Markar ESAYAN
Başbakan Ahmet Davutoğlu, dünkü grup konuşmasında, Rus uçağının düşürülmesi sonrasında muhalefetin, özellikle de CHP'nin tepkisini eleştirirken, Paris ile Ankara saldırısını yeniden mukayese etti, net bilgiler verdi. Ortaya çıkan manzara iç karartıcıydı.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun, sınırlarımızı ihlal eden ve Rus savaş uçağının düşürülmesi sonrasında yaptığı açıklamalara bir bakalım.
“Suriye'de geldiğimiz nokta herkesin kazandığı ama Türkiye'nin kaybettiği noktadır. Sınırımızı ihlal etti diye Rusya'nın uçağını düşürdünüz. Peki bu tabloyu kim yarattı? Düşürülen uçak sonrası arka arkaya tutarsız açıklamalar yapılıyor. Böyle bir yönetim Türkiye'ye ve bölgeye felaket getirir. Bölgede taraf olan devletlerin sağduyuyla hareket etmesi gerekir.”
Ve…
“Kaldı ki, Türkmenlere de yeteri kadar sahip çıkılmadı.”
Gayrı milli ve gayrı yerli olmanın sözlük tanımı bu açıklamalarda saklı…
Ama tersten.
Herhalde Sayın Kılıçdaroğlu, o iki Rus uçağının Türkmen soydaşlarımızı bombalamaya gittiğini bilmiyor. Belki de biliyordur. Ama fark etmez; yapacağı açıklama her halükarda bu olacaktı.
FETÖ'nün MİT TIR'ları üzerinden yaptığı kirli operasyonun da en ateşli savunucusu ve avukatı olmuştu CHP…
O MİT TIR'ları Bayırbucak Türkmenlerine insani yardım götürüyordu. Kaldı ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği üzere, silah götürse ne olurdu ki?
Şimdi, nasıl olup da Hükümetin Türkmenlere yardım etmediğini söyleme cüretini gösteriyorsunuz? Bu açık bir yalan; ama doğrusunun da her zaman karşısında oldunuz.
Bir kez daha söyleyelim; MİT TIR'larının durdurulması, Türkmenlere yardım başta olmak üzere, Türkiye'nin Suriye konusunda elini kolunu bağlamak üzere yapılmış bir operasyondur.
Ve gayrımilli, gayrıyerli ittifak bu operasyonun beşinci kolu olarak utanç verici bir faaliyet yürütmüştür.
Sayın Başbakan da bu noktalara değindi. Paris ve Ankara saldırılarında, Fransız ve Türkiye muhalif medya, STK ve partilerinin tavırlarına baktığınızda, Sayın Cumhurbaşkanı'nın 1 Kasım seçimleri öncesi “Hangi partiden olursa olsun, 550 milli ve yerli milletvekili olsun” temennisinin ne kadar can alıcı bir sorunumuza parmak bastığını görüyorsunuz.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun şu açıklamasını Putin yapsaydı, kim şaşırırdı Allah aşkına?
Böyle bir günde birlik ve beraberlik sergilenmeyecekse, bu ülkeye nasıl bir katkı yapabilir CHP?
Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı'nın açıklama yapmasına da bozulmuş.
Yine hatırlatalım kendisine, Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa'mıza göre Başkomutanımızdır. Yürütmenin başıdır, Başbakanımızla koordineli şekilde ülke menfaatlerini gözetmektedir.
Ülkenin sınırları defalarca ihlal ediliyor, sınır ötesinde Türkiye'nin iç barışını tehdit eden bir savaş var, savaş uçaklarımız tehditkar bir tacize milli bir cevap veriyor, tüm dünyadan destek yağıyor, Rusya ikinci açıklamasında “Savaşı kast etmedik” diye geri vitese alıyor, siz Putin'i geride bırakacak bir gayrımilli tavır sergiliyorsunuz.
Belki de nafile nefes tüketmemek gerekiyor. Sayın Davutoğlu'nun tavsiyesine kulak vermek daha iyi olur:
“Muhalefet liderlerine tavsiyem, ya bu ülkenin hava sahasını, kara sınırlarını korumak konusunda ilkeli tutumla hep beraber olalım ya da gölge etmeyin kendi kurultay oyununuzu oynayın. Küçük hesaplarınızla top çevirmeye devam edin, kurultayınızla ne yapacaksınız yapın.»
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019