Mehmet Ali ALÇINKAYA

Mehmet Ali ALÇINKAYA
Mehmet Ali ALÇINKAYA
Tüm Yazıları
Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı: 21. Yüzyıl, Halkların, Kadınların ve Özgür Yaşamın Yüzyılı Olacak...
7.07.2025
275

İnsanlık büyük bir eşiğe gelmiştir. Kapitalist modernitenin yarattığı savaşlar, krizler, kimliksizleştirme, kadın kırımcılığı ve doğa tahribatı; toplumsal yaşamı her geçen gün daha da yoksullaştırmakta, anlamdan koparmaktadır. Böyle bir tarihsel momentte Sayın Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği barış ve demokratik toplum çağrısı, salt bir çözüm önerisi değil, insanlık için ahlâkî-politik bir duruştur.

Bu çağrı, devletçi-iktidarcı sistemin yıkıcılığına karşı; halkların öz iradesine, kadınların özgür öncülüğüne, gençliğin yaratıcı enerjisine ve doğayla uyumlu bir yaşama dayanan demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bir toplum inşasını hedeflemektedir. Barış, burada yalnızca çatışmasızlık hali değil, aynı zamanda hakikatin kabulü, özgürlük iradesinin tanınması ve halkların eşit birlikteliğinin sağlanmasıdır.

Ancak bugün, halkların demokratik iradesi açık bir biçimde hedef alınmaktadır. Seçimle iş başına gelen belediye başkanları, halkın meşru iradesiyle seçilmiş yerel yöneticiler gözaltı, tutuklama ve kayyum saldırılarıyla tasfiye edilmek istenmektedir. DEM Parti başta olmak üzere muhalefet belediyelerine yönelik bu politikalar; yalnızca bir partiye değil, halkın öz yönetim hakkına, demokratik siyasete ve birlikte yaşama umuduna yönelmiş topyekûn bir saldırıdır. CHP'li belediyelere yönelik benzer uygulamalar da göstermektedir ki, iktidarın hedefinde halkın iradesi vardır, toplumsal çoğulculuk ve adalet değil.

Bu bağlamda;

21. yüzyıl Kürt halkının yüzyılı olacaktır, çünkü Kürt halkı yüzyıllık inkâra karşı hakikatte ısrar eden bir özgürlük direnişiyle kendi toplumsal varlığını yeniden kurmaktadır. Kayyumlarla iradesi gasp edilen halk, her seferinde yeniden demokratik meşruiyeti savunmakta, barış ve özgürlük talebinden vazgeçmemektedir.

Bu yüzyıl kadınların yüzyılı olacaktır, çünkü kadın sadece ezen-egemen sistemin mağduru değil, aynı zamanda yeni bir yaşamın ahlâkî ve politik öncüsüdür. Kadınların örgütlü gücü, kayyum zihniyetine ve ataerkil devlet uygulamalarına karşı en güçlü direnişi temsil etmektedir.

Bu yüzyıl gençlerin yüzyılı olacaktır, çünkü gençlik toplumsal dönüşümün en radikal ve en yaratıcı gücüdür. Baskı ve inkârla karşılaşan gençlik, örgütlü mücadeleyle geleceğini eline alma kararlılığındadır.

Bu yüzyıl ezilen halkların yüzyılı olacaktır, çünkü toplumsal hakikat arayışı; statüko ve tahakküm sistemlerini aşan bir eşitlik ve özgürlük talebine dönüşmüştür.

Sayın Abdullah Öcalan’ın demokratik modernite kuramı çerçevesinde şekillenen barış ve demokratik toplum çağrısı, aynı zamanda ahlâkî-politik insanın ve toplumun yeniden inşasıdır. Demokratik ulus perspektifi; etnik, inançsal ve kültürel çeşitliliği dışlamadan, halkların ortak vicdan ve ortak irade temelinde bir arada yaşayabileceğini ortaya koymaktadır.

Bu toplumsal inşa sürecinin temeli; halk meclisleriyle, komünlerle, kadın özgürlük yapılarıyla ve öz yönetim biçimleriyle atılacaktır. Bu model, kapitalist modernitenin rekabetçi ve bireyci yapısına karşı; paylaşımcı, kolektif ve özgürlükçü bir yaşamı esas alan demokratik sosyalizm zemininde gelişecektir.

Unutulmamalıdır ki, barış ancak ahlâkî bir hakikat arayışıyla, özgürlüğe dönük bir irade beyanıyla mümkündür. Demokratik toplum, ancak örgütlenmiş halk gerçeğiyle yaşatılabilir. Bu nedenle barış ve demokratik toplum çağrısı bir temenniden ibaret değil; bir tarihsel görev, ahlâkî sorumluluk ve politik yükümlülük anlamı taşımaktadır.

Bu bilinçle; Kayyum gaspına karşı halk iradesini savunalım, barışı büyütelim, halkların kardeşliğini örgütleyelim, kadın özgürlüğü temelinde yeni yaşamı kuralım.
Ahlâkî-politik toplum için, özgürlük için, demokratik sosyalizm için — örgütlenelim, örgütleyelim!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar