Markar ESAYAN
Twitter, Tam Gün, HSYK ve İnternet yasası derken Anayasa Mahkemesi gündemimize oturmuş vaziyette. 'Şık' hareketler eşliğinde siyasetin sanki doğrudan karşısına konumlanmak üzere bir isteklilik göze çarpıyor. İddialar, argümanlar ve gerekçeler 'özgürlük' kavramları üzerinden gidiyor ama, kamuoyu bu tercihlerin ülke gündemindeki hangi siyasi bağlamın (krizin) üzerine oturduğunun farkında. Gündemde olmadığı halde öne çekilerek verilen bu kararların 'evrensel ve tarafsız' hukuk ilkeleri üzerinden mi verildiği, yoksa (ikinci bir 2007 süreci olarak) 17-25 Aralık'tan gelen mücadelenin bir yerlerine mi denk geldiği konusunda vatandaşların zihninde ciddi şüpheler var.
Çünkü insanlar aniden bu kadar öne çıkan AYM'nin tercihlerinin kime yaradığını ya da kimin aleyhine olduğunu isabetlice analiz ediyor. AYM'nin kararlarına sahip çıkanlar ve eleştirenler gözlendiğinde, iki grubun da 17-25 Aralık çatışmasındaki aktörlerle çakıştığını görmek şüpheleri arttıran diğer bir husus.
Diğer bir kuvvetli şüphe ise, AYM'nin kararlarının 'böyle kararlar' olmasının Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü öne çıkarttığı konusu... Biliyorsunuz Sayın Gül, yedi yıllık 'tarafsız' pozisyonundan radikal bir biçimde sıyrılarak Kuveyt gezisinde Erdoğan'ı tartışmaya çekecek bir hamle yaptı. Sayın Gül, hamlelerini çok ayrıntılı hesaplayan ve kendisini en risksiz yere yerleştirmeye öncelik veren bir siyasetçi. Cumhurbaşkanlığı süresinin tamamını, cumhurbaşkanlığı süresinin bitimi sonrasına göre planlayan bir görüntüsü de vardı. Dolayısıyla, 'Erdoğan bana sürpriz yapmaz', 'Benim de ne düşündüğüm önemli olacak' gibi eforik çıkışlar inisiyatifi ele geçirmeye çalıştığı izlenimi verdi.
AK Parti'de üstlenmediği pozisyon kalmayan ve kariyerini Çankaya ile taçlandıran Gül'ün, kendisine 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı yolunu 'Gül kardeşim' diye açan Erdoğan'ı köşeye sıkıştırmak için çeşitli ittifaklara göz kırpacağına ihtimal vermek bile istemiyorum. AYM'nin gerçekten kendi bağımsız kararlarını verdiği, 17-25 Aralık ittifakının da Erdoğan karşısında çaresizlik içinde Gül'e sarılmış olduğuna inanmak isterim. Olaylar öyle bir gelişmiştir ki, talihsiz tesadüfler sonucu böyle bir görüntü ortaya çıkmıştır.
Eğer böyleyse, Sayın Gül'ün nasıl algılandığı ve nasıl görüntü verdiği konusunda daha da özenli olması gerekir. Sayın Gül'ün Kuveyt gezisinde (ve öncesinde de) hangi gazeteci grubuyla resim vermeyi tercih ettiği ve söylemlerinin 'pazarlık' ima eden muğlaklığında ciddi bir sorun var. Tabii ki Gül'ün 17-25 Aralık'ta neler yaşandığından bağımsız bir şekilde adaylığını açıklama gibi bir özgürlüğü vardır. Ancak şu anki algılanma biçimi, oy için başvuracağı AK Parti kitlesi nezdinde ciddi bir ayak bağı olacaktır.
Türkiye 2007'deki Türkiye değildir. Gül'ün o günden beri vermeyi tercih ettiği görüntü tarafsızlık olarak algılanmamış, AK Parti tabanı ile duygusal bağ zayıflamıştır.
Peki Gül nasıl davranabilirdi veya hala nasıl davranabilir?
Bu sorunun cevabı, Gül'ün hangi tercihlerde bulunacağına göre değişecektir.
İlki, kendi kişisel siyasi geleceğini, Türkiye siyasetinin şu an içinde olduğu krizin üzerinde görerek davranmayı tercih etmesidir. Bu durumda dahi, muğlak açıklamalar yapmak ve pazarlık görüntüsü vermek yerine, Çankaya adaylığı için net bir duruş sergilemesi daha saygı uyandırıcı olurdu.
Gül'ün AK Parti tabanının beklentisi yönünde, kendi siyasi geleceği yerine ülke menfaatlerini öncelemesi halinde ise, 'Zamanı gelince konuşuruz', 'Zamanı geldi hadi gel konuşalım', 'Benim de kararım önemli' demek yerine, ülke tarihinin en pespaye darbesine karşı tek başına mücadele eden yol arkadaşına net bir destek vermelidir. Ülkenin şu anki hassas durumu bunu gerektirmektedir.
Gül'ün herhangi bir kararının, Erdoğan'ın tercihleri üzerine çıkamayacağını da burada not etmekte fayda var. Denklem öyle sıkıştı ki, Erdoğan'a bayrak açmak ile siyaset dışı ittifakların yanına düşmek çakıştı. Belki de Erdoğan, kendisine yakışan tavrı kendiliğinden göstermesini, tam da arkadaşını gözettiği için Gül'den beklemektedir.
Ülke, bir satranç oyunu gibi algılanan bu tavırları da, üç dönemin kalkmasını gözleyen vekil tipolojilerini de hak etmiyor. Ülke tarihinin en kritik şu aşamasında, geçici makamlar önemli olabilir mi? Erdoğan, 2007'de olduğu gibi, her durumda dostlarına, yol arkadaşlarına centilmence davranan bir şahsiyet olduğunu kanıtlamadı mı? Çoğu zaman kendisine zarar verdiği halde hem de.
Bu yazıda, eleştirilen Gül'ün herhangi bir kararı değildir. Çünkü an itibarıyla henüz bu kararı bilemiyoruz. Eleştirilen, yaratılan algıdaki yanlışlardır. Gül'ün tercihi ne olursa olsun, bu algıda toplum nezdinde rahatsız edici şeyler vardır. Bu durum, Erdoğan ve Gül arasında varsayılan kardeşlik hukuku ile çelişmektedir.
Geçmişte, bu hukuka aykırı, Gül'ü incitecek davranışlar hükümetten geldiği zaman da bunu eleştirmiştim.
Umarım bu konu kısa zamanda darbeci ittifaka karşı sivil siyasete güç taşıyacak şekilde netleşir. Ortalama vatandaşın da beklentisi budur. Bu beklentiyi karşılamayan kişi kim olursa olsun tarihe geçecektir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019