Muhalefet partisi adayları, sihirli bir dip dalgasının 24 Haziran’da Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetini alıp götürmesini bekliyor. Bu dip dalgaya en çok inanan Temel Karamollaoğlu ile Meral Akşener. Karamollaoğlu, “Saadet’in dip dalgası”ndan bahsederken, Akşener de 24 Haziran’da üzerinde sörf yapacağı bir dip dalgasının gelmekte olduğunu ileri sürüyor.

Saadet ve İYİ Parti’yi destekleyen gazeteci ve yazarlar da umudunu bu dip dalgasına bağlamış durumda. Özellikle de Karar gazetesi yazarları, sık sık 24 Haziran’da iktidarı önüne katıp götürecek büyük bir dip dalgasının sürpriz olmayacağını vurguluyorlar.

Diplerde bir yerde farklı bir millet yattığını düşünüyorlar herhalde. Zira ülkeyi batırmaya aday olanları yönetime taşıyacak bir millet yok buralarda. Bahsettikleri dip dalgası olsa olsa Amerikan dalgası olabilir ki onun da bu sıralar Türk kıyılarında pek etkili olduğu söylenemez.

Dolardaki artışı, enflasyonu, faizi dip dalgasının alametlerinden görüyorlar muhakkak. 3 Kasım 2002 seçimlerinde vatandaş, iktidar ortağı partileri barajın altında koymuş, AK Parti’yi ise iktidara taşımıştı. Evet, burada bir dip dalgasından bahsedebiliriz. Millet o gün ülkeyi batıranları sistem dışına itmişti; bugün de ülkeyi batırmaya aday olanları sistem dışına itecek. Boşuna aramasın kimse, başka bir dip dalgası yok; hele hele ABD ve FETÖ’nün buradaki kukla adaylarını iktidara taşıyacak bir dip dalgası hiç yok.

“Amerikan kuklası” dediğimizde de kimse şaşırmasın, Meral Akşener’in kendisi, muhalefetin ABD’den bağımsız hareket etmediğini şu sözlerle itiraf etti: “İyi Parti, CHP ve SP’nin bir araya gelerek HDP ile birlikte çatı adayı göstermemiz istendi.”

Akşener’in bu ifadeleri, dört “muhalefet” partisinin de aynı merkeze bağlı olduğunu net olarak gösteriyor. Bu partiler, küresel merkezlerden yönlendiriliyor. HDP’yi resmi ittifaka dahil etmemiş olmaları biraz da milletten korkmalarından kaynaklanıyor. Fiili olarak zaten ittifak içinde hareket ediyorlar.

Dört koldan Erdoğan’a saldıran bu partilerin Türkiye’ye katacakları bir değer yoktur, olamaz da. Millet bu gerçeğin fazlasıyla farkında. O uydurdukları “dip dalgası”nı da asla göremeyecekler. ABD’nin yarattığı/yaratacağı dalganın da Ankara’yı sarsmaya yetmeyeceğini 24 Haziran’da hep birlikte göreceğiz.