Markar ESAYAN
Devletin 11 saat PKK kamplarını bombaladığı günlerden, Başbakan ve bakanlar kurulunun 11 saat Akil İnsanlarla çözüm için ter döktüğü zamanlara ulaştığımız bu günlerle yaşanan elim hadiseler ne kadar tezat değil mi? Hükümet Çözüm Süreci ile radikal akıl-tutum değişikliğine gittiğinde anlamış olduk ki, herkes kendi alanında iktidar kurmak için bu savaşı sürdürüyormuş. Barışan Türk ve Kürtleri itibarsızlaştırıp, savaşan Türk ve Kürtleri ilahlaştırmayı bu nedenle seçerlermiş. Ölen yoksul Türk-Kürt gençleri sadece birer teferruatmış. Benzinle değil kanla çalışan kötücül bir makine...
Gezi'ye destek vermeyip 25 Aralık operasyonuna darbe diyen Öcalan'ın nasıl birden düşman ilan edilip Kandil'in nasıl öne çıkarıldığını hatırlayın.
Merhum Ecevit'in bile 'Valla neden verdiler hiç anlamadım' dediği şekilde Türkiye'ye teslim edildikten sonra koşulsuz geri çekilme çağrısı yapan Öcalan'a sorgucu komutanların öfkeyle 'Herkes ülke dışına çıkmasın, en az 500 PKK'lı kalsın' veya 'Bu şiddette bir savaşla devlet sizi ciddiye almaz' dediğini de hatırlarsak...
Dün hangi nedenle devletin işlediği insanlık suçları bir teferruattıysa, bugün de o nedenle Çözüm Süreci'nin tehdit görüldüğünü anlayabiliriz.
100 yıllık dış destekli bir vesayet rejiminin PKK dahil her yere sızmış olduğunu da görmek lazım. STK, gazete, siyasi parti görünümünde vesayet yapıları ile dolu bir ülkede barışı gerçekleştirmek zordur. Bu manada Oslo'dan sonra üçüncü ülkelerin aradan çıkarılarak 'Biz bize çözüm' formülüne geçiş kritik önemde olmuştur. Oslo görüşmelerinin, Hakan Fidan üzerinden Erdoğan'ın kapısına dayandığı 7 Şubat darbesinden, Çözüm Süreci'nin yasalaştığı günlere gelmek kolay olmadı.
6-7 Ekim pogromunun bir skandala dönüşmesi, o sürekli itibarsızlaştırmaya çalıştıkları Yeni Türkiye'de Eski Türkiye yöntemlerinin tutmamasından ileri geldi. Alın size Yeni Türkiye'ye dair güçlü bir teyit daha... Şimdi Öcalan'ın, KCK'nın ve HDP'nin şapkayı önlerine koyup son verilerle köklü bir durum değerlendirmesi yapması lazım.
6-7 Ekim süreci bitirmek değil de, el yükseltme taktiğiyse bile, eski yöntemlerde ısrar edildiğinde, içeri sızmış eski Türkiye aktörlerinin inisiyatifi ele alacağı görülmüş olmalı. Niyetleri süreci çökertmek olmasa bile, çöktükten sonra faturayı üstlenmek zorunda kalacaklar çünkü.
6-7 Ekim pogromunun tutmaması aslında Öcalan-PKK ve HDP için büyük bir şans. Durumu toparlama şansları var...
*Tam bu noktadayken, dünkü yazıma HDP'den bir cevap geldi. Yazımda atıf yaptığım bilgiler Akil İnsanlar toplantısında konuşulmuş hususlardı ve zaten birçok yerde haberleştirilmişti. Yani tekzibin Yeni Şafak'a, bana ve Hilal Kaplan'a gelmesi aslında çok saçma. Sanırım bir cevap verilmek istenmiş ama hükümet ile karşı karşıya gelinmek de istenmemiş. Düşük profilde kalınmaya çalışılmış. Bizler üzerinden konu geçiştirilmeye çalışılmış.
