Mahmut ÖVÜR
15 Temmuz kanlı darbe ve işgal girişiminin halkın direnişiyle püskürtülmesi, içinden geçtiğimiz yüzyılın en önemli sivil devrimi olarak tarihe geçecek.
Yakın tarihimizde 1960'ta başlayan ve neredeyse her 10 yılda bir tekrar eden çok sayıda askeri darbe ve muhtıra gördük. Hepsinin de dış destekli, daha doğrusu iç ve dış darbeci güçlerin ortak yapımı olduğu biliniyor.
Küresel güçler, Türkiye'yi kontrolde tutmak, hareket kabiliyetini azaltmak, bölgesel etkisini sınırlamak için darbelere destek verirken, içerideki vesayetçiler de dindarları, Kürtleri ve Alevileri baskı altında tutmak, toplumsal hareketliliği önlemek için darbeleri bir çare olarak gördü. Bir süre bunu başardılar da.
Ama bu kirli ittifak, hiçbir darbede, 15 Temmuz'daki kadar net açığa çıkmadı. İçeriden devşirilen dindar kılıklı bir çete, bu ülkeye ait bütün değerleri hiçe sayan, halka kurşun sıkan, Meclis'i bombalayan bir darbe gerçekleştirdi ve kan döktü.
Karşılığı da benzersizdi. Türkiye toplumu ilk kez 15 Temmuz darbesine ölümüne direndi ve püskürttü.
Sadece bizde değil, dünya siyaset tarihinde bir ilkti bu. Dünya tarihinde yaşanan hiçbir direniş, 15 Temmuz gibi içeriden ve dışarıdan yürütülen kuşatmalara karşı bir destana dönüşmedi.
Bunda kuşkusuz son 15 yıldaki sessiz devrimlere imza atarak sivil demokratik bilinç oluşturan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinin katkısı büyük. Onun sayesinde "darbeler karşısında susan, şapkasını alıp giden siyasetçiler devri" kapandı.
Daha önce de yazdım, tam da bu yüzden 15 Temmuz küresel çağın ilk halk devrimiydi.
Bu çıkış, sadece içerideki darbecilere değil, onların arkasındaki küresel güçlere de bir meydan okumaydı. Bunu başta ABD olmak üzere bizim "demokrasinin beşiği"gördüğümüz AB ülkeleri de gördüğü için darbeden sonra sus pus oldu, darbeyi kınamadı. Hala da 15 Temmuz direnişinin sarsıcı etkisinden çıkmış değiller.
Bugün Almanya ve AB ülkelerinde karşımıza çıkan ve hayatımıza "Türkiye ve Tayyip Erdoğan düşmanlığı" veya "referanduma hayır" olarak yansıyan siyasi gerginliğin altında biraz da bu gerçek yatıyor.
İşte bu durum, son birkaç yılda gündemimize giren "milli ve yerli" olmayı zorunlu kılıyor ve siyasette yeni bir hat oluşmasının işaretini veriyor.
Bu hattın adı, "Milli Demokrat" çizgi... Gelecek siyaset bu hat ekseninde şekillenecek. Bu hattın içinde farklı düşünen, laik, muhafazakar, sol veya çevreci bütün kesimler var. Bir anlamda 15 Temmuz sentezi...
Bu yaklaşım, içinden geçtiğimiz döneme uygun düştüğü gibi küresel çağın ruhuna da uygun.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gerçeği gördüğü için birkaç gün önce topluma şöyle sesleniyordu:
"Eğer bugün cumhurbaşkanlığı sistemi için sizlerden destek istiyorsak ülkemizin ve milletimizin faydasına olduğuna inandığımız için istiyoruz. Görüyoruz ki milli demokratlarcumhurbaşkanlığı sisteminin yanında, bölücüler ve dış güçler ise karşısında yer alıyor. Milli olan, demokrat olan, yerli olan hiç kimsenin bu anayasa değişikliğine karşı çıkması için sebep yoktur."
Avrupa'daki bazı ülkelerin bizim ülkemizdeki referanduma açıkça taraf olmaları, 16 Nisan korkusu yaşamaları boşuna değil.
Yazarlar
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019