup bitenleri öğrenmek için medyadan ziyade sahihici bir göz ve sıcak bir yürekle bakmak gerektiği inancındayım. Eğer bir şeylerin ne olduğu, nasıl gideceği ve ne olacağı konusunda medyaya ya da uzman aydınlara başvuracaksanaız peşinen söyleyeyeim:
Sınıfta kalacaksınız!
Bizim medyanın hali ortada. İktidar "a" demeden "z" anlayan, vur deyince öldüren ya da siyasilerin demeçlerini açıklamalarını bıktırıcı bir tekrarla, tıpkı bir fotokopi makinesi gibi noktası ve virgülü aynı olan cümlelerle ile ifade eden bir medyanın sahiden "Ne oluyor?" sorusuna doyurucu cevaplar vermesi mümkün değildir. Onun için medyanın yazıp çizdiklerinden ziyade gerçekten Rahip Brunson meselesinde son durum ne ve Sayın Bahçeli'nin açıklamış olduğu "af" ya da infaz yasasasında olacakları görmek adına durumu iyi analiz etmek gerektiği inancındayım.
12 Ekim'de Rahibin ev hapsinin de kaldırılıp ülkesine gideceği konusundaki ısrarım ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumdaki kilitlenme, iç ve dış siyasetin iç içe geçmesi ve iddianameyi hazırlayan savcının görev yerinin değiştirilmesine bakarak da görmek mümkündür. Uzun zamandır Türkiye'nin iç ve dış siyaseti birbirinden ayrılamaz bir parçaya dönüşmüştür. Neyin iç neyin dış siyaset olduğunu kestirmek artık mümkün değil. Hal böyle olunca sorunların çözümü hayli zorlaşmakta ve işin içinden çıkılamamakta. Rahip Brunson olayı da bunun en tipik örneğidir.
Biz de öyle bir iddianame hazırlama yöntemi oluşturuldu ki hayret emtmemek mümkün değil.
İddianamenin içine bir parça FETÖ bir parça PKK bir parça istihbarat ötrgütlerini koyduğunuz zaman bütün sorgular anında bitiyor.
Sorular yok hükmüne dönüşüyor.
Doğru mu yanlış mı şüphesi buhar oluyor.
İş böyle olunca o sorunu çözmek yerine o sorunun yarattığı sorunlarla uğraşmak dönemi başlıyor.
Rahip Brunson iddianamesini okuduğunuzda da böyle bir yöntemi hemen görürsünüz. Ucubeye dönüştürülmüş bir iddianame, iç ve dış politikayı etkileyen propaganda dili... Hal böyle olunca Brunson olayı bugüne kadar uzayıp gitti. Bir nevii herkesin de hesabına gelen bir iddianameydi. Lakin ucu ekonomiye dayanınca artık taşınması da zor olan bir iddianame oldu. İktidar bunun için ilk hamlesini savcının yerini değğiştirmekte buldu. İkincisi de artık yargının karar vereceği 12 Ekim'e havale edildi. Pusuda bekleyen dolar 12 Ekim'in sonucuna odaklanmış. Bunu iktidarın görmediğini söylemek bayağı saflık olacak.
Bir diğeri ise af meselesi
Her ne kadar iktidar "bizim gündemimizde yok" dese de gerek MHP liderinin 15 Temmuz, 16 Nisan Referandumu ve 24 Haziran Erken Seçiminde söylediğini yerine getiren lider imajından ötürü gerekse de yaklaşan yerel seçimlerde Cumhur İttifakı'nın kazasız belasız sürdürülmesinden ötürü Devlet Bahçeli'nin istediği gibi olmasa bile bir infaz yasası değişikliği ya da kısmi bir affın gerçekleşeceğini söylemek sürpriz olmasa gerek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
23.08.2025
10.08.2025
23.07.2025
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025