HDP'nin yayımladığı cevapta koridor açılması için asıl kendilerinin çaba sarf ettiklerini, önceki gün açılan koridorun da 1 Ekim'deki Davutoğlu görüşmesinin en önemli başlığı olduğu ifade ediliyor. Benim aktardığım haberin ilgili bölümünde TSK'nın, ÖSO ve Peşmerge'nin Kobani'ye geçişinin PKK/HDP'ce kabul edilmediği yazıyordu. İtiraz TSK ve ÖSO'ya hayır demelerine değil, Peşmerge konusunda sanırım.
Sanırım diyorum çünkü burada sanki bir şaşırtmaca var. Açıklamada Peşmerge sözü geçmiyor. Acaba HDP'nin hükümete tavsiyesi peşmergeye dair bir koridor muydu, yoksa Kandil üzerinden silah ve savaşçı geçirilmesi miydi? Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Obama'ya peşmergenin Kobani'ye geçişi teklifini ben yapmıştım. Peşmergeye önce 'evet' demediler şimdi son anda kısmen 'evet' dediler. Bununla ilgili olarak biz de kendilerine 'yardımcı olacağımızı' söyledik' diyerek Akil İnsanlar toplantısında Başbakan Davutoğlu'nun sözlerini teyit ediyordu.
HDP'nin açıklamasında 'Önceki gün açılan koridoru biz önerdik' vurgusu Peşmerge'nin geçişine ise ve Kandil/HDP 1 Ekim tarihinde bunu Türkiye'ye önermiş ve kabul görmemişse, HDP'nin itirazı haklı olur. Ama koridor derken Kandil'den silahlı geçiş veya Peşmerge dışında bir şey kast ediliyorsa bu yanıltıcı bir cevaptır. Çünkü Türkiye'nin kabul edebileceği ve yaptığı teklif Peşmerge'nin geçişidir.
HDP, Eşbaşkan Demirtaş ve Başbakan Davutoğlu'nun tezkere konusundaki görüşmelerinden aktarılan kısımları külliyen reddediyor. Bunu ancak aktarmakla yükümlüyüm.
Lakin hem Hilal Kaplan hem de benim yazılarımda yer alan 3-10 Eylül arasında, sürecin yol haritası üzerinde devlet, İmralı, Kandil ve HDP'nin anlaştığı, 15 Ekim'e kadar bölgede hiçbir illegal faaliyetin kalmayacağı konusunda söz alındığı kısmına açıklamada bir cevap verilmemiş. Ancak daha sonra sosyal medyadan şu açıklamalar geliyor.
Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş: 'Yol haritası bizimle paylaşılacaktı. Yalan, bize yol haritası filan verilmedi. Yalanlar üzerine bir süreç yürür mü? Başbakan bunu söylediyse yanlış. Ne benimle paylaştı yol haritasını, ne de heyetle.'
İlginç. Çünkü Pervin Buldan 21 Ekim 2014 tarihli Milliyet gazetesinde Serpil Çevikcan'a şöyle diyor: 'Yol haritası diye bir şey var ama kimse bilmiyor. Biz Kandil'e taslak metni götürdük. 200 sayfadan oluşan bir yol haritası olduğu söyleniyor. Biz taslak metni ve 5-6 başlık götürdük. Bu başlıkların altı nasıl doldurulacak. Sayın Öcalan da son görüşmede ifade etmişti, tamam yol haritası üzerinde bir mutabakat var, ama bu yeterli değil.'
Hani Öcalan müzakerelerde tek iradeydi? Öcalan'ın anlaştık dediği yol haritasını reddetmek veya taslak metnin heyetle ve Kandil'le paylaşılmadığını iddia etmek çelişki değil mi?
Tabii ki yalanla süreç yürümez. Kim yaparsa yapsın. Daha fazla şeffaflık önerisi de bu riski ortadan kaldırmak için sanırım en etkili yol.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019