Markar ESAYAN

Ne gaf, ne cehalet, ne de komedi...
9.02.2017
1383

 Anayasa değişikliği gündeme geldiğinden beri ensemizde türlü yalanlarla boza pişiren ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun teklifin içeriğini bilmediği ortaya çıktı.

Bu durum “gaf”, “cehalet” veya “komedi” diye hafifletilecek bir durum değildir.

O nedenle haddim olmayarak herkesi bu konuyu sulandırmamaya davet ediyorum.

16 Nisan’da oylayacağımız teklif, Türkiye’nin siyasi ve idari yapısında 150 yıllık makûs talihimizi yeneceğimiz tarihi bir reform fırsatıdır.

Ve hayır cephesinin meşru ve en büyük temsilcisi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu şu sözleri sarf ediyor:

“Düşünün, yeni modeli kurduk. Halk seçti Cumhurbaşkanını, Başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı, Başbakan da başka bir partinin genel başkanı, asıl kavga o zaman çıkacak. Asıl onu düşünmemiz lazım, Cumhurbaşkanı tarafsız olursa Başbakan onun tarafsızlığına saygı göstererek onun uyarılarını dikkate alır. Ama Cumhurbaşkanı taraf olursa Başbakan da başka bir partinin genel başkanı, Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı asıl kavga o zaman çıkacak. Niye bunu söylemiyorlar millete? Neden bu anlatılmıyor millete?”

Bu reformun zaten çift başlılığı ortadan kaldırmak için teklif edildiğinin farkında bile değil Kılıçdaroğlu.

Teklifte başbakanlık makamı ortadan kaldırılıyor. Yürütme yüzde 50+1’in oyu ile seçilecek Cumhurbaşkanı’nda birleştiriliyor.

Kılıçdaroğlu’un şikâyet ettiği durum şu anki var olan vaziyetimizdir.

Peki siz CHP olarak aylardır bu millete ne anlatıyor, neyi savunuyordunuz? Milleti niye yanılttınız? Niye yalan söylediniz?

Şili’den getirttikleri reklamcı Ferrada bile bir haftada bu kepazeliği görmüş ve “CHP’nin hayır ile halka neyi önerdiğini, neye karşı çıktığını anlayabilmiş değilim” demişti.

Bu bir skandaldır. Tüm ülkeyi bu kadar gerdikten, bu kadar yanılttıktan sonra ortaya çıkan bu gerçek, istifayı gerektiren bir durumdur.

Öte yandan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce de Almanya’nın bakanlarımıza dönük faşizan tavrını adeta savunarak, “O zaman Esed de Türkiye’de miting yapsın” deyiverdi.

Yani demokratik bir ülkede gerçekleşen bir kampanya sürecinde, gurbetçilerimizle buluşmak isteyen bakanlarımızı kendi halkını soykırımdan geçiren Esed ile bir tuttu.

CHP, ülkemizin güneyinde bir terör koridoru oluşturmak için etnik temizlik yapan örgütün bu amacını engellemeye dönük Münbiç harekâtına da karşı.

Almanya’nın “Kayıp” başvurusunda bulunduktan sonra İstanbul Başkonsolosluğu’nda bir ay boyunca saklandığı ortaya çıkan, kaçırılmak istenince sivil polislerimizce yakalanan şahsı CHP vekilleri cezaevinde ziyaret etti.

Allah hiçbir siyasetçiye yaşatmasın, PKK’nın makamında şehit ettiği Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk’ü babası Asım Safitürk, Kılıçdaroğlu’nun ziyaret talebini reddetti.

“Ya ben oğlumu kaybetmişim arkadaş. Sonra 4 ay oldu oğlum gideli, sen neredesin şimdiye kadar? 4 ay oldu 4 ay! Bunların işi takkiye. Hiç gelmesin. Referandumda evet oyu vereceğini söylerse kabul ederim” diyerek hem de…

Milletten, onun değerlerinden, taleplerinden kopuk, samimiyetsiz, tutarsız, eklektik savrulmanın sonu budur.

Herhalde kaset komplosu ile CHP’nin genel başkanını değiştiren odaklar son derece mutsuzdurlar. Millete gelin millete… Şu güzel ülkenin iyiliği için gayret edin. Şu cefakâr milletin, şu zor coğrafyada beka mücadelesi veren devletinizin menfaatlerini savunun. Merak etmeyin, bu millet en küçük iyiliği, en küçük hizmeti bile unutmaz, karşılıksız da bırakmaz.

En azından böyle rezil rüsva olmazsınız.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar