Markar ESAYAN
Cüneyt Arcayürek'in saçmaladığı yazının yayımlandığı gün, twitter'a, 'Türkiye'de diktatörlük yok, diktatörlüklerini yitirenlerin sergilediği şirretlik var' diye yazmıştım. Söz biraz ağır kaçmış olabilir; kimsenin kalbini kırmak istemem. Ancak bazen sıfat yerine çok yakışıyor, durum ağır olduğu için tasviri de ağır görünebiliyor.
Dün yazdığım gibi, Türkiye'de artık yeni çekişme sahası, 'Modern yaşam biçimlerine müdahale' teması üzerinde biçimlenecek. Bu, açıkçası çok can sıkıcı bir durum. Bunca gerçek sorun varken histerilerle ile uğraşmak ve vakit kaybetmek, öfke uyandırabilir.
Ancak somut sorun haline gelmiş olmakla, bu durum gerçeklik hüviyeti kazanıyor. Yani biraz evvel yaptığım tesbit doğru değil. Bu başlı başına bir sorun ve çözmek gerekiyor.
Cumhuriyet İslamofobik kuruluşludur. Cumhuriyet eliti ve bu elitin mühendisliğinde biçimlenen toplumsal kesim de ister istemez bu kodlara sahip oldu. Devletin dayattığı Sünni-Hanefi mezhebi ise, orijinali ile alakası olmayan, bir tür kültürel Müslümanlıktı. Avrupa gibi daha sert bir geçiş yapmanın zorluğu, İslam'ın bir replikasını yaratmak ve bunu da Diyanet'in sopasıyla kurumsallaştırmayı zorunlu kıldı.
Nitekim, günümüzde Türkiye'de iki tür din var. Biri, bildiğiniz geleneksel İslam. Diğer ise devletin ehlileştirdiği, içini boşalttığı türden bir kültürel dindarlık. Bugün yaşanan çatışmanın altında ise, ikinci grubun ilk gruba tahakküm gücünü yitirmesi yatıyor. Alevilerin ikinci gruba yakın olmaları, tarih boyu büyük baskı ve katliamlar yaşamış olmalarından.
Kabul edilenin aksine, ikinci grup, yani Kemalist totaliter sekülerler, aslında laik değiller. Bugün demokratik laikliği daha çok birinci grup temsil ediyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın eşine başörtüsü nedeniyle küfrediyorsanız, birçok şey olabilirsiniz ama laik filan değilsinizdir.
'Yaşam biçimlerine müdahale var' vaveylası ise, daha çok ülkenin normalleşmesine duyulan alerjiden kaynaklı. Başörtülü binlerce kadın üniversiteye gidemez, YAŞ'larda sayısız asker sırf namaz kıldığı için ordudan atılırken, yaşam biçimleri garanti altındaydı çünkü. Ancak, kamusal alan ve yaşamın türlü bölümlerinde dindarlar görünür olmaya başlayınca, bu karşılaşma tehdit olarak algılandı.
Hükümet, Başbakan bu korkuları tahrik edecek yanlışlar yapıyor mu? Açıkçası popülist amaçlarla İmam Hatip Liselerinin patlama yaptığı Demirelli yıllar kadar bile değil. Ama Erdoğan dindar, Kemalist devleti temsil etmiyor, ülkeyi dönüştürüyor ve evet, eşi Emine Erdoğan da başörtülü...
Aslında, tüm yaygaraya rağmen, gerçekte varolan değil, olması arzu edilen Erdoğan tasvir ediliyor. Yani Erdoğan'ın gerçekten bir diktatör, gerçekten yaşam biçimlerine her fırsatta müdahale eden bir 'stereotype' olması gizlice arzu ediliyor. Çünkü ancak Erdoğan böyle birisi olursa, cumhuriyetin kuruluşundaki ilkeler doğrulanmış olacak ve taşınması imkansız hale gelen sınıfsal depresyon somut bir endişeye dönüşerek meşrulaşacak.
Yani, Erdoğan eşcinsel evlilikleri yasalaştırsa, kürtaj süresini bir aya indirse, çeşmelerden bedava rakı akıtsa bile, bunun mutlaka kötücül bir arkaplanı olduğu öngörülebilir.
Peki bu durum Erdoğan ve partisini 'Durum buysa yapılacak bir şey yok' rahatlığına getirebilir mi? Tabii ki hayır. Siyaset bir sorun çözme sanatıdır. Bu durum ciddi bir sorun olduğuna göre, irrasyonel de olsa bu endişeleri yatıştıracak yeni bir model kurulmalıdır. Kanımca, vesayet güçlüyken başarıyla uygulanan kontrollü gerginlik stratejisi, Gezi'de duvara toslamıştır. Vesayet odaklarına savaş açabilirsiniz, ama karşınızda toplumun bir kesimi varsa, bu savaş ahlaki üstünlüğü zedeler. Topluma sadece hizmet edilir, sorunları anlaşılmaya, çözülmeye çalışılır.
Bunun oy olarak karşılığı olmayabilir. Her şeyden önce demokratik olarak şıktır. Ama bundan da öte, siyasi meşruiyeti güçlendirir.
Unutmayalım ki, ne kadar doğru olursa olsun, bu kesimler yukarıdaki analizleri kabul etmiyorlar ve korkularının gerçek olduğunu düşünüyorlar. Yüzyıla yakındır kandırılmış, sahte bir dünyada yaşatılmış insanlardan bahsediyoruz. O kadar da küçümsenecek bir şey değil bu. Bunun yanında, üslup sert olduğunda, içerikten bağımsız olarak (Alkol Yasası ve sunumu arasındaki fark gibi) bu Arcayürek, Özkök gibilerinin eline ciddi malzeme vermekte.
AK Parti her siyasi tasarrufunda artık bu duvara toslayacak. Her şey manipüle edilecek, rejim sorunu haline getirilecek. Can sıkıcı evet, ama sorunumuzun mahiyeti de bu.
Twitter: @markaresayan
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019