Mahmut ÖVÜR
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 12 Eylül darbecilerini mahkûm eden kararını duyduğumda aklıma yine Nâzım'ın o şiiri geldi:
"Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm..."
Benzer bir tepkiyi, Ergenekon dava süreci devam ederken de vermiştim. Ama bu kez, o söz çok daha yerine oturuyor. Çünkü ilk kez, bir darbe ve darbeciler yargılanıp mahkûm ediliyor.
34 yıl sonra bunun başarılması demokrasimiz ve yargımız adına tarihi bir an, bir milat. Dile kolay, 1960'tan beri bu ülkede her on yılda bir darbe yapıldı ve hiçbir darbenin hesabı sorulamadı.
Arjantin'de, Portekiz'de, İspanya ve Yunanistan'da darbeciler yargılanıp hesap verirken, "o günleri biz de görür müyüz?" diye çok iç geçirirdik.
Bu kapıyı 12 Eylül 2010 referandumu açtı. O referandum sürecinde bunun bir hayal olmadığını söylediğimizde, "hayır" cephesinde yer alan ve "solcu" olduğunu söyleyenlerin müstehzi tebessümleriyle karşılaştık.12 Eylül faşist diktatörlüğüne karşı olduklarını söyleyenler, ne yazık ki darbecilerin yargılanmasının önünü açacak referanduma "hayır" diyerek derin bir paradoks içindeydi.
O paradoksu yaşayanlardan biri de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ydu ve şöyle diyordu: "Hani 12 Eylül'ü yargılayacaklardı. Yargılayamazlar. Çünkü onlar 12 Eylül'ün ürünü."
Acaba hâlâ değişmemeyi marifet sayıp aynı yerde mi duruyor? Aslında aynı yerde durup, hâlâ darbelerden, siyasetin dizayn edilmesinden medet umanlar var.
En son yaşadığımız 17-25 Aralık darbesi de, bir siyaset mühendisliği ürünü olarak ortaya atılan "çatı" adaylığı girişimi de bu beklentinin ürünü.
Ama artık sona yaklaşıyoruz. TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesini değiştiren, Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat Postmodern darbelerinin yargılama süreçlerini başlatan Türkiye, yargılanması hayal bile edilemeyen eski darbecilerini yargılayıp mahkûm ederek demokrasi çıtasını biraz daha yükseltiyor.
12 Eylül'ün simgesel iki isminin bu saatten sonra cezaevine gidip girmemesi önemli değil, önemli olan onların yargılanıp mahkûm edilmesi ve rütbelerinin sökülmesiydi.
Türkiye bunu başardı. Artık kimse darbe ve darbe girişimlerine cesaret edemez. Ederse de er veya geç yargılanacağını bilir. Bu gerçeğe rağmen, siyaseti yönetmek isteyen bazı odaklar hâlâ yargı veya polis üzerinden veya başka güçlerle kirli hesap yapmaya devam ediyor. Etsinler, o hesabı da her defasında bozan ve bozacak olan bir halk ve onun siyasetçileri, aydınları var.
Geç de olsa Türkiye'nin bu noktaya gelmesi sevindirici. Tabii şu paradoksu da unutmayalım, 12 Eylül darbecilerini yargılayıp mahkûm eden Türkiye, ne yazık ki o darbecilerin anayasasını değiştiremedi.
12 Eylül 2010 referandumuna karşı çıkanların, 12 Eylül anayasasını da değiştirmek istemedikleri biliniyor. O konuda 10 Ağustos seçimi bir dönüm noktası olacak.
Bir not: Darbe ve darbecilerle yüzleşmede önemli bir noktaya geldiğimiz gibi o darbelerin gerçekleşmesi için kaos yaratan, kirli işler yapan, faili meçhul cinayet işleyenlerle ilgili de önemli gelişmeler var. O dosyalardan birinin kapağını yarın açıyoruz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019