Markar ESAYAN
HDP’li birtakım kişilerin tutuklanması karşısında Batı’nın verdiği tepkiyi mesela 15 Temmuz işgal denemesine vermediği tepkiyle karşılaştırdığımızda neler düşünmemiz gerekir?
Ya da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutuklandıktan sonra Demirtaş’ın eşini araması noktasında gösterdiği hassasiyeti, PKK’nın Diyarbakır’da öldürdüğü şehit ailelerinden esirgemesi nasıl yorumlanmalı?
Peki kendi partisinin de evet dediği dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra uygulanan bir hukuk pratiği karşısında Kılıçdaroğlu’nun halkı ayaklanmaya çağırmasına ne diyeceğiz?
Batı’nın, tutuklamalardan sonra PKK’nın Kürt sivillere bu vahşi saldırısını panikle DEAŞ’a yıkmaya çalışması ile Belçika mahkemesinin PKK’yı terör örgütü değil, devlete karşı silahlı mücadele veren meşru bir yapı olarak kabul etmesinin arasından sırıtan zihniyetin akrabalığı nasıl açıklanabilir?
“Üst akıl filan yok” diyen zevat tabii bunu da bir rastlantı veya Batı’nın Türkiye’yi anlayamamasıyla açıklayıp ülkenin (Erdoğan’ın) otoriterliğe kaydığı iddiasıyla soslayacaklardır. Bizler komplovari düşündüğümüz için alakasız olaylar arasında bağlantı kurup duygusal/kompleksli davranıyoruzdur. Rasyonel baktığımızda her şeyin etki tepkiyle yuvarlanıp gittiğine ikna olabiliriz.
Geçenlerde eski bir siyasi lider Türkiye’nin mutlaka AB çıpasında kalması gerektiğini söylüyor ve bunun zıddının ülke için bir felaket olacağını ifade ediyordu. Samimiydi de. Buna benzer düşünen ABD ekolü savunucuları da vardır. Bir de Avrasyacılar var. Bunlar da birbirleriyle sürekli çekişirler.
Yani şu söylenir bize: Türkiye ayakta kalmak için bu ekollerden (manda mı desek?) birisine mutlaka tabi olmalıdır. Eğer bu seçim doğru (en güçlüden yana) yapılırsa Türkiye’ye yaşam hakkı doğar, tabii buna yaşamak denirse.
Bu pozisyon zannımca geçmişin en tahripkâr kalıntılarından birisidir. Geçmişte siyasete hâkim olmuştur. Ha, bunun somut zorunluluklardan kaynaklandığı da doğrudur. Zayıf ekonomi ve kötü yönetim bizi bir kulübe angaje olma durumuna sokmuştur. Esasen NATO üyeliği için Kore savaşına girdiğimiz ve SSCB tehdidine denize düşen yılana sarılır gibi sarıldığımız da doğrudur.
Ama bu hikâyede bir üçüncü şık yokmuş gibi davranılır. Oysa bir başka seçenek olduğu 3 Kasım 2002’den sonra ortaya pekâlâ konmuştur. Türkiye 14 yılda üçe katlanmış, borçlanma faizleri dramatik şekilde düşürülmüş, alternatif ihracat pazarları yaratılmış, popülist politika terk edilmiş ama sosyal devlet konusunda büyük hamleler yapılmıştır.
Bugün toplu saldırıya maruz kalmamızın ve tabii ki 15 Temmuz’un da nedeni mandacı zihniyetten yerli/milli politikalara geçmiş olmamızdır.
“Dünyada tam bağımsızlık yoktur” martavalının alıcısı da çoktur. Ama siz ABD, Britanya veya Almanya’nın menfaatine bir dokunun bakalım neler oluyor. Volkswagen’in başına gelenler, ardından Apple’a AB’nin kestiği 13 milyar dolarlık cezaları hatırlayın.
Sabit bir rol, ittifak yoktur. Türkiye’ye bunu dayatmış olmaları hayatın doğal akışına aykırıdır. Bu vesayet ile içeriden kavranmış olmamızla ilgilidir. Bunun siyasete tezahürü biatcılık olmuştur. Çünkü Menderes’i idam ederek siyasileri terbiye etmişlerdir. Bürokrasiyi de kadrocu hareketlerle kontrol etmişlerdir. Zamanla da bu onursuz/doğal olmayan durum normal olarak algılanmıştır. Bizim Batıcılar bu biatı içselleştirmiştir. Bu nedenle Erdoğan’dan nefret etmektedirler.
PKK’ya verilen destek bu yüzdendir.
Kılıçdaroğlu bu tabloyu okuyamıyor mu? Bal gibi okuyor. Kendini dinleyecek birileri varsa bu komploya karşı direnişe çağırsın insanları, ayakta durmaya çalışan ülkesine karşı değil.
Ama yapamaz. Denklemin karşıt tarafındayız çünkü. Onlara kalan sadece ağır bir utanç olacak.
Çünkü bu millet bu kavgayı kazanacak.
Ölümüne kararlıyız.
Ortası yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları


































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019