Markar ESAYAN
Türkiye’nin yaşadığı olağanüstülüklerin dünyanın yeni yüzyıldaki güç dengelerinin nasıl oluşacağına dair verilen mücadele ile doğrudan ilgili olduğunu görüyoruz.
Ülkenin altüst oluştan etkilenmemesi mümkün değil; zira 100 yıl önce yeni dünya düzeni Osmanlı’nın yıkılışı temelinde inşa edildi. Şu meşhur Sykes-Picot’ya kadar Osmanlı sonrası dünya paylaşımı üzerine toplam beş açık/gizli anlaşma yapıldı. Sevr de onların sonuncusuydu.
Türkiye öz topraklarına dahi müdahaleyi ima eden Sevr’i parçaladı attı ama, mesela Sykes-Picot’ya gücü yetmedi. Yetmesi için ya Sultan Abdülhamid’i hal etmemiş ve 1.Dünya Savaşı’na girmemiş ya da bu savaşı Almanya ile kazanabilmiş olması gerekiyordu.
İttihatçı troykanın hayalperst hedeflerle 1.Dünya Savaşı’na girmesinin ne kadar yanlış olduğunu, Çanakkale ve Kut’ül Amare savaşlarını kazandıktan kısa bir süre sonra İstanbul ve Kut’ül Amare’yi elimizle İngilizlere teslim ederken anlamıştık. Almanya’nın piyadesi olmanın bedelini acı bir şekilde ödedik.
Bugün bu düzenin artık kendi cüssesini taşıyamıyor olması, yeni bir dünya düzeni kurmayı zorunlu kılıyor. Ortadoğu ve Türkiye hâlâ coğrafya olarak iktidar üretilen bir yer. Sadece petrol ve doğalgaz yatakları nedeniyle değil; dünyayı birleştiren bir merkez olma özelliğiyle de.
Artık ne Ortadoğu, ne Asya, ne Güney Amerika ne de Türkiye eskisi kadar kolay kontrol edilebiliyor. Türkiye’yi 2002’ye kadar laikçi elit ve bürokratik vesayet ile uzaktan yönetebilmişlerdi. Hangi siyasi meşrepten olursa olsun, milli ve halkçı liderlerin ataklarını da darbelerle kestiler.
Ancak, bilgi tekelinin kırılmasından, enformasyon devriminden tutun da küreselleşmenin etkileri ve çok kutuplu dünyaya geçiş ile açıklanabilecek pek çok faktör, artık dünyayı 20. Yüzyıl kuralları ile yönetmeyi imkânsız kılıyor. Bir çatlak oluştu ve o çatlaktan Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Güney Kore ve Türkiye gibi ülkeler başlarını uzatıyorlar.
Türkiye ise 2023 hedeflerini eğer gerçekleştirebilirse, bölgesinde tarihi bağları ile birlikte karşı konması zor bir çekim merkezi oluşturacağını fark ettirmiş durumda. PKK’sından tutun paralel örgütüne kadar uzaktan kumandaya tabi yapılanmaların harekete geçirilmesi, CHP ve HDP’nin buna ayak uydurması, medyanın da bu kavgada merkezi rol oynaması bundan.
Brezilya’da ve Türkiye’de eşzamanlı şekilde seçilmiş siyasi aktörlere karşı yaşanan operasyonlar ve ilginç bir benzerlikle bunlara yolsuzluk ambalajı giydirilmiş olması, halkın kafasını karıştırmaya, bir oldu bittiyle bu sıçramayı tersine çevirmeye dönük. Modern demokrasilerin parlak argümanlarını, düşünce, ifade ve medya özgürlüğünü birer Truva atına dönüştürüp, yaşanan müdahalenin bir halk hareketi veya meşru bir demokrasi talebi olduğunu göstermeye çalışıyorlar.
İşin karıştığı yer ise, bu ülkelerin gerçekten demokratik sorunları olması… Ama bizzat dün yeğe göğe sığdıramadıkları Batı destekli diktatörlerin veya askeri yönetimlerin günahlarını temizlemeye çalışan sivil siyasi aktörleri diktatörlük söylemleri ile yıpratmaya çalışmak, el altından terör örgütlerine göz kırpmak halkın dikkatinden de kaçmıyor. Medya, STK ve insan hakları örgütleri üzerinde tekel oluşturdukları için bu ülkeler aslında ne yaşandığını anlatmakta zorluk çekiyorlar.
Yüzlerce yıl emek vererek oluşturulmuş dünya düzenini yapısöküme uğratmak sabır, cesaret, kararlılık ve özgüven istiyor.
Ne iyi ki bunlar bizlerde fazlasıyla var.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019