Kurtuluş TAYİZ
CHP, MHP ve Cemaat'in Ekmeleddin İhsanoğlu'nu ortak aday olarak açıklamasının ardından gündeme gelen eleştirileri "Erdoğan rahatsız oldu, korktu" şeklinde yorumlayan kalemler, Demirtaş'ın cumhurbaşkanlığı adaylığının da Başbakan Erdoğan'ın kimyasını bozduğunu düşünüyor. Hasan Cemal, Mehmet Yakup Yılmaz, Cengiz Çandar vb. yazarlar, Demirtaş'a ilişkin eleştirileri siyasal iktidarın paniğe kapılması olarak değerlendiriyorlar.
AK Parti iktidarı, Demirtaş'ın adaylığı karşısında gerçekten korku ve endişeye mi kapıldı?
Erdoğan'ın vücut kimyası mı bozuldu?
Siyasal iktidara yakın olan çevrelerin dengesi mi sarsıldı?
Bu analizleri yapan yazarlar aslında uzun süredir gerçeklik kaygısı taşımıyor. Yer çekiminden kurtulmuş halde siyasi analizler kaleme alıyorlar. Hasan Cemal ve Cengiz Çandar ise işi tamamen simyacılığa vurdu. 30 Mart yerel seçimleri öncesinde AK Parti'nin yüzde 30'un altına düştüğünü, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olamayacağını dile getiren bu yazarlar, şimdi de Demirtaş'ın adaylığıyla siyasal iktidarın dengesini yitirdiğini ve Erdoğan'ın yüzde 50'yi göremeyeceğini iddia ediyorlar. Çözüm süreciyle ilgili yazdıkları sürreal yazıları söz konusu bile etmiyorum burada. Bu yazarlar çözüm sürecinin bozulacağını, 2014'ün de "kanlı bir savaş yılı" olacağını öngörüyorlardı. Yazdıkları, çizdikleri üzerinde durmaya değer bile değil artık.
Bu kadar gerçeklikten uzak yazıları yazmalarının sebebi ne olabilir diye düşünüyorum. Nasrettin Hoca'nın göle maya çalmasına benziyor yaptıkları iş. Kişisel temennilerini gerçek analizler olarak gündeme taşıyıp duruyorlar. Akşam olmadan mumu sönen bu yazıları ısrarla da devam ettiriyorlar. Bir tür simyacılık yaptıkları iş. Kafalarından geçenleri binlerce kez dile getirdiklerinde bunun gerçeğe dönüşeceğini sanıyorlar. Egoları o kadar şişik ki, altın fikirlere sahip olduklarını, bugün olmasa yarın, yarın olmasa sonraki gün fikirlerinin altına dönüşeceğine inanıyorlar.
Yanıldıkça zihinleri ile gerçeklik arasındaki makas açılıyor; gerçekle aralarında büyük bir uçurum oluşuyor. Siyasi olarak giriştikleri savaşı kaybettiklerini bir türlü kabul edemiyor, içlerine sindiremiyorlar. Gerçeğin tersine kulaç atıp duruyorlar. Bütün umutlarını Erdoğan'ı devirmeye bağladılar. Başaramamak onları daha da hırçınlaştırıyor.
Gerçeklikten kopuş ahlaki değerlerden kopuşu da getiriyor. Çok hafiflemişler. Yalan, iftira, karalama, andıçlama, psikolojik harekat, kumpas... ne arasan var. Denemekten kaçındıkları bir şey kalmadı artık. Beyaza siyah, siyaha beyaz diyorlar. Paralel devleti inkar ediyor; 17 Aralık darbesini cemaatin değil, Erdoğan'ın yaptığını savunuyorlar. Ahlaki ağırlıklarından sıyrılmış durumdalar. Etraflarını çevreleyen dünya da en az onlar kadar gerçeklik kaygısı taşımayan bir çevre. Birbirlerine benzeyerek dayanma gücü buluyor, hileli hayatlarını sürdürüyorlar. Karanlıkta yüzüyorlar adeta. Oysa sığındıkları karanlık dehlizlerden başlarını dışarı doğru bir uzatsalar güneşi görecekler. Başta belki gözleri kamaşacak, rahatsız olacaklar ama çok geçmeden yeniden sağlıklarına kavuşacak, iyileşecekler.
Denemeye değmez mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019