Markar ESAYAN

Asıl kalkan AK Parti’nin dokunulmazlığı...
10.09.2012
4420

 Başbakan çok endişe verici işaretler veriyor. Konuşmalarında öfkenin ardına gizlemeye çalıştığı, karizmayı çizdirmeme kaygısı, takdir edilmeme ve haksızlığa uğramışlık hissi, gücüne biçtiği ölçüsüzlük ile yaşanan bozgunlar arasındaki gittikçe açılan makas, çaresizlik duygusu, iktidarın ağırlığı ile omurgada meydana gelen fıtıklar, Türkiye’nin gerçekten çok zor bir ülke, demokrasi kültürümüzün Sadece Erdoğan ve AK Parti’nin değil, hepimizin de kof ve yeni olması, geçmişindeki sorunlar karşısında hep çaresiz kalmış ve sorunları insan öldürerek, ölerek, insanları korkutarak biriktirmiş bir devlet-yönetim geleneği, şiddete hayranlık besleme, kadercilik, ataerkillik, korku... Bunları birleştirdiğinizde ortaya böyle çelişkili, yaşanması çok ama çok zor, sürekli sarkaç gibi iyi ile kötü arasında sallanan bir ülke, bir halk, bir lider tablosu çıkıyor.

Düşünsenize, bir yandan dünyanın 16. büyük ekonomisisiniz. Ülkeyi 28 Şubatçıların hediyesi 2000 krizinde teslim almış, vesayete karşı kora kor bir mücadele vermişsiniz. Bu başarıları kimse inkâr edemez. Ama diğer yanda günde ortalama iki işçinin ölmesine, trafik kazaları kaybının Kurtuluş Savaşı kayıplarını çoktan geçmiş olmasına, PKK ile müzakere masasında iken, bugün bu sorunun bir Ortadoğu meselesi hâline gelmesine mani olamamışsınız. Sihir bozulmuş gibi. Ülke tel tel dökülüyor. Vatandaşını Uludere’de bombalıyor, hesap ver diyenleri düşmanın ilan ediyorsunuz, trafik kazalarında ölen sürücüleri suçluyorsunuz, deprem 1999’da olmuş 2012 yılında “Beş milyonunuz deprem olsa öleceksiniz” diyorsunuz, kendi aranızda “bu liberaller generallerden de tehlikeli” saptamaları ile yürek kabartıyorsunuz, liberallere karşı destek verdiğiniz tetikçi gazeteler 28 Şubat generalleri gibi yalan haber üreterek, barışa en çok kafa yormuş insanları ailelerinin resimleriyle birlikte “PKK’nın her kurşununda payları var” diye manşetlere çıkartıyor veya çıkartılıyor. Kulislerde bu aralar birilerinin Hrant Dink gibi suikasta uğrayacağı konuşuluyor...

Şimdi bunları yazmamamız lazım. Dindar kemalistlerin yeni Ertuğrul Özkökleri, daha yağlı bir kemik için Başbakan’ın darmadağın olmuş algı dünyasının çevresine bir tuğla bir tuğla daha koyma peşindeler. Bu çok normal. Bunlar her daim olacak. İzin arzulayan, bunun önünü açanların asıl sorumluluk. Size tavsiyem Orwell’in Hayvan Çiftliği eşliğinde, Pink Floyd’un Animals albümünü dinlemeniz, Pigs, dogs and sheep...

Dün asker iktidar iken bunları yazdığımızda herkesin pek hoşuna gidiyordu. Uludere, Suriye’nin düşürdüğü F-4 uçağı skandalı, Afyon faciası 2010’dan önce olsaydı, en sert eleştiriler bile kesmeyecekti, alkış alacaktı. Taraf kahraman olacak, ama bu sefer askerler ve ulusalcı kulüp saldıracaktı. İşte ilkesizlik dediğim bu, o zaman askere özel bir kinimiz yoktu, bugün de hükümete.

Mesela sizin için BDP Eşbaşkanı’nın Şemdinli ve Çukurca’da “400 km. PKK’nın kontrolünde, isteyen bakanla gidip yerinde görelim” demesi çocukça bir söylem veya PKK planı sadece. Bunu yazmak ise PKK’lı olmak. Oysa bu sadece önemli bir haber. Bu dünyanın her uygar ülkesinde manşettir. Mesela bunun sadece önemli bir haber olduğu için haber yapılması sizin hayatınızda hiçbir yere oturmaz. Çünkü bkz. ikinci paragraf.


Hiçbir siyasi parti üçüncü döneminde ülkeyi 10 yıldır yönetirken eleştirilerden muaf kalmaz.
 Bunu beklemek çocukçadır. Bilakis bu eleştirileri değerlendirir soğukkanlılıkla ve hızla çözüm üretirsiniz. Öte yandan, 12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu’na kadar vesayet ve derin devlete kesilen tüm bozgunların, artık devleti sahiplenmiş hükümete ciro edilmesi çok doğaldır. AK Parti artık kendi tabanının nezdinde de dokunulmazlığını yitirmiştir, hükümetken muhalefette olmanın verdiği rahatlığı artık aramayınız, o özel bir dönem içindi ve bitti. Bu çocukluk-ergenlik tavırları nereye kadar sürebilir ki?

Gölge boksundan vazgeçilmeli, süratle. Bu külüstür devlet arabasıyla 200 km. gitmeye çalışmayın. Devleti değiştirin. Yeni anayasaya sahip çıkın, açılımlara sahip çıkın. Tansiyonu düşürün. O devlet ne Menderesler ne Özallar harcamış, sizi de harcar. Şu an çok zayıfsınız. Tedirgin edici şekilde zayıf görünüyorsunuz. Artan felaketleri biraz da verdiğiniz bu görüntü üzerinden okuyun. Ve sakinleşin biraz.

Tek adam rejiminde olduğumuz için bu görevler Sayın Başbakan’a düşüyor. Sayın Başbakan tarihe geçecek bir lider olma yolundan, gittikçe Demirel çizgisine savruluyor ve ülkeye vereceği zarar bir yana, bu, yaptığı iyi işlere de büyük bir haksızlık.


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar