Markar ESAYAN
'Baki olan davadır. Bu büyük dava, mensuplarıyla şereflenmez, dikkat edin burası çok önemli, mensuplarına şeref verir. Ben yoksam dava da yok diyenler en baştan kaybetmiştir. Ben olmazsam dava ilerleyemez diyenler, davayı anlayamamıştır. Bu dava ancak benim ismimle ayakta kalabilir, ancak benim ismimle şereflenebilir diyen kibir tuzağına düşmüştür. Bu dava şahsi hırsları, başkasının kuyusunu kazmayı dışlamış, dairesinin dışına atmış bir davadır. Tarih davasına ihanet edenlerin nasıl onursuzca yok olup gittiğinin örnekleriyle doludur. Okyanus ötesinden gelen telefonlarla istifa edenleri, darbecilere boyun eğenleri kimse hatırlamıyor ve hatırlamayacak. Başkalarının oyuncağı olanlar unutuldular. Unutulmaya namzet olanlar da var, onlar da vakti zamanı gelince unutulacaktır. Bu büyük dava nice isimler gördü. O isimlerin hepsi geldi ve geçti. İsimler değişti, bundan sonra da değişecek ama dava işte burada. Bu dava uğruna canını, malını, mesaisini ortaya koyanlar unutulmayacak.'
Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin Genel Başkanı ve Başbakan olarak kongrede yaptığı son konuşmada bu paragraf çok önemliydi...
Çünkü Gezi krizi ve 17-25 Aralık Darbesi sürecinde asıl amaç Erdoğan'ın partisi ile bağını kopartmak ve partiyi parçalamaktı. Partideki cemaat vekillerine, üç dönemlik vekillerin hoşnutsuzluğuna ve bu iki krizde yaratılan dehşet duygusuna güveniyorlardı. Baskın krizler partiyi afallatacak, Erdoğan'ın gardını düşürecek, yaşatılan panik haliyle bölünme gerçekleşecekti. İç savaş çıkartmak dahil her türlü çılgınlık göze alınmıştı.
Böylelikle aslında CHP ve MHP koalisyonuna bile gerek kalmayacaktı. Asıl sorun Erdoğan'dı ve Erdoğansız bir AK Parti ile devam etmek, sosyolojinin de tepkisini çekmemek adına daha münasipti. Bu iki darbe girişimi, mucizevi şekilde savuşturulunca, umutsuz bir şekilde çatı adayı icat edildi. En azından ilk tur engellenirse, ikinci tur ve sonrasına kadar bir mehil kazanılabilecek ve Erdoğan'ın partisi ile bağını kopartmak için bir şans daha elde edilebilecekti. Ama unutmayınız ki, asıl plan Gezi ve 17-25 Aralık'ta 'işin bitirilmesiydi'. Sonrası gerçekten darbe koalisyonu için büyük bir moral bozukluğu eşliğinde geçti.
Halk, dünkü kongrenin ve bugünkü Cumhurbaşkanlığı devir tesliminin ne kadar değerli, bedeli ne kadar ağır ve tehlikeli bir mücadelenin sonucunda gerçekleştiğinin farkında. Bu zor dönem, Erdoğan üzerinden halkın iradesini gasp etme kötücüllüğünün hikâyesiydi. Halk Erdoğan'a sahip çıkmakla değerli bir lidere vefa gösterdiği kadar, kendi onurunu da korudu ve demokratik kültürümüzde büyük bir sıçrama yaşandı. Dikkatinizi çekerim; Türkiye'de ilk kez halkın iradesi ile kuşanmış bir lider bir darbeyi önledi ve bunu demokrasiyi daha da güçlendirmek için kullandı. Dün ve bugünün anlamı bu kadar hayatidir ve bir milattır.
Gezi krizinde 'Erdoğan'ın değeri nereden geliyor' diye bir makale yazmış ve Erdoğan'ın temsil ettiği değerler manzumesi ve bu manzumeyi gerçekleştirme iradesinin bu değeri oluşturduğunu ifade etmiştim. İşte Erdoğan dünkü konuşmasında, AK Partili olmayan halk kesimlerine 'Biz sizi anlıyoruz. Yaşam biçimlerinize saygı duyuyoruz. Sizden de bizim yaşadıklarımızı, hangi badirelerden geldiğimizi anlamanızı ve gönlünüzü bize açmanızı istiyoruz' diye seslenirken, bu değeri biraz daha arttırmış oldu ve normalleşme sürecinin başlaması için çağrı yaptı.
Erdoğan'ın dediği gibi, 'Bugün yeni bir gün. Bugün Yeni Türkiye'nin doğum günü...' Türkiye, AK Parti'nin değişimi üzerinden yeni bir paradigmaya geçiş yapıyor.
Bürokrasiyi elinde tutan köklü vesayet iktidarına karşı yaşanacak değişim süreci devrimci bir liderin üzerinde güç yoğunlaşmasını zorunlu kılar. Normalleşme ise yol temizliği yapıldıktan sonra gerçekleşecek demokratik kurumsallaşma sürecinde gelişir. Erdoğan'ın dün ve bugün, bu yönde tarihi bir adım atmıştır. Partisinin kurumsallık karakterinin daha öne çıkması adına önemli bir aşamaya geçilmiştir. Sayın Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığı normalleşen bir Türkiye'nin başlangıcını ima eder. Muhalefetin bu fırsatı dönüşerek kullanması ülkeyi birçok gereksiz sıkıntıdan kurtaracaktır. Tersi ise gidişatı değiştirmeyecek, sadece bu partileri tarihe mal edecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan değişimin gerekliliğini en iyi anlayan siyasetçilerden. Dünkü kongre aslında sembolik bir vedayı ima ediyor bu yüzden. AK Parti, liderinin cesareti ve öngörüsü sayesinde Eski Türkiye'nin Yeni Partisi olmaktan, Yeni Türkiye'nin Yeni Partisi olma boyutuna geçiyor ve aslında ANAP'ın hazin sonunun tekrarlanmaması için gerekli olan hamleyi yapıyor. Üstelik, umulanın aksine, süreç Yalçın Akdoğan'ın tabiri ile tereyağdan kıl çeker gibi sorunsuz yaşanıyor.
Bu bir liderin özgüveni ve davasını her şeyden üstün tutma ilkesinin bir sonucu. Erdoğan yeni tip vesayet teklifleri ile uzlaşmadı, kendine emanet edilen halk iradesini kapalı kapılar ardında pazarlık konusu yapmadı. Elini ateşin içine soktu ve mücadeleyi göğüsledi. Dün bir liderin siyasi hayatının en anlamlı günü bu irade sayesinde yaşandı.
Haliyle, Erdoğan bir yere gitmiyor, bilakis daha güçlü şekilde geri dönüyor. Bugün itibarıyla siyasetin merkezi artık Çankaya'ya kaymıştır.
Kimsenin kafası karışmasın. Olayın özü budur.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019